EREĞLİ BELEDİYESİNİN PROJE VE HİZMET PANORAMASI!

Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, meclis toplantısında belediyenin yaptığı projeler ile hizmetleri panoramik açıdan değerlendirdi. Plajlar bölgesine otopark yapılması için Merve altından sonra sorumluluk talep ettiklerini açıklayan Posbıyık, Plajlar bölgesi düzenlemeleri, Kreş ve Balık Restoranı Projesi, AKM çalışmaları, Ata Tohumu, Piyale Paşa Konağı, Fakülte Kampüsü ce sahile cami konularında değerlendirme yaptı. Posbıyık ayrıca belediye ile ilişiği kesilen bazı çalışanlar hakkında açıklamalarda bulundu, Ereğli halkına aşı olmaları çağrısını yineledi.

Kdz. Ereğli Belediye Meclisi Temmuz ayı toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Halil Posbıyık, belediyenin yaptığı diğer projeler ve hizmetler hakkında değerlendirmeler ve hatırlatmalarda bulundu.

Posbıyık özetle; devam eden ve tamamlanan hizmetlerini ve projelerini hatırlatarak ‘plajlar bölgesindeki aqua park ve havuzla birlikte çalışmaların hızlandırıldığını, belediye tarafından büyük bir kreş yapılacağını, Erdemir Ofis yanındaki alanda restoran yapımının ilerlediğini, AKM’nin büyütülmesi ve yenilenmesi çalışmalarını, kurban bayramı hazırlıklarını, Yeni Belen’deki şehir mezarlığında çalışmaların çok iyi bir aşamaya geldiğini, sünnet şöleni için dün startı verildiğini, Ata tohumu çalışmalarında ikinci evreye gelindiğini, 1 milyon 450 bin liraya kar küreme makinesinin siparişini verildiğini, önümüzdeki yaz Ereğli’de asfalt rekorunu kırılacağını, 15 köye belediye içme suyu arıtma tesisi ve isale hattından içme ve kullanma suyu verildiğini, Organize Sanayide talep edilen içme ve kullanma suyu konusunda anlaşmaya varıldığını, içme suyu arıtma tesisine ozon tesisi yapılması konusunda ihale aşamasına gelindiğini, Piyale Paşa Konağı Müzesinin, 2 milyon TL bedelle özel idare tarafından ihaleye çıkacağını, fakülteler kampüsünün yakında temellerinin atılacağını’ söyledi.

Konuyu pandemiye getiren Posbıyık, “Her şeyde ilki yapan belediyeyiz. Neden aşıda birinci olamıyoruz….Pandemiden dolayı festivali yapamadık. Bu sene de festivali yapamayız. Ön hazırlık 4 ay sürüyor, yapamayız. Bir gençlik şöleni yapmayı düşünüyorum. İnşallah büyük bir gençlik şöleni yapacağız. Aşı olmayanlar sadece kendine zarar vermiyor. Gençlik Şöleni’ne sağlıkçı adam dikeceğiz, aşı olmayanları almayacağız. Aşılarınızı bir an önce yaptırın ki gençlik şölenini sizlere hazırlayayım.” diye konuştu.

BELEDİYEDEN PERSONEL ÇIKARIMI

Belediyeden işçi çıkartılması konusunda ise Posbıyık “Belediye çalışanları çöpçüsünden taa yukarıdakine kadar başkan yardımcısına, başkana kadar Ereğli halkına saygılı davranmak zorundadır. Bu belediyede çalışanlar nezaketle davranacaklar. Emeklerini, alın terlerini 8 saat dökecekler, onlara patronlarının Ereğli halkının verdiği vergilerden verilen maaşı hak edecekler. Öyle kaytarmak falan yok. Vicdanlıyım ama kaytaran adamı, patronuna ihanet eden adamı bir dakika dahi işyerinde babamın oğlu olsa dahi tutmam. Hadi buyurun bakalım bir tanesi temizlik işçilerinden uyuşturucudan yakalandı, şimdi hapiste, daha yeni oldu hadise. Ben bu adamı belediyede mi tutacağım. 3 çocuklu temizlik işçisine ikramiyesiyle giydirilmiş maaşıyla 5 bin 500 lira veriyorum ben. Dışarıda işsizlikten kıvranıyor herkes. Gelecek belediyede kaytaracak, uyuşturucu satacak, hala takip ediyorum. İçlerinde para satan, tefecilik yapan var. Ben yerimde otururum ama benim personelimin herkesin ne yaptığını adım adım takip ederim. Bana isteyen vicdansız desin, isteyen ekmek düşmanı desin, ne derse desin Ereğli halkının ödediği vergilerle maaş alan işçiler eğer yatıyorsa gereğini yaparım. Geçen gün 5 personeli görev sırasında dışarıda yatarken gördüm. Soruşturma başlattık, bırakmam. Hiç gözünün yaşına bakmam, bırakmam. Herkes emeğinin karşılığını alıyor fazlasıyla bütün belediyelerden daha yüksek maaş veriyorum, öyle yatmak, kaytarmak falan yok. Uyuşturucu satmak, tefecilik yapmak yok. Simdi icraya düşenlere de soruşturma açıyorum. Yeni toplu sözleşmeye koydurdum. Çoluğuna, çocuğuna eve para götürmüyor, kumar oynuyor, karısı geliyor ağlıyor para getirmiyor diye. Bana ne derseniz deyin hiç umurumda değil. Bunu da açıklamak istedim.” dedi.

“DENİZE CAMİYİ YAPTIRMAZLARSA CUMHURBAŞKANIMIZA KADAR ÇIKACAĞIM”

Öte yandan Başkan Posbıyık, Belediye Meclis toplantısında Kent Meydanı projesi görüşüldüğü sırada AK Parti grubundan gelen açıklamalara yanıt verdi.

Posbıyık şunları söyledi:

“Kent Meydanı ruhsatı kesildi. Anlaşmasını yapıyoruz, burası artık bitti. Cami yapmak için 2 tane seçenek var elimizde. Diyorlar ki, Belen mezarlığı. Orası olmaz, oraya bize butik bir cami lazım. Çünkü karşısında hemen cami var. Sonra bize lazım olan şehir merkezinde büyük cami, şehit törenleri ve hacca gidenleri uğurlama törenleri için lazım. Benim daha evvel iddia ettiğim gibi bu cami Askeri Lojmanları’nın oraya yapılabilir. Eğer yapacaklarsa doğrudur, biz de yanındayız.

“TEK SEÇENEK CAMİYİ DENİZİN ÜZERİNE YAPMAK“

Ancak 5 seneden evvel buraya yapılamaz. Oradaki insanlar çıkacak, binalar yıkılacak uzun iş. Başka yer de yok. O zaman tek seçenek kalıyor, bu caminin benim gösterdiğim yere yapılması lazım. Cami alanı ve dolgunun yapılması lazım sahile. Büyük cami Amfi Tiyatronun yanında denize dolgu yapılarak yakışır. Bilmeden bir siyasi parti ilçe başkanı çıkıyor, ‘Yok burada trafik sıkışır’ diyor. Bilmeden konuşuyor. Bunu mimarlar yapıyor, trafik sıkışması falan olmayacak. Zonguldak’ta yapılan camiye gitmek için vatandaşların arabasına binerek gitmesi lazım ama buraya yapılacak camiye vatandaşlar yürüyerek gelebilirler. Trafik düzenlemesi tamamen ayarlanmıştır, mühendislik görüşleri ortaya konmuştur. Fas’taki denizin ortasındaki camiye gittim ve Allah bana Cuma namazı kılmayı nasip etti orada. Dünyanın denizin ortasındaki en büyük camilerinden bir tanesi. Ben de Kdz. Ereğli’de denizin ortasına bir cami yapılmasını istiyorum. Açık ve net. Hiç kimse ikircikli oynamasın. Buraya bu camiyi yaptırmayanlar yarın tarih önünde boyunlarını eğecekler. Bu konuda bana destek veren başta İyi Parti İlçe Başkanı Evrim Balbaloğlu ve İl Başkanı, MHP İlçe Başkanı Rahman Demirtürk’e teşekkür ediyorum. Benim değerli arkadaşım AK Parti İlçe Başkanı Saffet Bozkurt’a teşekkür ediyorum. Tabii onun birinci tercihi haklı olarak kent meydanının oraya yapılması. İkinci olarak burayı düşünüyor. Tam karşı değil buraya. Ona da teşekkür ediyorum. Milletvekilleriyle yaptığımız toplantıda bana destek verenlerin isimlerini söylüyorum böyle açıkça. Mertçe teşekkür ediyorum.

“MIYIR-KIYIR EDENLER EREĞLİ’YE KÖTÜLÜK YAPIYOR!”

Öbür türlü mıyır-kıyır edenler Ereğli’ye kötülük yapıyorlar. Halil Posbıyık olarak belli bir yaşa geldim, yarın yokum. Siyasi olarak da bu sizin önünüze bir çelme olarak gelecek, çelme takacak. Siyasetiniz de bitecek, Ereğli’ye de kötülük yapacaksınız. Ben diyorum ki artık bu sahil sıkıştı. Kıyı sahil dolgu projesiyle sorunları çözeceğiz, diyorum. Denizin ortasında Türkiye’de ilk defa cami yapılacak, diyorum. Buna kim karşı çıkıyor. Yakında Halil Posbıyık konuşmaya başlar. Konuşunca da iyi konuşur. Camiyi kentin en güzel yerine yapıyoruz, buna nasıl karşı çıkarsınız. Ben iki lider tanırım. Biri Hz. Muhammed Mustafa, diğeri Mustafa Kemal Atatürk. Denizin ortasında namaz kılmak istiyorum. Halkın bu isteğini, milletvekilleri, vali, kaymakam, meclis üyeleri de geri çeviremez. Geri çevirenleri göreceğiz, tarih de görecek. Siyasi tecrübesi olan abiniz olarak sizleri uyarıyorum.

“CUMHURBAŞKANIMIZA ÇIKACAĞIM

Şu anki mevcut sahil dolgusunu belediyenin gücüyle ben yaptım. Erdemir’den 2 iş makinesi aldım, belediyenin iş makinesini de ilave ederek yaptım. Ancak bir eriyen kaya bir de suda erimeyen kaya varmış, mimarlar iyi bilir. Şu anda sahil felç. Bu dolgunun ben olmasam da yapılması lazım. Dalga geliyor yeme içme bölümlerinin ortasından çıkıyor, tamirat yapmaya başlıyoruz. Amfi tiyatronun ortasından çıkıyor. Çünkü kayalar özelliğini kaybetmiş. Devletin taş ocağı var, belediyenin makinesi var. Erdemir’in makinesi var. Müteahhitlerin kamyonları var, taşıyacak, dökecek. İnce işini yapmayacak. En önemli konu burada devlet dairelerinden görüş, izin almak. Bu işi benim aklıma sokan önceki Vali Erdoğan Bektaş ve şu anki Kaymakam’dır. ‘Yukarıdan bize talimat verdiler’ dediler. Yukarıdakiler Bakan mı, Cumhurbaşkanımız mı bilmiyorum. Zaten burada bir çelme takarlarsa Cumhurbaşkanımıza kadar çıkacağım Allah nasip ederse. Bana camiyi yaptırmıyorlar, diyeceğim. “