ERTUĞRUL’DAN, TTK ARMUTÇUK’TA USULSÜZ MAAŞ İDDİASI!

CHP Zonguldak Milletvekili Ertuğrul, “AKP’li kimliği ile tanınan, hatta aralarında belde başkanı olduğu iddia edilen bir işçinin de yer aldığı bazı işçilerin Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi Müdürlüğü’nde yer altında çalışması gerekirken, yer üstünde çalıştığı, bazı günlerde de işe hiç gitmediği ortaya çıkıyor. İşe gitmediği gibi aktif şekilde siyasi faaliyetlerde de bulunuyor. Zaten bu gücü de kendileri için TTK müessese müdürüne baskı yapan iktidarın bölge milletvekillerinden alıyor. Bu durum yeni bir durum da değil. Epeydir düzeni bu şekilde kurmuşlar. 100 yıllık TTK ve madencilerimiz üzerinde siyasi baskı mı kuruluyor? TTK’da neler olup bitiyor? Bunların araştırılması için TBMM’de bir meclis araştırma önergesi verdik bir de bakanlığa soru önergesi verdik. Bu konuyu takip edeceğiz.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul, Kdz. Ereğli İlçesine bağlı Kandilli Beldesinde faaliyet gösteren TTK Armutçuk Maden ocağında çalışan bazı işçilerin usulsüz maaş aldıklarını iddia etti. Konu ile ilgili TBMM’ye verdiği soru önergesini konu eden açıklamasında “Bölgesi için sorumluluk bilinci ile halkın menfaati için yanıp tutuştuğunu her fırsatta dile getiren iktidar partisi milletvekillerinin bundan haberi yok mu?” diye soran Ertuğrul, usulsüzlüğün diğer işçiler tarafından da bilindiğini savundu.

Ertuğrul’un maaş bordrosu ve fotoğraf gibi belgelerle de desteklediği açıklaması şöyle :

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi Müdürlüğü’nde AKP’nin bir belde başkanı olduğu iddia edilen bir işçinin sigorta kayıtları yer altı maden işçisi olarak görünürken, bu kişi yer üstünde geziyor. Bu kişi yer üstünde de çalışmıyor. Yer üstündeki tek faaliyeti, bağlı bulunduğu partinin etkinliklerinde siyaset yapmak. Yer altında çalışması gerekirken yer üstünde gezip, yer altı maden işçisinin haklarından yararlanıyor yani maaşını kesintisiz şekilde yer altında çalışan bir maden işçisi gibi alıyor. Bu kişilerin yeraltında çalıştırılmamaları ancak yeraltı tazminatı almaları konusunda iktidarın bölge milletvekilleri tarafından müessese müdürüne baskı yapıldığı da gelen bilgiler arasında. Son duyumlarımıza göre bu durumu da sonradan hazırlattıkları izin kağıtlarıyla sümen altı etmeye, kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çok uzağa gitmeye gerek yok kimden neyi saklayacaksınız, diğer işçiler bu usulsüzlüğü bilmiyor mu? Biliyor.

Maden işletmelerinde işçilerin baretlerindeki lambalara entegre edilen çip sayesinde madencilerin yer altında hangi noktada oldukları adım adım takip edilebiliyor. Kuyu başlarında, kuyu katlarında, kuyu diplerine konulmuş olan algılayıcılar sayesinde, madencilerin üzerlerindeki okunabiliyor. Bu sayede hangi işçinin nerede olduğu, hangi saatte ocağa girdiği, hangi saatte çıktığı takip edilebiliyor. Yeraltında çalışmamalarına rağmen yeraltı maden işçisi gibi tazminat alabilmeleri için bu işçilerin çiplerinin yeraltından sinyal alabilmesi, dolayısıyla da yeraltında çalışıyor gibi görünebilmeleri için başka işçilere zorla baretlerinin verildiği de gelen bilgiler arasında. Ancak şu unutulmamalıdır ki, aynı zamanda kamera kaydı da yapılmaktadır. Bu kamera kayıtları incelendiğinde de net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

TTK, buna müsaade ederek işçiler arasında siyasi ayrım yapmış olmuyor mu? Zaten norm kadro eksikliği bulunan TTK müesseselerinde bu türden usulsüzlükler, diğer işçilerin motivasyon kaybına neden olmuyor mu? Olası iş kazalarının önünü açmış olmuyor mu? İşçi açığı giderilip riskleri en aza indirmek için çalışmak yerine kendilerinden olanları kayırıp çalışmadan maaş bağlama derdindeler.

AKP belde başkanı olduğu ifade edilen kişiye bu “kıyak” sırf siyasi kimliği olduğu için geçiliyor. Kişinin Ağustos ayı bordrosuna bakıyoruz yer altında çalışıyor gibi kesintisiz maaş almış. Ancak sosyal medya hesaplarında, partilerinin belediye başkanlıklarının sosyal medyalarında, iktidar milletvekillerinin ziyaretlerinde mesai saatlerinde dışarıda olduğuna dair fotoğraflar var. Bunun gibi yeraltına hiç inmeyen ancak yeraltı maaşı alan birkaç tane daha isim var. Bunlarla ilgili kamu zararı sebebiyle suç duyurusunda bulunacağız ve diğer isimlerin takip edilmesini soruşturulmasını sağlayacağız.

Buradaki zarar 85 milyonun cebinden çıkıyor. Bu kişi ya da kişiler, yer altı maaşı alıp yer üstünde gezecek, işe bile gitmeyecek, bizim emeklimiz 12.500 Lira emekli maaşı alacak. İşçimiz geçim derdiyle boğulacak. İktidarın kul hakkı konuşmaya hakkı yok. Bu israf ve kul hakkı değil midir? AKP israf batağında çatır çatır kul hakkı yiyor. Bu anlayışın TTK’ya da, devlete de zarar verdiği açıktır. Bu zararın hesabını kim verecek?

Bölgesi için sorumluluk bilinci ile halkın menfaati için yanıp tutuştuğunu her fırsatta dile getiren iktidar partisi milletvekillerinin bundan haberi yok mu?

Haberi var da iş kendilerine gelince mi örtbas ediliyor?

Siyasi iktidarı ve bölgemizdeki temsilcilerini, iktidar partisi milletvekillerini ve tüm siyasetçilerimizi buradan uyarıyoruz. TTK’nın müesseselerinde yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu sizsiniz.

AKP iktidarı döneminde verilen maden arama ve işletme ruhsatlarının sayısında yaşanan patlamalara bakın. Bir de yaşanan maden faciaları ve çevre katliamlarındaki patlamalara bakın. AKP iktidarı süresince 2 bine yakın maden işçisi hayatını kaybetti. Caydırıcılığı olmayan cezalarla kural tanımazlığa devam ediliyor. Yıllardan beri özellikle kömür madenlerinin alarm verdiğini ve önlem alınmasını gerektiğini ifade eden meslek örgütlerinin sesini duymazdan gelen Erdoğan’ın şahsım hükümeti, gerçekleşeceği gün gibi ortada olan facialar karşısında meydana gelen sonuçları da göze alıyor.

Alın teri döktükleri işyerleri her seferinde madencilerimize mezar oluyor. Sayıştayraporlarıyla da sabit. İşçi açığını giderip riskleri en aza indirmek için çalışmanız gerekirken, yandaşlarınıza kıyak geçmekten vazgeçin.

Türkiye Taş Kömürü Kurumu, talimatlarla, emir komutayla personeller üzerinde siyasi baskılar kurularak çalıştırılıyor. Üst düzey yöneticilerini kendi atadığı kurumların gücünü yani devlet gücünü elinde tutan iktidar, bu kurumlara kendi malı kendi çiftliği gibi davranmaktan vazgeçmelidir. Bu kurumlar, stratejik öneme sahip siyaset üstü kurumlardır.

CHP Milletvekili Ertuğrul’un konu ile ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yazılı cevabı talebi ile TBMM Başkanlığına verdiği 2 sayfalık soru önergesi ise şöyle :