Kdz. Ereğli’de Sosyolog Bilge Özdemir tarafından ; Kadına Yönelik Şiddetin ‘Aİle, eğitim ve hukuki boyutlarının’ tartışıldığı panel düzenlendi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kdz. Ereğli’de panel düzenlendi.
25 Kasım Pazartesi günü Hüseyin Tatoğlu Kültür Merkezinde düzenlenen ve Sosyolog Bilge Özdemir’in moderatörlüğünü yaptığı panelde ; ‘BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyeleri Birgül Ulutaş; “Kadın ve Eğitim”, Dr. Birsen Şahan; “Kadın ve Aile” ve Avukat Dilara Bozkuş Uzun; “Kadın ve Hukuk” konularında sunumlarını yaptılar.
BİLGE ÖZDEMİR “ŞİDDET DURDURULABİLİR”
Açılış konuşmasını yapan Sosyolog Bilge Özdemir, günün anlam ve önemini belirterek, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gün olduğunu hatırlattı. Şiddetin insan hakları ihlali olduğunu tekrarlayan ve durdurulabileceğini savunan Özdemir, konunun sıklıkla gündeme gelmesi gerektiğini savundu.
ŞAHAN “ŞİDDET MAALESEF AİLEDE BAŞLIYOR”
İlk konuşmacı Dr. Öğretim Üyesi Birsen Şahan; insanın sosyal bir varlık olarak dünyaya geldiğini söyledi ve “maalesef bazı çocuklar şiddet olan bir ailede hayata bir sıfır yenik başlıyor, “dedi. Şiddetin aile içinde başladığına ve dikkat çeken Şahan, güvenilir aile ortamında yetişen çocukların hayatta daha başarılı olduğunu söyledi. Bastırılmış duygulaarla yetişen bireylerin şiddet karşısında susunayı tercih ettiklerini belirten Şahan, bu konuda ailelere önemli görevler düştüğünü vurguladı.
ULUTAŞ “SORUN KÜRESEL BOYUTTA”
Daha sonra söz alan BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Birgül Ulutaş, kadına yönelik şiddetin Türkiye’de toplumsal bir sorun olarak algılanmasına rağmen aslında küresel düzeyde bir sorun olduğunu söyledi. İnsanların eğitim düzeyleri ile şiddet görmeleri arasında tars orantı olduğunu istatistik bilgilerle destekleyen Ulutaş, eğitim sisteminin de yeterli olmadığını savundu ve “bazı okullar ve eğitim ortamları kadınlar üzerinde soğuk iklime neden oluyor” dedi. Konuşmasını slaytlar eşiliğinde sürdüren Ulutaş, sorunun AB projeleri ile çözülmeye çalışıldığını söyledi ve cinsiyetçi ayrım ögelerinden arındırılmış politikalar geliştirilmesi gerektiğinde dikkat çekti.
BOZKUŞ UZUN, HUKUKİ BOYUTUNU ELE ALDI
Avukat Dilara Bozkuş Uzun ise; “Kadın ve Hukuk” konusundaki sunumunda, 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun.’un esaslarınnı açıkladı ve “Bu kanunun amacı şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınları, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” dedi. Dilara Bozkuş Uzun, kadına yönelik şiddeti tanımlarken de; ‘kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı’ ifade ettiğini söyledi.
SORULAR İZLEYİCİLERDEN, CEVAPLAR KONUŞMACILARDAN
Protokolün katılmadığı panelde katılımcılar, konuşmacılara sorular yönelttiler. Bu bölümde konuşmacılar özetle; şiddetin cinsiyetinin olmadığını ancak oturum konu başlığının kadına yönelik şiddet olduğunu, şiddet önleme konusunda politikacılara da iş düştüğünü, hukuki yaptırımların uygulandığını ancak her zaman yeterli olmadığını, aslında şiddetin durdurulabileceğini/kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan insanlar olduğu vurgulandı.
TANITIM VE DAVET YETERLİ ANCAK KATILIM DÜŞÜKTÜ
Panelin moderatörü Bilge Özdemir, soru üzerine, panelin duyurulması ve protokolü davet konusunda üzerine düşeni yaptığını söyledi ve tüm konuşmacılar ile katılımcılara teşekkür etti.
BENZER HABERLER