logo

“DEVLETİN DİJİTAL KALELERİ KORUMASIZ KALMIŞTIR!”

  • CHP Zonguldak Milletvekili Milli Savunma Komisyonu Üyesi Dr. Eylem Ertuğrul, Siber Güvenlik Başkanlığı’na aatama yapılmamasına sert tepki gösterdiği açıklamasında “Devletin Dijital Kaleleri Korumasız Kalmıştır” ifadesini kullandı.

CHP Zonguldak Milletvekili Milli Savunma Komisyonu Üyesi Dr. Eylem Ertuğrul, siber Güvenlik konusunda yazılı açıklama yaparak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a yönelttiği soru önergesini basınla paylaştı. “Günümüzde siber güvenlik, yalnızca teknik bir konu değil; aynı zamanda ulusal güvenliğin, kamu düzeninin, ekonomik istikrarın ve bireysel hakların korunmasının temel taşıdır. Türkiye’de son dönemde art arda yaşanan veri sızıntıları, sahte diplomalar, kimlik hırsızlıkları ve kamu kurumlarına yönelik dijital manipülasyon iddiaları, ülkemizin siber güvenlik kapasitesinde ciddi açıklar olduğunu ortaya koymuştur.” görüşüne yere veren Ertuğrul yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Siber Güvenlik Başkanlığı Kuruldu, Ama Hâlâ Boş!”

08 Ocak 2025 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, Türkiye’nin dijital güvenliğinden, kamu kurumlarının koordinasyonundan ve siber tehditlere karşı savunulmasından sorumlu en üst yapıdır. Ancak aradan geçen 8 aya rağmen bu kuruma bir başkan atanmamıştır. İhmal mi edilmiştir? Yoksa kendi aralarındaki bir çekişmeden dolayı devletin dijital kaleleri sahipsiz mi bırakılmıştır?

“Sadece Sahte Diplomalar Değil, Sistemin Ta Kendisi Sahtecilikle Ele Geçiriliyor”

Son günlerde kamuoyuna yansıyan sahte diploma skandalları, artık bir eğitim ya da etik sorunu olmaktan çıkmış, ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir. Devletin kritik kurumlarına sahte belgelerle sızıldığı iddiaları, dijital sistemlerimize doğrudan yapılan müdahalelerdir. Bu sadece bir sahte diploma meselesi değildir; devletin güvenlik reflekslerinin test edildiği çok daha büyük bir tehditle karşı karşıyayız.

“Elektronik İmzalar Klonlanıyor, Evraklar Üretiliyor”

Basında yer alan haberlere ve bazı resmi açıklamalara göre, sahte diplomaların, akademik unvanların ve resmi belgelerin dijital yollarla üretildiği iddiaları soruşturma konusu olmuştur. Bu süreçte, bazı üst düzey kamu görevlilerine ait elektronik imzaların kopyalandığı ve bu imzalarla kamu sistemlerinde evrak üretildiği ileri sürülmektedir. Söz konusu e-imzaların büyük çoğunluğunun kamu kuruluşları tarafından, özellikle TÜBİTAK üzerinden temin edildiği bilinmektedir. Bu durum, e-imza altyapısının güvenliğiyle ilgili ciddi soru işaretlerini beraberinde getirmektedir.

“MEB, YÖK, SGK, BTK, Milli Emlak… Kritik Kurumlara Yetkisiz Erişim Var mı?”

E-Devlet altyapısı, YÖK, MEB, SGK, BTK ve hatta Milli Emlak sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığına dair iddialar çok ciddi boyuttadır. Bu kurumlar sadece veri depolamaz; devletin kimliğini, vatandaşın geleceğini taşır. Soru şu: Bu kadar sahtecilik olurken, hiçbir sistem alarm vermemiş midir?

“Siber Güvenlik Başkanlığı Ne İş Yapıyor?”

Başkanlığı var ama başkanı yok! Kurumsal kapasite güçlendirilecek denildi ama ortada somut bir icraat yok. Ulusal siber güvenlik stratejileri, eylem planları, tehdit istihbarat mekanizmaları nerededir? Başkanlık sadece kâğıt üstünde mi çalışıyor, yoksa perde arkasında başka planlar mı dönüyor?

“Devletin Hafızasına Yapılan Her Müdahale, Egemenliğe Yönelik Saldırıdır”

Yetkisiz erişimle elde edilen hassas veriler, dış ya da iç düşmanlar tarafından kullanılabilir. Bireyler hedef alınabilir, kurumlar itibarsızlaştırılabilir, devletin kamuoyundaki güveni sarsılabilir. Geçmiş dönemlerde, FETÖ mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve kritik kurumlarımıza sızmaları neticesinde yaşanan milli güvenlik sorunları hala hatırlardadır. Şimdi aynı filmi dijital versiyonuyla mı izliyoruz? Soruşturmalar aslında aylar önce başlamıştır. Sahtecilik, sadece diploma ve ehliyetlerle mi sınırlıdır? Askeri ya da mali sisteme uzanan bir sahtecilik var mıdır?

“Cumhurbaşkanı Yardımcısına Sorular”

Kamuoyunun haklı endişesini taşıyarak, TBMM’ye soru önergesi sundum. Amacımız sadece sorumluları ortaya çıkarmak değil; sistemsel açıkların kapatılması, kurumlar arası koordinasyonun sağlanması ve siber güvenliğimizin gerçekten milli bir savunma hattına dönüştürülmesidir. Konunun takipçisiyim, milletimizin her bir ferdinin dijital güvenliği için bu meselenin üstü örtülemez!

Konuya ilişkin TBMM’ye sunulan soru önergesinde şu sorulara yanıt aranmaktadır:

  • Siber Güvenlik Başkanlığı’na neden bugüne kadar atama yapılmamıştır?
  • Sahteciliğin boyutu yalnızca diplomalarla mı sınırlıdır, askeri ya da mali sistemleri de içermekte midir?
  • Elektronik imzaların klonlanması nasıl mümkün olmuştur, bu durum kamu kurumlarında tespit edilememekte midir?
  • Klonlama işlemleri neden ilgili teknoloji firmaları tarafından fark edilmemiştir?
  • Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kritik kamu veri tabanlarını korumaya yönelik somut projeleri ve aktif savunma mekanizmaları var mıdır?

Paylaşın:
55 Kez Görüntülendi. Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ