logo

JEOLOJİ MÜHENDİSİ ŞABAN KOÇ HEYELANLARI DEĞERLENDİRDİ

  • TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak Eski İl Temsilcisi, Jeoloji Mühendisi Şaban Koç, gazeteniz İŞ’te Haber Hayat’ın 1-15 Nisan 2021 tarihli sayısında manşetten verdiği “HEYELAN GERÇEĞİ KADER DEĞİL; UYARIYORUZ” başlıklı haber üzerine bölgenin heyelan tehlikelerini ve jeolojik özelliklerini değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
  • Yazısının son bölümüne önerilerini de ekleyen Koç, “Bu tip afetlerin çözümü noktasında (afete dönüşmeden), Zonguldak Belediyesi ve İlçe Belediyelerinde görev yapan Jeoloji Mühendisleri tarafından (Bu arada, Ereğli Belediyesi dahil İlçe Belediyelerinin bir çoğunda Jeoloji Mühendisi istihdam edilmemektedir) imarlı alanlarda, bu tip zeminler tespit edilmeli buralarda derhal önlem alınması sağlanmalıdır. ” dedi.

ZONGULDAK İLİNDE ve İLÇELERİNDE SON GÜNLERDE YAŞANAN HEYELAN, TAŞ DÜŞMESİ VE TOPRAK KAYMASI  OLAYLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ  VE ZONGULDAK İLİNİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE AFET TEHLİKELERİ  ÜZERİNE GENEL DEĞERLENDİRME

Cumhuriyetin ilk kenti olan Zonguldak ve yöresi; coğrafik, morfolojik, jeolojik ve tektonik yapısı ile birçok araştırmaya konu olmuş, maden potansiyeli ile de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamıştır. Taşkömürü yıllarca şehrin olmazsa olmazlarından olmuştur.

Yerleşim alanlarının afet güvenliğinin sağlanması, kentsel projelerin en sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikle bu alanların jeolojik ve jeoteknik özelliklerinin önceden bilinmesi ile mümkündür.

Zonguldak’ta şehirleşme süreci, taşkömürüne dayalı olduğundan ve topoğrafyanın çok dik oluşundan şehrin birçok yerinde yapılaşma gelişigüzel gelişmiştir. Özellikle kömür ocaklarından kaynaklanan tasman sorunu ve bunun yanında morfoloji ve jeoloji etkisiyle oluşan kütle hareketleri (Heyalan, akma, sürüklenme, kaya düşmesi vb.), önemli afet problemleri olarak gözümüze çarpmaktadır.

ZONGULDAK İLİNİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİNA KISACA DEĞİNECEK OLURSAK:

Zonguldak il sınırları içindeki sahaların jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik, mühendislik jeolojisi ve jeoteknik, afet tehlikeleri özeliklerine yönelik verilerin elde edilmesi amacıyla, MTA, Afet İşleri, DSİ Genel Müdürlüğü gibi kurumlar ve üniversiteler tarafından önemli çalışmalar yapıldığı bilinmektedir.

Zonguldak Taşkömürü Havzasında yapılan çalışmalarda bölgenin stratigrafik birimleri çok özetle;

  1. Zonguldak ve çevresindeki (Ereğli-Amasra) Paleozoyik-Alt Jura çökelleri
  2. Zonguldak yakın çevresinde ve sahil boyunca yer alan üst Mesozoyik – Senozoyik istifi olarak iki ana başlıkta toplanmıştır.

Zonguldak havzası litolojik formasyonları; Paleozoik ve Mesozoyik yaşlı birimlerden oluşur. Tabanda Vizeyen yaşlı Yılanlı Formasyonu (dolomitik kireçtaşı, kireçtaşı, çört) yer alır. Bu birim üzerine, Namuriyen yaşlı Alacaağzı Formasyonu (kiltaşı, silttaşı, kumtaşı, mercek şeklinde kömür damarı) gelir. Alacaağzı Formasyonu üzerine, uyumlu olarak kiltaşı, silttaşı, kömür, kumtaşı, konglomera litolojilerinin ardalanmasından oluşan ve içerisinde 20 adet ekonomik kömür damarı içeren Westfaliyen A – B yaşlı Kozlu Formasyonu gelmektedir.

Westfaliyen C-D yaşlı Karadon Formasyonu ise; kiltaşı, silttaşı, kömür, şiferton, kumtaşı, konglomera litolojilerinin ardalanmasından oluşmuştur. Bu Formasyon içerisinde ekonomik olarak 6 adet kömür damarı ve 4 adet şiferton damarı bulunmaktadır.

Karadon Formasyonu üzerinde, Kretase yaşlı denizel birimler yerleşmiştir. Bu birimlerden ilki Zonguldak Formasyonudur. Barremiyen yaşlı Öküşne Kireçtaşı Üyesi ile başlar, daha sonra İncivez Kırıntılı Üyesi ve üzerine de Kapuz Kireçtaşı Üyesi oturur. Daha sonra Velibey Formasyonu (kumtaşı) yer alırken, Velibey Formasyonu üzerinde sırasıyla Üst Kratase ve Paleosen-Eosen yaşlı formasyonlar çökelmişlerdir. Vadi yataklarında ise oldukça gevşek zemine sahip güncel alüvyonel çökeller yer almaktadır.

EREĞLİ  ve ALAPLI’NIN  JEOLOJİSİNE BAKACAK OLURSAK:

EREĞLİ’de şehrin güneyinde bulunan düz sahalar, Gülüç ırmağı vadisi, Hendek düzlüğü ile     Egemeç düzlükleri, ırmağın ve doğudan gelen derelerin biriktirdiği malzemelerden, 50-60 m. kalınlığında alüvyon sahalardan meydana gelmiştir. Şehrin zemini genel olarak, Kretase yaşlı fliş  olarak adlandırılan kumtaşı ve marnlı kireçtaşlarından oluşmaktadır. Genellikle doğuya doğru uzanırlar. Kuzey ve güney kısımlarda tüf, tüfit ve aglomeralar görülmektedir. Sarıkorkmaz mahallesi ile Kabasakal deresinin güney ve güneydoğusundaki yamaç ve tepelerde fliş serisi sarı renkli kumtaşı ve marnlar görülür. Kalenin kuzeyinde ve Göztepe mevkiinde marnlı kireçtaşları görülür. Göztepe’de mostra veren (yüzeyde görülen) gri renkli marnlı kireçtaşları ise, flişlerin üstündedir. Yer altı suyunun yüzeye yakın bulunduğu alüvyoner sahalar, afetler yönünden (deprem sel ve heyelan gibi) biraz daha riskli bölgelerdir. (Kavaklık mahallesi, Kışla mahallesi Gülüç ırmağı civarı, Pençes deresi Beyçayır stadı civarı gibi dere yataklarına yakın yerleşim birimlerindeki zeminler Jeolojik olarak zayıf zemin grubuna girmektedir.)

ALAPLI, Ereğli ilçesinin 12 km. güneybatısında karadeniz sahilinde Alaplı çayının yamaçlarında kurulmuş bir ilçemizdir. Geniş tabanlı Alaplı vadisi 14 km. içerilere kadar devam etmektedir. Genellikle meskun yerlerin zemini Üst Kretase’ye ait marnlardan ibarettir. Kıyıda dar şerit halinde plaj kumluğu uzanır. Karayolları ile kıyı arası tamamen dolgu bir zemindir.

Kısaca özetlemeye çalıştığım bu bilgiler ışığında, heyelanın yaşandığı terminal bölgesi de Zonguldak Formasyonu içerisinde yer alan Barremiyen yaşlı kireçtaşı biriminden oluşmaktadır. Aşırı yağışlar, gece gündüz arası sıcaklık farkı, eğim ve diğer etmenlerin etkisiyle, kireçtaşı arasındaki çatlakları dolduran killi tabakanın boşalması, gece gündüz arası sıcaklık farkı etkisiyle de  hareketlenen kütleler bu heyelanı/kaya düşmesini tetiklemiştir.  

Şehrin birçok noktasında ve ilçelerinde (Terminal Bölgesi, Gelik, Çatalağzı, Ereğli/Zonguldak yolu, BEÜ Araştırma Hastanesi mevkii, Akçakoca-Düzce yolu, Akçakoca-Karasu yolu gibi) meydana gelen hareketlenmeler aşırı yağışların etkisiyle suya doygun hale gelen zeminin, eğiminde etkisiyle bazen heyelan şeklinde, bazen toprak kayması şeklinde, bazen de kaya düşmesi şeklinde kendini göstermiştir. Düzce-Akçakoca devlet yolu üzerinde 26 Mart’ta meydana gelen olay ise tamamen mühendislik ve müteahhitlik sorunudur. Bölgenin heyelanlı bir alan olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Projenin böyle bir zemine göre, tüm parametreler göz önüne alınarak dizayn edilmesi gerekirdi. Olayda can kaybı yaşanmaması sevindirici olup, sorunun tam nedeni detaylı incelemelerden sonra ortaya konabilir.

Sürekli veya sağanak yağışların meydana geldiği bu aylarda, arazide ve evlerde söz konusu aşağıdaki belirtiler görülebilmektedir.

  • Arazide, daha önce olmayan su sızıntıları ile suya doygun alanlar,
  • Arazide veya yollarda çatlaklar, yarıklar,
  • Telefon direklerinde, çitlerde ve ağaçlarda yamaç aşağı eğilme ve yatmalar,
  • Yeraltındaki su borularında sızıntılar, kanalizasyon kanallarında kırılma ve çatlaklar,
  • Bina temelleri altında çatlama, yarılmalar ile bina döşemelerinde ve duvarlarda sürekli genişleyen çatlaklar oluşur.

Bu tip afetlerin çözümü noktasında (afete dönüşmeden), Zonguldak Belediyesi ve İlçe Belediyelerinde görev yapan Jeoloji Mühendisleri tarafından (Bu arada, Ereğli Belediyesi dahil İlçe Belediyelerinin bir çoğunda Jeoloji Mühendisi istihdam edilmemektedir) imarlı alanlarda, bu tip zeminler tespit edilmeli buralarda derhal önlem alınması sağlanmalıdır.

Şaban KOÇ

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası-Zonguldak Eski İl Temsilcisi


İLİGİLİ HABERİ OKUMAK İÇİN LÜTFEN GÖRSELİ TIKLAYINIZ , BÜYÜTEÇ İŞARETİ ÇIKINCA TEKRAR TIKLAYINIZ :

Paylaşın:
1713 Kez Görüntülendi. Etiketler: »
#

SENDE YORUM YAZ

#

JEOLOJİ MÜHENDİSİ ŞABAN KOÇ HEYELANLARI DEĞERLENDİRDİ” için 1 yorum

  1. şenol kuşcu : diyor ki:

    kalemin sağlık SEVGİLİ ŞABAN , BÖLGEMİZ İLE İLGİLİ GÜZEL BİR BİLGİLENDİRME.