logo

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI…

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile siyasiler, STK’lar ve bürokratlar mesajlarla kadınların yaşamsal değerine vurgu yaptılar.

Yayın kuruluşumuza ulaşan Kadınlar Günü mesajları şöyle :

ZONGULDAK VALİSİ MUSTAFA TUTULMAZ :

Kalbimizde her daim en güzel ve en müstesna bir yere sahip olan, sonsuz sevgi, özveri, şefkat ve fedakârlığı temsil eden kadınlarımız sağlıklı bir toplum ve aile yapısının mihenk taşıdır.

Sevgi dolu yürekleri, yaşamları boyunca sergiledikleri temeli emek ve hoşgörüye dayanan yaşam tarzı, duyarlılıkları, yaşantımızı her zaman mutlu kılmış, güzelleştirmiş, aile yapımıza büyük ve önemli katkılar sağlamıştır.

Özgürlük ve bağımsızlığımıza kast edenlere karşı aziz milletimizce başlatılan milli mücadelede gösterdikleri fedakârlık ve sorumluluğun da eşi benzeri görülmemiştir.

Türk kadını sadece aile yapımızda değil,  toplumsal yaşantımızın her alanında, büyük ve güçlü Türkiye yolunda önemli görevler üstlenmiş, eğitimden sağlığa, çalışma hayatından ekonomiye ve giriştikleri her alanda büyük sorumluluklar yerine getirmiş, getirmeye de devam etmektedir.

Cesur, üretken ve yaratıcı kimlikleri ile sağlayacakları başarı ülkemizi ileri, kalkınmış, müreffeh ve gelişmiş bir ülke konumuna taşıyacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle; aile ve toplumsal hayatımızda tarifsiz bir yer tutan, ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasında önemli çalışmalar yapan kadınlarımızın, hiç bir ayrımcılığına maruz kalmadığı, sorun yaşamadığı, kadına şiddetin, tacizin ve istismarın hiç olmadığı bir dünya en büyük temennimizdir.

Başta aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin değerleri anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutluyor, aileleri ile birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu, uzun ömürler diliyorum.


CHP ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ ÜNAL DEMİRTAŞ:

“8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN”

“Bundan 164 yıl önce, New York’ta bir tekstil fabrikasında çalışan emekçi kadınlar daha iyi çalışma koşulları ile 8 saatlik çalışma için grev başlattılar. Ancak polis şiddeti ile bastırılan bu haklı mücadelede fabrikaya kilitlenen 129 emekçi kadın yanarak yaşamını kaybetti. Bir hak mücadelesi olarak ortaya çıkan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne anlamını veren bu acı olay oldu. İş yaşamında, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için başlatılan bu mücadele zaman içinde hayatın her alanında devam etti.

Ülkemizde de, Kurtuluş Savaşı’nda vatan için mermi taşıyan, evine ekmek götürmek için tarlada fabrikada, ofiste çalışan Türk kadını hayatın her alanında var olmak için 164 yıl önce başlatılan mücadeleyi sürdürdü.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından güçlü ve kararlı Türk kadını ekonomiden siyasete, sosyal hayattan çalışma hayatına, her alanda desteklendi. Nitekim Türk kadını birçok Batı ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Ancak tüm bunlara rağmen 21.yüzyılda Türkiye’de kadınlar çalışma yaşamında, sosyal yaşamda ve aile yaşamında sömürüye ve birçok saldırıya maruz kalmakta, canlarına kastedilmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun 2021 Ocak ayı raporuna göre 2021’in ilk ayında 23 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 14 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 23 kadından 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemezken, kadınlardan 2’si ekonomik nedenlerle, 5’i de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Kadına yönelik cinsel istismar ve kadın cinayetlerindeki bu tablonun durdurulması için hukuksal ve toplumsal tüm önlemlerin etkin bir şekilde alınması şarttır. Böyle bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin etkin biçimde uygulanmasının konuşulması gerekirken, Türkiye’nin sözleşmeden imzasının çekilmesinin siyasal iktidar tarafından gündeme getirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Günümüzde kadınlar, pek çok farklı baskı ile eve bağlanmak istenmekte, kamu atama ve terfileri, liyakat yerine cinsiyetçi bakış açısıyla yapıldığı için kadın yönetici sayısı gittikçe azalmaktadır. İşgücüne katılan kadınların önemli bir kısmı tekstil, tarım, temizlik gibi sektörlerde kayıt dışı ve merdiven altı işletmelerde, asgari ücretin altında kalan ücretlerle, çok uzun saatlerde ve her türlü güvenceden yoksun biçimde  çalışmaktadırlar. Pandemi süreci de kadınlar açısından ağır sonuçlar doğurmuştur. Kadın istihdamı pandemi dönemi ile daha hızlı bir şekilde düşmüş, kadın işsizliği artmıştır. Covid-19 döneminde geniş tanımlı kadın işsizlik oranı yüzde 45,3’e yükselmiştir. Ortaya çıkan bu cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa karşı çıkmak herkesin görevidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” sözü, güvenli, huzurlu ve demokratik bir toplumun temel hedefi olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlar, saygılarımı sunarım”


KDZ. EREĞLİ KAYMAKAMI İSMAİL ÇORUMLUOĞLU :

Geçmişten günümüze kadınlarımız,  Türk Milletinin tarihinde her zaman hak ettiği konumda, ailenin ve toplumun merkezinde olmuş, olmaya da devam edecektir. Kadınlarımızın toplumda hak ettikleri konuma yükselmeleri, geleceğe güvenle bakmaları, sonsuz sevgi ve hoşgörüyle yetiştirdikleri nesillerin başarısının anahtarıdır. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirerek topluma faydalı birer fert olmaları yolunda gösterdikleri gayret ve fedakârlık her türlü takdirin üstündedir. Kadınlarımızın, eğitimden bilime, sanattan kültüre hayatın her alanında başarıları bizleri gururlandırmaktadır. Aile kurumunun temelini oluşturan, değerlerimizin temsilcisi, taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımız, sosyal ve ekonomik hayattaki bu başarıları kadar, yetiştirdikleri nesillerle de geleceğimizin şekillenmesine herkesten daha çok katkıda bulunmakta, sosyal, siyasal, ekonomik haklarının daha çok geliştirilmesi, kadınların bu alanlardaki çalışmalarda teşvik edilmesi, bu anlamlı günde daha çok önem arz etmektedir.Günümüzde bilim, siyaset, eğitim, kültür-sanat ve iş dünyasında herkesi gururlandıran, başarılarıyla adından söz ettiren Türk kadını, geleceğe ilişkin en büyük güvencelerimizdendir.Bu duygu ve düşüncelerle yaşamımızın her anında varlıklarıyla onurlandığımız tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyorum.


KDZ. EREĞLİ BELEDİYE BAŞKANI HALİL POSBIYIK

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, sevgisiyle, özverisiyle, emeğiyle ve mücadelesiyle hayatı güzelleştiren bütün kadınları saygıyla selamlıyorum.

Kadına karşı şiddetin bu kadar tırmandığı ve şiddete karşı mücadelenin yetersiz kaldığı bir süreci yaşıyoruz. Kınamak yetmez, bu sorunun üzerine ciddiyetle gitmek ve bütün boyutlarıyla mücadele etmek insan olmanın sorumluluğudur.

Kadınların eşit eğitim imkânlarına sahip olabilmeleri, çalışma hayatında eşit koşullarda yer alabilmeleri, iş dünyasında, politik hayatta, karar alma mekanizmalarında etkin temsil edilebilmeleri için hep beraber mücadele etmeye devam edelim.

Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Buna dur diyelim.


AK PARTİ KDZ. EREĞLİ İLÇE BAŞKANI SAFFET BOZKURT:

“Sevgiyi, fedakârlığı, üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden kadınlarımız; huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşlarıdır. Onların, her zaman ailesine ve topluma önemli katkılar sağlaması ve hayatın her alanında etkin bir şekilde yer alması bizleri sevindirmektedir.

Kadınlar, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası, toplumun en küçük birimini oluşturan ailenin temel unsurudur. Aile ortamında fertlerin refahı için yorulmadan çalışan kadınlarımız, İstiklal Savaşımızda da cephe gerisinin kahramanı olmuştur. Hayatın tüm alanlarında her türlü fedakârlığı gösteren kadınlarımız, bu vatan ve millet için canını feda etmeye hazır nesilleri de yetiştirmiştir. Yeni nesillerin yetişmesinde kadınlarımızın annelik vasfı ile üstlendikleri sorumluluk, geleceğimizin inşasında onların ne kadar hayati öneme sahip olduklarını göstermektedir.

Ülkemizde, her alanda başarılı çalışmalar yapan kadınların sayısının artması övünç kaynağımızdır. Yaşamı boyunca birçok güçlüğe katlanan ve büyük sorumluluklar üstlenen kadınların toplumsal yaşama etkin biçimde katılmaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük hedefleri arasındadır.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde; sevginin, şefkatin ve özverinin simgesi olan ve bunları hiçbir karşılık beklemeden veren kadınlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorum.”


CHP KDZ. EREĞLİ İLÇE BAŞKANI OP. DR. EYLEM ERTUĞRUL :

8 Mart tarihi, 1857 tarihinde New York dokuma fabrikasında grev için direnirken çıkan arbede sonucu meydana gelen yangında ölen kadın işçileri anmak için belirlenmiştir.
Her yıl bugünün anılması, emekçi kadınlar nezdinde kadının erkekle birlikte eşit koşullarda toplumsal yaşamda rol alması gerektiğinin vurgusundan kaynaklanmaktadır. Ancak toplumumuzda kadın hala arka plana atılmakta, her geçen gün artan bir şekilde erkek kökenli şiddete maruz kalmaktadır. Gerçekleştirilen kanun değişiklikleri yetersiz kalmakta ve uygulama aksaklıkları da kadınlarımızın şiddet görmeye devam etmesine neden olmaktadır.
Türk kadını, tarihimiz boyunca ekonomik ve sosyal yaşamlarında erkeklerle eşit şartlarda yer almış ve karar mekanizmalarında söz hakkına sahip olmuşlardır. Ancak son yıllarda kadınlarımızı çalışma ve sosyal alanlardan men etmek isteyen bir anlayışın geliştirilmeye çalışıldığını görmekteyiz.
Kadınlar, hayatımızın ilk anlarından başlayarak, en büyük emekçiler olarak hep yanımızdadırlar. Emekçi kadınlarımız sadece sosyal hayatta değil, iş hayatında da baş tacı edilmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, tüm kadınlarımızla omuz omuza her türlü davada birlikte hareket etmenin gurur ve onurunu hatırlatarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde emekçi kadınlarımıza saygılar sunarız.


ZONGULDAK BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU BAŞKANI Av. GONCAGÜL AVCI :

8 Mart; ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşitliğin sağlanması, emeğin sömürüsünün ve ayrımcılığın sonlandırılması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR. Bu nedenle kadın mücadelesi aynı zamanda eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir.

 Fırsat eşitliğinin sağlanmaması nedeniyle kadınlarımız, eğitim haklarından yoksun kalmakta, istihdam olanaklarından yararlanamamakta; yönetim ve karar alma mekanizmalarında yeterince yer alamamaktadırlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadına yönelik ayrımcılığa ve şiddete neden olmaktadır.

Ülkemizde kadın cinayetlerinin artarak devam etmesini endişeyle izliyoruz. Kadına yönelik şiddet, cinayet ve istismar eylemlerinin artışlarının nedeni yasaların ve cezaların yetersizliği değildir. Kadını eşit ve özgür bir birey olarak görmeyen zihniyetin beslendiği, güç aldığı bir sosyal ve siyasal ortamın sorgulanması yapılmadan, ortadan kaldırılmadan kadının insan haklarının ihlallerinin önlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle ülkemizde, aile içinden başlayarak kamusal alana yayılan cinsiyet ayrımcılığına ve eşitsizliğine neden olacak politikaların sonlandırılması gerekmektedir.

 Kadınları toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilerek, kadını sadece ailenin bir parçası olarak gören, özgür birey olduğunu kabul etmeyen politik ve kültürel anlayış değiştirilmelidir. Kadının eşit ve özgür birey olmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi, tarihsel, kültürel ve dinsel gerekçelerle engellenmemelidir. Kadınların siyasal, sosyal ve ekonomik alanda eşit olarak yer almasını sağlayacak toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları samimiyetle uygulanmalıdır. Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca cinsiyet temelinde ayrımcılık yapmayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde kadının eşit ve özgür bir birey olduğu, devletin tüm kurum ve kuruluşlarınca içselleştirilmeli ve kadın haklarına aykırı hiçbir söylem ve eyleme izin verilmemelidir.

Kadınların yaşam haklarının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya yönelik tartışmalardan vazgeçilmelidir. İstanbul Sözleşmesinin eksiksiz olarak uygulanması sağlanmalıdır.

Hak savunucusu olarak bizler; uzun mücadeleler sonucunda elde edinilmiş Kadın Hakları kazanımlarından vazgeçilmesine yönelik her türlü girişime karşı, kadının insan hakları mücadelemizi dünden daha büyük bir inanç ve dayanışmayla sürdürme kararlılığındayız.

 Cumhuriyet Devrimleri ve Kadın Mücadelesi sonucunda elde edilen kadın hak ve kazanımlarından kayba neden olacak her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısında olacağımızı, kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın, özgürlüğün, demokrasinin sağlandığı bir Türkiye ve Dünya için; kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyetimize bağlılıkla, mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz.


GMİS YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN YEŞİL:

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü, emek ve hak arama mücadelesinin simgesi olan bir gündür. 8 Mart 1857’de New York’ta tekstil işçisi kadınlar “eşit işe eşit ücret”, “16 saatlik işgününe karşı 10 saatlik işgünü” talepleriyle fabrikalarda greve çıkarlar. Yapılan grevlerde birçok kadın fabrikaya kapatılır ve bu sırada çıkan yangında ölürler. O günden sonra kadın işçilerin bu onurlu direnişi aynı zamanda tüm dünyada kadınların hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline dönüşür. Kadınlar, insanca bir yaşam için seslerini duyurarak ilk adımlarını atmışlardır. Eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdükleri mücadeleye devam etmişlerdir. 8 Mart’a anlamını yükleyen ise Clara Zetkin olur. 8 Mart 1910’da değişik ülkelerden kadınlar Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da toplanır ve yaşamlarını; savaşsız, sömürüsüz bir dünya için mücadeleye adarlar. Uluslararası ve Almanya işçi hareketinin tanınmış önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart’ın dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma günü ilan edilmesini önerir, bu önerisi kabul görür. Emekçi kadınlar; birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart’ta meydanlarda ve her ortamda etkinler yaparken, her gün emekten yana mücadele içindedirler. Kadınların verdiği bu mücadele tarihi, bizlerin emek mücadelesine de ışık tutmaktadır. Kadına yönelik şiddetin sona ermesi, tüm kadınlarımızın emeklerinin karşılığını tam anlamıyla alması, çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almaları, siyasette, iş dünyasında, sosyal hayatta daha çok sayıda ve daha aktif olmaları en büyük dileğimizdir. Hayatın her alanında birlikte mücadele ederek daha güzel günlere ulaşacağımıza olan inancımızla, tüm Dünya emekçi kadınlarının mücadele gününü kutluyoruz.”


DEVA PARTİSİ KDZ. EREĞLİ İLÇE BAŞKANI HANDAN AKTİMUR :

Çalışan, üreten, kendine ve çevresine değer veren, seven – sevilen, yüreği sevgi dolu tüm kadınlarımızın, Emekçi Kadınlar Gününü;
Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabildiğimiz zaman,
Ekonomiye katılımda fırsat eşitliğini yaratabildiğimiz zaman,
Ayrımcılık içeren ve eşit haklara sahip olmamızı sınırlayan her türlü uygulama ve engeli kaldırdığımız zaman, Fiziksel, ekonomik, psikolojik ve sosyal her türlü şiddeti engellediğimiz zaman KUTLAYACAĞIZ.

Bu günü gülümsemelerle kutlayabileceğimiz günler için çalışıyoruz, çözüm politikaları üretiyoruz. KADIN DEVA’dır.


Paylaşın:
645 Kez Görüntülendi. Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ