logo

DEMİRTAŞ TEPKİYLE SORDU : “KİM BUNLAR?”

  • CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, komisyon görüşmeleri sırasında kanun teklifine tepki göstererek; “Kanun teklifinin genel gerekçesine; Endüstri bölgeleri yönetimlerinden ve yatırımcılarından gelen talepler doğrultusunda bunu hazırladık diyorsunuz. Kim bunlar?” diye sordu.

Endüstri Bölgeleri Kanunu’nda Değişiklikler içeren kanun teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görüşüldü.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, komisyon görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada kanun teklifine tepki gösterdi.

Kanundan yararlanacak olan şirketlere de dikkat çeken CHP’li Vekil; “Milletvekillerinin vermesi gereken bir kanun teklifi, Bakanlığa geliyor, yürütme bu talepleri değerlendiriyor ve hazırlanıyor. Ondan sonra da milletvekilleri bunu imzalıyor. Yani iş adamları gelip, Mecliste milletvekilleri ile görüşmüyor, bakanlık bürokrasiyle ve bakanla görüşüyor, yürütmeyle görüşüyorlar ve ihtiyaca göre karar veriliyor. Kimlerin yararlanacağını baktığımızda da zaten görüyoruz. Herkes Tosyalı Holding’ten bahsetti. Demek ki Tosyalının size bir talebi var. Bu kanun teklifine şöyle bir baktığımız zaman, altını kaldırdığımızda Tosyalı hemen çıkıyor. Tosyalı kim? Tosyalı, Varlık Fonu yöneticisi, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanı olduğu Varlık Fonunun yöneticisi. Demek ki Tosyalının ihtiyaçlarına göre ve diğer yandaş şirketlerin talepleri üzerine hazırlanmış bu teklif” dedi.

FİLYOS VADİSİ, PARTİLERÜSTÜ BİR PROJEDİR

            Filyos Endüstri Bölgesi’nde, kuralsız, kontrolsüz, denetimsiz bir süreç yaşandığına ve Tosyalı Gübre Sanayi A.Ş’ye, Filyos Endüstri Bölgesi’nde ön tahsis yapılmasının usulsüz olduğunu iddia eden Ünal Demirtaş; “Doğal gazın bulunmasından memnun olduk. Ama bu kuralsız, kontrolsüz ve denetimsiz süreç maalesef hızlanarak devam ediyor. Filyos Endüstri Bölgesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin hazırladığı web sayfasında, yer alabilecek sektörler belirtilmiştir. Bu siyasetin hazırladığı bir şey. Bakın, ne diyor? Elektrikli teçhizat imalatı, başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı, motorlu kara taşıtı, treyler yarı treyler imalatı, diğer ulaşım imalatı, temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı, bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatı, -yüksek teknolojili ürünler bunlar- hava taşıtları ve uzay araçları, silah ve mühimmat, tıbbi dişçilikle ilgili araç ve gereçlerin imalatı diyor. Bunların içerisinde hiçbirinde gübre yok. Gübre üretimine herhangi bir itirazımız yok. Gübrenin Filyos Endüstri Bölgesinde üretilmesine itirazımız var, yanlışlık burada. Burası orta ve yüksek teknolojili ürünler üretilsin diye planlandı, biz bunun destekçisiyiz. Filyos Projesi millî bir projedir, partilerüstü bir projedir, Zonguldak’ın, Bartın’ın, Karabük’ün rüya projesidir. Ama gübre fabrikası ile Filyos Projesi’ni heba edeceğiz” dedi.

GÜBRE FABRİKASI ÇEVRE FELAKETİNE NEDEN OLACAK

            Filyos Endüstri Bölgesi’nde, 49 yıllığına ön tahsisi yapılan Tosyalı Gübre Fabrikası’nın, ÇED sürecinde “Halkın Katılım Toplantısının” iptal edildiğini hatırlatan Ünal Demirtaş; “Bu teklifle Endüstri Bölgeleri’nin ÇED ile ilgili 3/b maddesi kaldırılmaktadır. Bu kaldırıldığı zaman “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu ÇED sürecini yürütecek.” deniyor.  Bu durumda Filyos Endüstri Bölgesi’nde kurulacak Gübre Fabrikası 2872 saylı Çevre Kanunu’na dayanarak çıkarılan ÇED Yönetmeliği’nin 24’üncü maddesine tabii olacaktır. Yönetmelikte ne deniyor? Olağanüstü durumlar ve özel hükümler “Aşağıdaki projeler için uygulanacak ÇED sürecine ilişkin yöntem Bakanlıkça belirlenir.” Diyor, (c) fıkrası; Organize Sanayi Bölgeleri, İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, Endüstri Bölgeleri, Serbest Bölgeler Bakanlıkça yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenecek diyor.

Filyos Endüstri Bölgesi’nde kurulacak gübre fabrikasında halktan kaçırılarak bir ÇED süreci yapıldı, halk sürece dâhil edilmedi. Halkın toplantısının yapılacağı gün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunu iptal etti. Ve halka, Çaycuma’lıya ve Zonguldak’lıya bu sorulmadı. Nitekim  Çevresel Etki ve Değerlendirme Olumlu Kararı da yeni alındı. “Çaycuma ilçesi Filyos Endüstri Bölgesi mevkisinde Tosyalı Gübre Sanayii AŞ tarafından yapılması planlanan Filyos entegre gübre üretim tesisiyle ilgili olarak… çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı verilmiştir.” diye karar alındı ve en sonunda da : “Yöre halkına ilanen duyurulur.” denildi.  Yöre halkının görüşü alınmış mı? Yöre halkının görüşü alınmadı. Yöre halkının görüşlerinin alınacağı ÇED toplantısı Bakanlık tarafından iptal edildi. Sanki bir ÇED süreci yapılıyormuş gibi yapılıyor kağıt üzerinde ama gerçekte yapılmıyor. Altı ay önce yapılması gereken halk toplantısı yapılmadı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Zonguldak’lıya ve Çaycuma’lıya bunu sormadan kararı verdi.  Zaten Zonguldak yapısı itibarıyla termik santrallerin ve çevre kirliliğinin yaşandığı bir yer, gübre fabrikası ile büyük bir çevre felaketi olacaktır” dedi.

EKOSİSTEM KORUNMALI

Gübre fabrikasında yüksek miktarlarda kimyasal kullanılacağını söyleyen CHP’li Demirtaş;” 2 milyon ton gibi büyük bir kapasiteye sahip olan bu gübre fabrikasının ÇED’le ilgili Tosyalı Gübre Sanayi A.Ş’nin verdiği raporda; 724 bin ton amonyak, 448 bin ton nitrik asit, 693 bin ton sülfürik asit, 156 bin ton fosforik asit, 581 bin ton üre kalsiyum, 660 bin ton amonyum nitrat, 330 bin ton DAP veya 495 bin ton NPK üretecek olan, kompoze gübre ve 224 bin ton amonyum sülfat gibi tehlikeli kimyasallar üretecek olan tesisler bulunmaktadır.

Devletin kaynaklarında net bir şekilde görünüyor, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nda ve diğer bütün kaynaklarda görünüyor. Filyos Vadisi, Sakarya Irmağı’ndan Kızılırmak deltasına kadar olan bölgenin en değerli ekosistemi olarak tanımlanıyor. Bir ekolojik koridor olarak mutlaka korunması gerektiği ifade ediliyor ve ırmağın oluşturduğu sulak alan da ülkenin en önemli kuş merkezlerinden biridir. Bu kadar zehirli bir maddenin, tesisin kurulacağı bir yerde bu kuşların, bu ekosistemin yaşaması mümkün değildir. Gübre fabrikası kurulması demek bu sistemin tamamen gitmesi demek. Kuşları da korumamız lazım, doğayı da korumamız lazım ama sanayi de yapmamız lazım” dedi.

Ünal Demirtaş konuşmasında şunları da ifade etti;

MÜLKİYET HAKKI KUTSALDIR

Mülkiyet hakkı, Anayasa’nın temel haklar ve hürriyetler bölümünde düzenlenmiştir. Vatandaş bunu devlete, kamulaştırma kararı yapılması kaydıyla veriliyor. Şimdi, siz vatandaşın arazisini kamulaştırıyorsunuz ve bir başka vatandaşa veriyorsunuz; bu, mülkiyet hakkının ihlalidir. Filyos bölgesindeki endüstri bölgesi ilan edilen yerdeki köylülerin, vatandaşların arazileri kamulaştırıldı, kamulaştırma kararları da Ecevit döneminde alındı, koalisyon döneminde alındı. Eğer bu düzenleme geçerse bu araziler Tosyalı Holding’e verilecektir. “Mülkiyet hakkı kutsaldır.” , Anayasa’nın temel hak ve hürriyetler bölümünde düzenlenmiştir, vatandaştan, bu araziler alınırken ‘Bir başkasına vereceğiz.’ diye almamışsınız, kamulaştırmışsınız. Bu madde açıkça, kamulaştırmanın amacına ve Anayasa’ya aykırıdır. Bu vatandaşlarımız bu madde geçtikten sonra eğer dava açarlarsa ilgili kişiye bu davayı kazanırlar. Bakın, yüz elli yıllık, iki yüz yıllık Osmanlı tapularına dayanarak vatandaşlar dava açıyorlar, ‘Buralar bizim büyük büyük dedelerimize aitmiş.’ diyorlar ve aradan yüzyıllarca zaman geçmiş olmasına rağmen bu tapulara dayanarak haklarını alıyorlar.

GÜBRE FABRİKASI, ÇOLAKOĞLU’NUN KÖYÜNE YAPILSIN

Teklifin komisyon görüşmeleri sırasında iktidar ve muhalefet milletvekilleri arasında tartışmalar da yaşandı.  Görüşmeler sırasında Ak Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, endüstri bölgelerinde,  kamulaştırılarak hazine arazisi haline gelen alanların şirketlere mülkiyetinin devredilmesini eleştiren muhalefet milletvekillerine; “Muhalefet öbür dünyaya götürmek istiyor” derken, Ak Parti Manisa Milletvekili Semra Kaplan Kıvırcık da kanun teklifinin görüşülme süresi ile ilgili olarak; “Ama üçer dakika, üç dakika lütfen, şey yapalım, bitsin..” dedi. Komisyon Başkanı Ak Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyıldız’ın, Endüstri Bölgeleri’ndeki ÇED düzenlemesine ilişkin madde üzerinde ısrarlı söz talebini karşılamamasına Ünal Demirtaş tepki gösterdi. CHP’li Demirtaş; “Madde üzerinde konuşacağız Sayın Başkanım, vallaha Sanayi Komisyonuna yakıştıramadım, böyle, kapt ıkaçtı gibi kaçırmanız uygun değil. Ben milletvekiliyim, ben bura ya konuşmaya geldim. Kaptıkaçtı gibi hemen…. kaldır indir, bakın, usule uygun değil. Bir milletvekili söz istiyor ve vermiyorsunuz” sözleri ile tepki gösterdi.

Komisyon görüşmelerinde bir konuşma yapan Zonguldak Ak Parti Milletvekili Ahmet Çolakoğlu, Ünal Demirtaş’ın, Filyos Endüstri Bölgesi’nde yer alacak sektörler arasında ‘gübre’nin önceden olmadığını söyledi.

Ahmet Çolakoğlu konuşmasında; “Doğal gazın bulunmasıyla beraber yine tekrar Filyos endüstri sanayi bölgesini, Filyos Limanı’nı ve serbest bölgeyi tekrar bir masaya yatırarak yeni yatırım alanları orada ortaya çıktı. Evet, biraz önce bahsettiğiniz yatırım alanlarına, geçmişte bunlara karar verilmişti fakat doğal gazın bulunmasıyla beraber daha rantabl üretim alanları da burada oluştu ve bunlardan bir tanesi de açıkça söylemek gerekirse… Aynı şekilde, doğal gazın ham maddesi kullanılarak yine burada kimyasal gübre, tarımsal gübre üretilmesi en avantajlı sektör hâline geldiğini de sanayiyle uğraşan herkes bunu açıkça bilir” dedi.

Söz konusu bölgenin, Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun köyüne yakın olduğunu söyleyen Ünal Demirtaş; “Filyos Vadisi Projesi,  Zonguldak’ın kırk yıllık projesidir. Ahmet Bey çok iyi bilir, Ahmet Bey’in de memleketidir, köyüne de çok yakındır orası. Kırk yıldır konuşulur Zonguldak’ta bu ; iktidarlar değişir ama bu proje değişmez. Anavatan Partisi döneminde de bu konuşulmuştur, Doğru Yol Partisi döneminde de DSP, MHP koalisyon döneminde de ve sizin döneminizde de konuşulmuştur” dedi.

CHP’li Demirtaş, Gübre fabrikasına karşı olmadıklarını, gübre fabrikasının Filyos Endüstri Bölgesi’ne kurulmasına karşı olduklarını ifade etti. Ünal Demirtaş; “Bu projeyi, bu şekilde heba etmeyelim. Gübre fabrikası başka yerde kurabiliriz. Sayın Çolakoğlu “Kurulsun.” diyor, Sayın Çolakoğlu’nun köyü oraya belki 5 kilometre veya 10 kilometre bir yer, Sayın Çolakoğlu’nun köyüne yapalım gübre fabrikasını, uzak değil. Orayı endüstri bölgesi ilan edelim, yapalım, problem değil. Orada, hemen bitişiğinde kuşların üreme alanı var, endemik bitkilerin olduğu yer var. Çevre felaketi olacak ve Filyos Projesi’ni heba edeceğiz” uyarısında bulundu.

“TOPTAN: ‘BU HAVZAYA BÖYLE BİR KÖTÜLÜK YAPILMAZ!’ DEDİ”

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, komisyon görüşmelerinde yaptığı konuşmada; “40 yıldır Filyos Vadisi Projesi’nin içinde olan Köksal Toptan’ın Gübre Fabrikası ile ilgili yaptığı açıklamayı hatırlatarak, kendisinin görüşlerinin alınmasını tavsiye etti.

Ünal Demirtaş konuşmasında; “Bakın size Filyos’la ilgili bir açıklama okuyacağım. Diyor ki; “Cumhurbaşkanımızın, bakanların, yörenin hassasiyetinin bilindikten sonra tersine bir şey olacağını kesinlikle düşünmüyorum. Bu havzaya böyle bir kötülük yapılmaz. Bu kadar güzellikten sonra bu güzellikleri örtecek bir iş yapamayız. Buna Türkiye’yi de Zonguldak’ı da yönetenler izin vermez, Sayın Cumhurbaşkanımız buna izin vermez ve hepsinden önce buranın halkı buna izin vermez.” demiş. Kim söylemiş, biliyor musunuz?  Sayın Köksal Toptan. Ne zaman söyledi? İki gün önce söyledi, Sayın Cumhurbaşkanımız Zonguldak’ı ziyaret ettiği gün Zonguldak basınına verdiği açıklama bu. Gübre fabrikasının yapılmasıyla ilgili Sayın Köksal Toptan’ın hassasiyeti bu. Neden bunu söylüyorum. Çünkü bakın, Sayın Köksal Toptan Doğru Yol Partisi milletvekiliyken de Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekiliyken de bu projenin yapılması için çok ısrarcı olmuş bir isim yani kırk yıldır bu projenin içinde olan bir isim. Bakın “Bu Havzaya Böyle Bir Kötülük Yapılmaz” diyor.

İKTİDARLAR GEÇİCİ DEVLET POLİTİKASI KALICIDIR

Görüşülen kanun teklifinin çıkarılış tarihine de dikkat çeken CHP’li vekil; “Bugün konuştuğumuz Endüstri Bölgeleri Kanunu’nu 9 Ocak 2002 tarihinde çıkarmışlar, Ecevit döneminde çıkmıştır. O tarihte ülkemizi yöneten koalisyon hükûmeti böyle bir karar almış ve sanayileşmenin önünü açmaya çalışmıştır. Değişikliklerle belki daha fazla yatırım, teşvik imkânları verilebilir ama bunları yaparken bazı temel ilkelere uymak gerekir. Çünkü Ak Parti’nin son yıllardaki uygulamalarınıza bakıldığında yatırımcının önünü açacağız diye maalesef kuralsız, kontrolsüz ve denetimsiz bir sistem ortaya koyulmuştur. Yani kamunun denetiminin olmadığı bir sistem var. İhale süreçleri veya yer tahsisleri veya yönetici şirket atama yöntemleri açık, şeffaf ve serbest rekabet koşullarının sağlandığı bir yöntemle yapılmamaktadır. Burada, süreci götürürken kamunun belirlemiş olduğu temel ilkeleri göz ardı etmemek gerekir. İktidarlar gelip geçicidir ama devlet politikaları kalıcıdır, öyle olmalıdır

Bugün Almanya cari fazla veriyorsa -yani aldığı değil, sattığı fazlaysa- bir devlet politikası oluşturmuş ve iktidarlar değişmiş, koalisyonlar yönetmiş ama o devlet politikasından vazgeçmemişler. Bizde ise, iktidarlar değiştikçe, özellikle Ak Parti döneminde, devlet politikaları bir kenara atılmıştır. 2001 yılında çıkan bir kanun, bu kanunu hazırlayanlar o tarihte eğer şunu demişlerse: ‘Bu arsalar verilmesin.’ Buna dikkat etmek lazım. “ÇED’le ilgili süreci kaldırmayın.” demişlerse dikkat etmek lazımdır. Çünkü sanayi, partilerüstü bir meseledir; üretim ve istihdam, partilerüstü bir meseledir.”

Paylaşın:
644 Kez Görüntülendi. Etiketler: » »
#

SENDE YORUM YAZ