Genel Başkan Yeşil, “Genel Maden İşçileri Sendikası ve maden işçileri olarak, geçmişten günümüze verdiğimiz mücadelelerden de anlaşılacağı gibi TTK’nın özelleştirilmesine veya kapatılmasına yol açacak her türlü girişime karşı duruşumuz nettir” dedi.
Açıklama şöyle;
“Bilindiği gibi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, merkezi yönetimin kontrolü altında olan 19 Kamu İktisadi Teşebbüsünde; yetkilendirmeyi, hesap verebilirliği, şeffaflığı, karar alma süreçlerinde etkinliği ve performansa dayalı yönetimi esas alan stratejik yönetim anlayışını yaygınlaştırma ve KİT’ler üzerinde müdahale yetkisi olan kurum sayısını azaltma gerekçesiyle KİT reformu yapacaklarını açıklamıştı.
Bu açıklamanın yapıldığı günden bugüne kadar ilgili bakanlıklar dahil tüm yetkili kurumlar ile görüşmeler yaparak süreci yakından takip ediyoruz.
Genel hatları çizilmiş bir çalışma olmakla birlikte somut herhangi bir düzenleme kamuoyuna henüz açıklanmamıştır. Elbetteki bu çalışmada, çok sayıda Bakanlık ve kurumu ilgilendirmesi nedeniyle tarafların görüşü de alınmak durumundadır.
Yaptığımız görüşmelerde; Bakan Şimşek’in de belirttiği gibi diğer bakanlıları da yetkisiz hale getireceği için Bakanlıkların bu çalışmaya sıcak bakmadığını biliyoruz.
Halkın malı olan tüm kuruluşların uzmanlık açısından ilgili bakanlıkların yetkisi ve görevi dışına çıkarılacağı, tüm yetkinin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na geçeceği ifade edilmektedir.
Bu KİTler arasında TKİ, Eti Maden İşletmeleri, BOTAŞ, TEDAŞ, TPAO, TEİAŞ, EÜAŞ gibi enerji ve madencilik faaliyeti gösteren kamu kurumlarının yanı sıra Türkiye Taşkömürü Kurumu da bulunmaktadır.
Genel hatlarıyla Reform adı altında KİT’lerin yönetim ve finans yapısında köklü değişiklikler yapılacağı, KİT’lerin yasal statüsünün tamamen değişeceği ve piyasa şartlarında çalışan şirketlere dönüştürüleceği görülmektedir.
KİT Reformu adı altında, Enerji ve Madencilik alanı özelinde yetkili bakanlık olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın neredeyse bir şube müdürlüğü konumuna getirileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda piyasa şartları ve karlılık göz önüne alınacak, KİT’lerin özelleştirilmesinin, karlılığı düşükse kapatılmasının önü açılmış olacaktır.
Böylesine stratejik öneme sahip kurumların devlet kontrolünde yönetilmesi zorunludur ve hiçbir şekilde piyasa şartlarına terk edilemez.
Nitekim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar; gerek 7 Şubat 2024 tarihinde Sendikamızı ziyaretinde, gerekse 2 Nisan 2024 tarihinde TTK Üzülmez Müessesesi’nde maden ocağında katıldığı iftar yemeğinde net ve kesin bir dille TTK’nın özelleştirilmesinin söz konusu olmadığını, tam tersine kamu kurumu olarak güçlendirerek taşkömürü üretimini artırmaya yönelik çalışmaları olduğunu vurgulamıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın görüşü bu şekilde iken Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın TTK’nın da dahil olduğu KİTlerle ilgili çok farklı bir çalışma yapması şaşırtıcıdır.
KİT Reformu adı altında hayata geçirilmeye çalışılan girişimlerden derhal vazgeçilmelidir.
Genel Maden İşçileri Sendikası ve maden işçileri olarak, geçmişten günümüze verdiğimiz mücadelelerden de anlaşılacağı gibi TTK’nın özelleştirilmesine veya kapatılmasına yol açacak her türlü girişime karşı duruşumuz nettir.
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası, maden işçileri ve Zonguldak-Bartın-Karabük bölge halkı olarak ülkemizin en stratejik kurumlarından biri olan TTK’nın özelleştirilmesi veya kapatılması girişimlerine karşı mücadeleye her an hazırız.”
254 Kez Görüntülendi. Etiketler: GMİSBENZER HABERLER