Kamuoyunda Basın Bayramı olarak bilinen 24 Temmuz ‘Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü nedeniyle etkinlikler düzenleniyor, açıklamalar yapılıyor.
Günün öneminin basında sansürün kaldırılmasının mücadele yıldönümü olduğunun altını çizen Kdz. Ereğli Dijital Medya ve Gazeteciler Derneği Başkanı Doğan Gönüllü, Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada 1908 yılında, 24 Temmuz günü Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle, sansür memurlarını gazetelere sokmayan basın mensuplarının mücadelesi sonucu, sansüre karşı kritik bir zafer kazanıldığını hatırlattı.
Sansüre karşı ilk büyük mücadelenin kazanılmasının ardından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1948 yılında bu olayın yıldönümünü Basın Bayramı olarak ilan ettiğini ve 1971 yılında ise “Bayram” ifadesinin kaldırılarak “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” adını aldığını belirten Gönüllü, açıklamasında şöyle dedi:
“SANSÜR FARKLI ŞEKİLLERDE DEVAM EDİYOR”
ERMED olarak, sansürün 1908’de kaldırıldığı resmen kabul görse de basın üzerindeki farklı baskı ve sansür çeşitlerinin 115 yıl sonra, bugün de çeşitli şekillerde varlığını sürdürmesinin, bu son isimlendirmeyi haklı çıkardığı görüşündeyiz
Gazetecilik mesleğinin kamusal önemi, bu mesleğin esas sorumluluğunun kurumsal bir yapıya değil, kamuoyuna, yani doğrudan halka karşı olmasından kaynaklanır. Basın özgürlüğü de bu sorumluluğun hakkı ile yerine getirilmesi, dolayısıyla kamuoyunun ifade hakkını kullanmasını temin için vardır. Sansür ise geniş anlamıyla bu özgürlüğün sair yollarla engellenmesi, kısıtlanması veya başka kanallara yönlendirilmesi anlamına gelir.
“HUKUKİ DÜZENLEMELER, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TEMİNİNİ ESAS ALMALI”
ERMED olarak Basın alanında yapılacak tüm hukuki düzenlemelerin, basın özgürlüğünün teminini sağlamayı esas alması gerektiğini savunuyoruz.
Daha geçen yıl gündeme gelen ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen düzenlemedeki aksaklıkları konuşamadan, bu yılın başında internet medyası ile ilgili bir düzenleme gerçekleştirildi. Basın meslek örgütlerinin görüşlerini tam olarak yansıtmayan bu düzenlemelerin, basın özgürlüğünü temin değil, medyayı belli bir alanda tutmaya yönelik olduğu, basın kuruluşlarına verilen kamusal veya özel desteklere bile bu amaçların iliştirildiği eleştirilerinde doğruluk payı bulunduğunu bugün çok daha rahat gözlemleyebiliyoruz.
“EKONOMİK BAĞIMLILIK SİNSİ BİR OTOSANSÜRE YOL AÇIYOR”
ERMED olarak; basın özgürlüğünün temelde basın kuruluşlarının ekonomik özgürlüğüyle doğrudan bağlantılı olduğu görüşündeyiz. Son dönemde kâğıt, matbaa, personel, kırtasiye ve bütün giderlerde fahiş artışlara yol açan ekonomik gelişmelerin, medyanın sübvanse sağlayıcılara bağımlılığını arttırdığını, bunun da basının yukarıda izah edilen temel rolünden uzaklaşması sonucunu doğurduğunu, sinsi bir oto sansüre yol açtığını değerlendiriyoruz.
Bu gelişmelerin toplamı, sansürle mücadelenin, tarihte olduğu gibi bugün de kararlılıkla sürdürülmesi gereken bir görev olduğunu bize göstermektedir.
“EKONOMİK, SOSYAL VE MESLEKİ ÖZGÜRLÜK TALEP EDİYORUZ”
ERMED olarak, Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü dolayısıyla, sansüre ve basın özgürlüğünü kısıtlayan tüm unsurlara karşı koyma kararlılığımızı bir kez daha dile getiriyor, meslektaşlarımızın daha iyi ekonomik ve sosyal şartlar, aynı zamanda özgür bir çalışma ortamına kavuşmaları için gerekli ortamın sağlanmasını talep ediyoruz.
285 Kez Görüntülendi. Etiketler: doğan gönüllü » ERMEDBENZER HABERLER