logo

KERÇEP’TEN KAFES BALIKÇILIĞINA GEREKÇELİ KARŞI ÇIKIŞ!

Kdz Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP), ilçede kurulması planlanan kafes balıkçılığı/su ürünleri tesislerine karşı olduğunu açıkladı.

Kdz Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) yazılı açıklama yaparak ilçede TSO öncülüğünde kurulması planlanan kafes balıkçlığı/su ürünleri tesislerinin halk sağlığına ve çevreye zarar vereceği gerekçesi ile karşı olduğunu açıkladı.

KERÇEP’in açıklamasında “Ülkemizde 400’ün üzerinde deniz balık çiftliklerinde yapılan üretimlerin hemen hepsinde bölge yaşayanlarına rahatsızlık yarattığı bir gerçektir.” görüşüne yer verilerek şöyle denildi:

Bir süredir Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş tarafından Kdz. Ereğli’de su ürünleri yetiştiriciliğine başlayacakları yönünde açıklamalar yapılmaktadır. Kdz. Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) olarak su ürünleri yetiştiriciliğinin dünya ve Türkiye’deki uygulamaları hakkında yaptığımız literatür araştırması ve konunun uzmanlarından aldığımız bilgiler doğrultusunda görüşlerimiz aşağıdadır.

Su Ürünleri Yetiştiriciliğinin Yarattığı Problemler

  • Balık çiftliklerinde balıklar yemle beslenmekte, çiftliğin büyüklüğüne ve çiftlik içindeki balık sayısına bağlı olarak kafeslerin altında ve çevresinde dışkı, besin kalıntısı ve ölü balık birikimi olmaktadır. Doğrudan denize bırakılan veya karışan yenmemiş balık yemleri, balık dışkıları, idrar, mukus ve ölü balıklar kirliliğe neden olmaktadır.
  • Atıkların hacim ve süresine, denizel ortamın özümseme ya da taşıma kapasitesine bağlı olarak ortama giren azot ve fosfor nedeniyle sudaki çözünmüş oksijen miktarı düşmekte, bulanıklık artmakta, düşük oksijenli ya da oksijensiz “ölü bölgeler” oluşabilmekte, deniz yosunları ve mercanlar olumsuz etkilenebilmekte, balık ölümleri ve aşırı alg üremesi görülebilmektedir.
  • Sınırlı bir alanda yetiştirilen balıklar arasında parazit, mantar ve bulaşıcı hastalıkların yayılması riski artmaktadır. Az sayıda balık enfekte olduğunda, hastalık tüm havuza yayılabilmektedir. Balıklar hızla yetişsin, hastalanmasın ve parazit kapmasın diye GDO’lu yemler, kimyasallar ve antibiyotikler kullanılmaktadır. Bu durum kimyasalların ve antibiyotiklerin besin zincirine girme riskini artırmaktadır.  Diğer taraftan bunların denize yayılması deniz ekosistemini etkilemekte, çiftlik balıkları dışındaki balıklar da hastalığa yakalanmaktadır.
  • Balık çiftliklerindeki dar bir hacim içerisinde stres altında yaşayan balıklar dairesel olarak, aynı yöne doğru yüzmektedir. Rota değiştirenler ise genellikle zarar görmekte ya da ölmektedir. Yaşam şartları canlılar için hiç uygun değildir.
  • Balık yemleri, antibiyotikler, balık dışkıları, idrar, mukus ve ölü balıklar, kullanılan kimyasallar denizde görüntü kirliliğine ve çevreye koku yayılmasına neden olmaktadır.
  • Açık denizlerde kurulan deniz çiftliklerinin kurulum maliyetleri, dalgalara dayanıklılık, karadan ulaşım maliyetlerinin artması vb nedenlerle belli standartlar olmasına rağmen karaya yakın bölgelere kurulmak istenmektedir. Bu durum olumsuzlukları artırmaktadır.
  • Balık çiftliklerinin kurulacağı yerler ve civarı kullanılamaz hale gelmektedir. Bu alanlarda denizden yararlanmak mümkün olmamaktadır.

Halk Sağlığı Açısından Konunun Değerlendirmesi

Beslenme, gelişim ve sağlıklı yaşamımızda balık nitelikli protein kaynağı ve Omega 3 – 6 gibi yaşamsal öneme sahip yağ asitlerini içermesi nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Ancak çiftlik balıkları yabanıl balıklara göre daha az protein, omega 3 ve omega 6 yağ asitleri içerir.

Balık çiftliği havuzlarında çok sayıda balığın bir arada olmasından kaynaklanabilecek hastalıkların kontrolu için antibiyotik kullanımı balığı tüketen insanlar tarafından sindirim sisteminde emilerek vücuda alınmaktadır. Gıda ve İlaç İdaresi (FDA-The Food and Drug Administration) tarafından antibiyotik direncinin Bel soğukluğu, Tüberküloz (verem), Sıtma, Çocukluk dönemi kulak enfeksiyonlarının iyileşmelerine engel olduğu belirlenmiştir.

Yine balık çiftliklerinde balıkların gelişimini hızlandırmak amacıyla kullanılan hormonlar tümör geliştirici etki yaratmakta, prostat ve meme kanserine neden olmaktadır. Mantar Öldürücüler (fungsitler) Balık çiftliklerinde, özellikle balık yumurtalarının etrafında üreyen mantarların öldürülmesinde kullanılmakta zehirli (toksik) içermekte, hücrede DNA bozulmalarına ve kansere neden olmaktadır. Ayrıca balık çiftliklerinde oluştuğu tespit edilen kalıcı organik kirleticiler, civa, ağır metaller, metaller, metaloidlerin de balık ve insan sağlığına ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır.

Henüz Detaylarını Bilmediğimiz Proje Hakkında Görüşümüz

3 tarafı farklı denizlerle kaplı ayrıca iç denizi ile çok şanslı ve avantajlı olan ülkemizde gelişmiş milletler ile kıyaslandığında kişi başına balık tüketimi düşüktür. Denizlerimizdeki hızlı kirlenme, müsilaj vb nedenlerle balık avlanma miktarı azalıp, su ürünleri besiciliğinin hızla artması dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.

Ülkemizde 400’ün üzerinde deniz balık çiftliklerinde yapılan üretimlerin hemen hepsinde bölge yaşayanlarına rahatsızlık yarattığı bir gerçektir. Karadeniz’in en güzel yerlerinden biri olan ağır sanayi merkezi olan ilçemizin yaşadığı yüksek hava kirliliği, sanayi atıkları ile dere, deniz ve toprak kirliliğine ilaveten balık çiftlikleri ile çevre ve ekoloji problemlerinin artmasına karşıyız. Yukarıda anlattığımız birçok çevre kirliliği, canlı yaşamına tehlike yaratacak nedenlerden dolayı ilçe sahillerimizde su ürünleri besiciliği yapılmasını uygun bulmamaktayız. Çevre ve ekolojik problemlerin, felaketlerin giderek arttığı, küresel ısınmanın arttığı bir dönemde kaynakların canlı yaşamına, doğaya fayda sağlayacak, var olan problemlere çözüm getirecek, çevre dostu projelere yönlendirilmesini doğru buluyoruz.

Kdz. Ereğli’de denizin daha fazla kirlenmemesi için mücadele edeceğiz.”

TSO BAŞKANI KELEŞ, ÖNCÜLÜK YAPIYOR

(ilgili haber için ara başlığı ya da görseli tıklayınız)

Öte yandan bir süre önce Bölge Ticaret ve Sanayi Odaları öncülüğünde gerçekleşen girişimlerle Zonguldak ve Karadeniz Ereğli’de kafes balıkçılığı yapılması planlanan bölgelerde Trabzon Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (TAGEM) tarafından yer tespit ve deniz suyu inceleme çalışması yapılmıştı. Kdz. Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede ise “İlgili bakanlığımız nezdinde girişimlerde bulunup bu yatırımların Kdz. Ereğli’mize kazandırılmasını sağlamayı hedefliyoruz.” demişti.

İlgili diğer haber linki :

: https://haberhayat.net/kafes-balikciligi-heyeti-potansiyel-alanlari-inceliyor/

Paylaşın:
574 Kez Görüntülendi. Etiketler: » »
#

SENDE YORUM YAZ