ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLANDI, ŞEHİTLERİ ANILDI

Kdz. Ereğli’de 18 Mart Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü programları, tüm dünyayı sarsan korona virüs salgını sebebiyle bu sabah yapılan sade bir çelenk sunma töreni ile tamamlandı.

Türk tarihinin en büyük zaferleri arasında yer alan 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105. yıl dönümü dolayısıyla Kdz. Ereğli’de tören düzenlendi.

Son günlerde Türkiye’de de görülmeye başlayan koronavirüsü salgını sebebiyle sadece çelenk sunma töreni gerçekleştirildi, programda yer alan diğer etkinlikler ise alınan tedbirler doğrultusunda ileri bir tarihe ertelendi.

Anıt Park’ta Atatürk heykeli önünde düzenlenen çelenk bırakma törenine Kdz. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hüseyin Sami Uyar, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kdz. Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ, Ereğli Ağır Ceza Mahkeme Başkanı İsmail Aydın, AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul, İYİ Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Evrim Balbaloğlu, BBP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Turabi Çelik, Erdemir Genel Müdürü Salih Cem Oral, gaziler, askeri erkan ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Kaymakamlık, garnizon komutanlığı, belediye ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan tören saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesi ile devam etti.

GÜNÜN ÖNEMİNİ ANLATAN KONUŞMAYI ÖZTÜRK YAPTI

Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı yapan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kdz. Ereğli Şube Başkanı Mehmet Öztürk, şu ifadelere yer verdi:

“Elbette Bayrak inmez diyen birileri var, Ezan susmaz diyen birileri var, Vatan bölünmez diyen birileri var. O birileri milletimizin fecrinden bir yıldız gibi, bir hilal gibi doğan kahraman Şehitlerimizdir, Gazilerimizdir. Ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü ve Cumhuriyet uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan, yurdumuzun ve Dünyanın dört bir köşesinde dahi Şehitliklerde elbiseleri dahi çıkarılmadan, bilinmeyen yerlerde kefensiz, bazıları da mezar taşı olmadan ama görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde yatan kahraman Şehitlerimizi anmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Bugün Dünyada Türk adının duyulduğu andan itibaren Bayrağımız’ yeryüzünün her noktasında taşıyanların, üç kıtayı Türk yurdu haline getiren, Türklük uğruna bedenlerini toprağa koydukları gündür. Bugün ölümsüzlük şerbetini korkusuzca içenlerin Allah’a kavuştukları gündür. Bugün bir milletin var oluş mücadelesi olan Çanakkale Zaferinin 105. yıl dönümünü kutlamak ve kutsal Vatanımız için canlarını feda eden Şehitlerimizin Şehitler gününü idrak etmek için toplanmış bulunmaktayız. Biz millet olarak asırlardan bu yana bekamızı muhafaza ediyorsak, varlığımızı koruyor isek, bunun şeref gayesi tertemiz kanlarını bu kutsal topraklara akıtmış aziz Şehitlerimizdir.

“ŞEHİT VE GAZİLER VURULDUKLARI ZAMAN DEĞİL, UNUTULDUKLARI ZAMAN ÖLÜR”

18 Mart nedir? 18 Mart Çanakkaledir, Çanakkale destandır, mermilerin havada birbirleriyle çarpışmasıdır. Kınalı Aliler, meçhul askerlerdir, 276 kiloluk mermiyi sırtında tek başına taşıyan Seyit Onbaşıdır. Çanakkale zaferi Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk Milletinin neler yapabileceğinin en büyük kanıtıdır. Bir dakika sonra Şehit olacağını bildiği halde Allah Allah diye düşman üstüne hücum eden 57. Alaydır. Binlerce Şehittir Çanakkale. Vatan toprağının korumasının, bir memleketi savunmanın ne demek olduğunun tüm Dünyaya anlatılmasıdır. Şanlı tarihimize Çanakkale geçilmez diye yazdıran, yedi düvele karşı duran Mustafa Kemal ve Mehmetçiklerdir. Topraklarımızda o gün karşımızda duranlar bugün yine karşımızdalar, Biz bu coğrafyada yaşadığımız sürece düşmanımız asla eksik olmayacaktır, her zaman olduğu gibi bugünde Türk milleti olarak tek başımızayız ve dimdik ayaktayız. 1915 yılında silahımız, cephanemiz, giyeceğimiz, yiyeceğimiz hatta ve hatta Mehmetçiğimiz bile sınırlıyken eğer ki ecdadımız diz çökmediyse, bugün tüm Dünyanın kıskandığı şanlı Ordumuz, Polis teşkilatımız ve onlara güvenen Türk milleti olduğu sürece başımızı eğdiremezsiniz, bizi yıldıramazsınız, bizi bitiremezsiniz çünkü biz bir ölür bin diriliriz. Aziz Şehitlerimizin emanetleri olan annelerine, babalarına, eşlerine ve çocuklarına sahip çıkmak, onları sevgiyle saygıyla, ilgiyle sarıp sarmalamak, kahraman Gazilerimize toplum içinde hak ettikleri değeri vererek saygı göstermek minnet borcumuzdur. Şehitler ve Gaziler vuruldukları zaman değil unutuldukları zaman ölürler. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle başta kurtuluş savaşımızın baş komutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurtuluştan kurtuluşa, kurtuluştan bu güne kadar Vatan, Bayrak, Ezan ve millet uğruna Vatan toprağına, bağrına emanet edilen tüm Şehitlerimizin ve hakkın rahmetine kavuşmuş kahraman Gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, rahmetle yad ediyorum. Yaşamakta olan tüm Gazilerimize de yüce Allah’tan aileleri ile birlikte sağlık mutluluk ve hayırlı ömürler vermesini niyaz ediyorum. Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez, Çanakkale Mehmetçiğini kısaca anlatmak istersek inandılar, savaştılar, Şehit olarak kazandılar, bıraktıkları emanetin bekçisiyiz, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

Konuşmanın ardından Anıt önündeki tören son buldu. Protokol üyeleri tören bitiminde İnönü Parkı’nda yer alan şehitler anıtına karanfil bıraktılar.