Eroğlu, çok sayıda yorum aldığı “Çocuk İstismarı” başlıklı yazısında şu görüşeler yer verdi:
“Yaptığım bir çalışmayı anlatacağım. Kdz Ereğli Kız Yetiştirme Yurdunda Müdürdüm. 24 yıl önceydi. Yetiştirme Yurdunda 100 Genç Kızımız vardı. Ama kurumumuzun adı Çocuk Esirgeme Kurumuydu. O zamanlar ilçe sosyal Hizmetler Müdürlükleri yoktu.
Ben tek Sosyal Hizmet Kuluşunun Müdürü ve idealist bir Sosyal Hizmet Uzmanıyım.
Bölgemizde korunmaya ,esirgenmeye ihtiyacı olan 100 çocuk değil sokaklarda satıcılık yapan , dilencilik yapan bölgemizdeki tüm çocuklardan sorumlu hissediyordum yasal sorumluluğum olmasada.
Kaymakamlıktan izin aldım. Emniyet Müdürlüğü ile de işbirliği yaptım. Kendi imkanlarımızla 10.000 adet el ilanı bastırıp ilçeye dağıttırdım. Satıcılık ve dilencilik yapan veya istismar edildiğini düşündüğünüz çocukları Emniyete ihbar edilmesini istedim. Emniyet topladığı çocukları Bize getiriyordu. Çocukların aileleri koşa koşa kurumuza gelerek çocuklarını almak istiyorlardı. Ben ailelere bir taahhütname imzalatıyor bir daha böyle bir durum olursa çocuklarını devlet himayesine alacağımı ve hakkında dava açacağımı bildiriyordum. Çalışma 3 ay sürdü. Çalıştırılan ve dinlendirilen çocuk göremez olduk. Toplum bilinçlendi. Emniyet teşkilatı bu konularda daha çok sorumluluk aldı.
Burdan söylemek istediğim son söz.
Çocuklar devlet sorumluluğundadır.Dünya ya getiren anne baba der ki devlete ben anne baba vasıflarım var kaynaklarım var.Dünyaya getirdiğim bu çocuğa Veli sıfatıyla ben bakmak istiyorum. Devlet de izin verir. Ama gerekli koşulları sağlanamadığında izin iptal edilir ve hakkında dava açılabilir görevini layıkıyle yapmadığı için.
Çocuk aile de büyür gelişir. Aile de evlilikle oluşur. İnsanlar neden evlendiği ni,aile içinde ki rol ve sorumlulukları , aile ekonomisini,cinselliği , çocuk yapma ve yetiştirmeyi bilmeden yapılırsa bu sorunları hep yaşayacağız. Çocuk istismarı,kadın cinayetleri , kadına şiddet, boşanma oranının hızla artması.
Devlet ve belediyeler mutlaka Evlilik Okulları ve sıkıntı yaşandığında gideceği Aile Danışma Merkezlerini zorunlu birimler yapmalıdır. Sorun yaşanmaya başlandığında gerekli mesleki müdahaleler ile sistem az bir bedelle rayına oturtulup izlemeye alınabilir. O zaman çocuklar aileden koparılmadan , kadınlar ölmeden sorunlar halledilebilir.
Sevgiyle Mutlulukla…”
Öte yandan Eroğlu’na gelen yorumlardan bazıları şöyle :
Ahmet hasan beyin anlattığı olayların cereyan ettiği yıllarda denetim için muhtelif vesilelerle kdz ereğli’de ise oldum. Gerçekten çok örnek uygulamalarına tanık oldum… Allah sağlıklı ömür versin
Demek ki üç beş çocuk yapmakla ülkeye katkı sağlanamıyor muş.Bilinçli ve üretken insanla kalkınır ülkeler.Hizmetlerinizden dolayı toplum adına teşekkürler Ahmet Bey.
Sayın Müdürüm Yazınızı okudum . Benide çok eskilere götürdü. Siz çocukların müdürü değil babası idiniz onlara davranışlarınızı bende zaman zaman bazı kişilere anlatırım. Onları alıp Sümerbank’a getirip onları giyinirdikdiklerinizi onlara davranışlarınızı hiç unutmadım. Sizlerin hassaslığınızı hiç unutmadım .Saygılarımı sunuyorum.
iyi ki varsınız ve sizin tarafınızdan yetiştirildik, çok ama çok şanslıyız, çocuk nasıl yetiştirilmez’in öğrenildiği ailelerden çocuk nasıl yetiştirilir’in merkezine getirilenler olarak çocuklarımıza bu iki farklı dünyanın birleşimi olarak yaklaşıyorsak sayenizdedir. çok seviyoruz sizi.
BENZER HABERLER