Zonguldak İli Arı Yetiştiricileri Birliği (ZAYBİR) Başkanı Abdurrahman Canlı, küresel iklim değişikliği, endüstriyel kirlilik ve tarımsal ilaçlama konularına dikkat çekerek “mesele (sadece)) bal meselesi değil, ekmek meselesidir” ifadelerini kullandı.
Başkan Canlı, konuşmasında değişik kesimlere mesaj da verdi: Vali Erdoğan Bektaş, Kdz. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ile BAKKA’nın çalışmalarından sitayişle bahseden Canlı, nedeni anlaşılmayan bir şekilde İl Tarım Müdürülüğünün ZAYBİR olarak kendilerini dışladığı ve bazı yerel yetkililerin makamlarını sopa gibi kullandığını iddialarını tepkili bir şekilde dile getirdi!
Zonguldak İli Arı Yetiştiricileri Birliği (ZAYBİR) Başkanı Abdurrahman Canlı, Başkan Yardımcısı Muhammet Turgut ile birlikte gazeteciler; Doğan Gönüllü, Eyüp Bektaş, İzzet Arslanbay ve Muhammet Karapınar ile kahvaltılı toplantıda bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulundu.
ZAYBİR’in Kdz. Ereğli Ören Mahallesi Bozoklar mevkisindeki Bal Dolum ve Petek Üretim Tesislerinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Canlı, çarpıcı açıklamalar yaptı. Bölge bal potansiyelinin korunması ve rekoltenin yükseltilmesi için her kesime görevler düştüğünü işaret eden Canlı, küresel iklim değişikliği, endüstriyel kirlilik ve tarımsal ilaçlama konularına dikkat çekerek “mesele, bal meselesi değil ekmek meselesidir” ifadelerini kullandı.
“BÖLGE BALLARI GÜVENİLİR”
Bal üretimi, pazarlanması ve tüketiminin önemini vurgulayan Canlı, bölge ballarının güvenilir olduğunu vurgularken, bilinçsizce kullanılan antibiyotik ve şurup kullanımının yok denilecek kadar az olduğunu söyledi ve “O konudan Zonguldak arıcısına bir şey söylersek biraz haksızlık yapmış oluruz. ” dedi.
Arıcılık konusunda bölge envanterinin çıkarılması gerektiğini ifade eden ve Gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan Canlı şöyle konuştu:
TARIMSAL İLAÇLARA DİKKAT!
Öncelikle tarım alanında faaliyet yürüten yurttaşlarımızdan şunu talep ediyoruz. Tarımsal ilaçlama yaparken arıcılarla temas halinde olsunlar. Ot vesairde ilaç kullanmasınlar; bu havayı, toprağı, suyu ve geleceğimizi öldürüyor. İlaç kullanımında olabildiğince özen göstersinler. Ruhsatlı ilaçlardan kullansınlar ve arıcılarla temas halinde olsunlar.
TÜKETİCİLER GÜVENİLİR ÜRÜNLERİ TERCİH ETMELİ
Tüketiciler açısından kullandıkları ürünlerin güvenli olması için ya birebir tanıdıklarının ürünlerini tüketsinler, ya da güvenli kurumların etiketli ürünlerini tüketsinler. Örneğin Zaybir’in ürünlerini tüketsinler; çünkü Zaybir’in ürünleri devletin belirlediği gıda kodeksine göre analizleri yapılmış, ona göre dolumu yapılmış ürünler.
Zaybir ürünlerini Zonguldak’ın yerelinde genelde tüketiciler üreticileri tanıdıkları için bire bir üreticiden alıyorlar. Onun dışında bizim ürünlerimizi alacak olurlarsa Ereğli’de Metal-Koop’tan alabilirler. Metal-Koop yönetimine teşekkür ediyorum, metal işçilerine, demir çelik emekçilerine teşekkür ediyorum. Onun dışında Çaycuma Belediyesi’ne teşekkür ediyorum, Çaycuma Belediyesi’nin Çay-Bel diye bir şirketi var ve bu şirketin Çaycuma Otogar’da bir doğal ürünler yeri var orada bizim ürünlerimizi sergiliyorlar. 50 kadının bir araya gelerek kurduğu Devrek Güneşi Kooperatifi var, bu arkadaşların satış yerlerinde de bizim ürünlerimiz var. Devrek’te bastoncular çarşısı kuruldu, Devrek Güneşi’nin de orada yeri olacak bizim ürünlerimiz orada da bulunacak. Diğer belediyelerimizden sözünü aldık, Alaplı Belediyesi ve Ereğli Belediyesi de yöresel ürünlerin satılabileceği alanlar oluşturduklarında oralardan teminleri yapılabilecek. Zaybir’i her noktasından, Zonguldak merkezdeki noktasından, Ereğli’de Ören Bozoklar’daki noktasından üretici arkadaşlarımızın tümünden temin edebilirler.
VALİ VE KAYMAKAMA TEŞEKKÜR
Devleti temsil eden mülki amirler açısından, kamu adına yetki kullananlar açısından öncelikle yapılan işler için Vali ve Kaymakamlara özellikle teşekkür ediyorum. Her dönem için, bu dönemdekiler biraz daha gayretli doğru, teşekkür ediyorum. Şurada içinde bulunduğumuz yeri özel idare kaynaklarından valilik talimatıyla, kaymakamlık talimatıyla aldık, onunla hizmet üretiyoruz burada.
BÖLGE ENVANTERİNİN ÇIKARILMASINI İSTEDİ
Kısa vadede iki temel şeye ihtiyacımız var. Zonguldak’taki bütün arıların kayıt altına alınması gerekiyor. Bunun nedeni şu; bir hastalıklarla ve zararlılarla mücadele konusunda eğer bilirseniz mücadele edebilirsiniz, bilmezseniz, kayıt altında değilse edemezsiniz. O zaman Vali Bey bir talimat verir, biz yazılı olarak başvuru yapacağız, talimatla kaymakamlıklar köy muhtarlarını çağırır muhtarlara derler ki; senin köyünde kaç tane arıcı var, kaç tane arı var. Gelsinler ilçe tarıma kayıt yaptırsınlar. Zaybir’e üye olmaları, olmamaları sorun değil, yeter ki devlette kayıtları olsun. Kaç arımız var bilelim, hem ilaçlama yapacağımız zaman gidelim, nerede arı varsa ilaçlayalım. Bir birimde 20 bin tane arı varsa bunların içerisinde on tanesi ilaçlanmadıysa zararlı açısından bulaşıktır ve potansiyel tehlikedir. Buna bağlı olarak bir hastalık gelişmişse o bölgedeki en güçlü koloniler, arıların yağmacılık eyleminden dolayı gidip onu yağmalayacaklar ve en güçlü koloniler telef olacak. Dolayısıyla benim arım, benim mülküm, benim bahçem arıcılıkta hiç denmez. O zaman bunların hepsinin kayıt altına alınması, bu konuda zaaflı davranan varsa, işi gereği gibi yapmayan hatta komşusuna zarar veren varsa bunlar bilinip yaptırım uygulanabilir. Bu kamu otoritesinden bunu kesinlikle bekliyoruz.
“İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜ BİZİ İŞİN DIŞINDA TUTUYOR! “
Bir diğer şey; özellikle arı zararlarına karşı toplu mücadele konusunda bir şeye dikkat etmek gerekiyor. O da şu; aynı zaman dilimi içerisinde aynı etken maddeli ilaçlarla aynı bölge ilaçlanmazsa yapılan mücadele boşu boşuna yapılmış oluyor. Yapılıyor, tam sonuç alınamıyor. O zaman bunun da mutlaka yapılması lazım. Bunun için de ilaç temin edilmesi gerekir. Toplu ilaç temini konusunda kamu otoritesinin bu yöne ağırlık vermesini istiyoruz. Örneğin şöyle yapıyorlar: Özel idare kaynaklarından 2020 yılı için 500 tane arı, 750 tane kovan dağıtılacak. İl tarım müdürlüğü belirleyecek birilerine dağıtacak. Ki il tarım müdürlüğü bu konuda tamamen bizi işin dışında tutuyor. Nedenini bilemiyorum ama bizi işin dışında tutuyor. Üstelik bu alandaki tek yetkili biziz. Devlet bize bu yetkiyi verdi. Arıcılık konusunda bir şey söylenecekse biz söyleyebiliriz. Ona rağmen bizi dışında tutuyor. Arıcılık konusunda 600 bin lira kaynağımız var ne yapalım dese ben derim ki ilaç alın, yol açın arıcı da destek versin, özel idare kaynağı da olsun ve verimli sonuç alınsın derim. Ama öyle yapmıyorlar. Gidecekler bir yerlerden belirleyecekler, kişileri belirleyecekler onlara dağıtacaklar kovanları ve arıları kaynak oraya gidecek. İki sene sonra gideceksiniz hiçbir şey bulamayacaksınız.
2018’DEKİ GENÇ ÇİFTÇİ PROJESİNİ REFERANS GÖSTERDİ
Bu alandaki yapılan çalışmaların en niteliklisi en verimlisi 2018 yılında yapıldı. Devletin üç yıl üst üste sürdürdüğü bir genç çiftçi projesi vardı; malzeme ekipman olarak desteklediler, arı olarak desteklediler, yani devlet destekledi kamu kaynağı kullanıldı, 2016-2017’de başka yöntem kullanıldı, 2018’de bizim merkez birlik aracılığıyla il birlikleri kullanıldı. Bu anlamda biz Zonguldak’ta belirlenen 25 projeyi gerçekleştirdik. Zaybir olarak 2018 yılında 1076 tane arı, 1076 tane kovan dağıttık. Ve kendi ürettiğimiz ürünlerden 630 kilo temel petek verdik. Bizim ihtiyacımız olan temel peteğin hepsi Zaybir tarafından üretilen peteklerdi, onlara verdik üreticilerimize. Diğer yıllarla karşılaştırsınlar, bir saha çalışması yapsınlar, 2018 yılından daha nitelikli bir proje varsa gelin konuşalım. Çünkü bu kamu kaynağıydı, sizin hakkınızı aldık oraya verdik. Nerede diye gidip soruyoruz, ilaçlama yaptınız mı diye soruyoruz, kaç kilo bal ürettiniz diye soruyoruz. Elbette yüzde yüz başarı yok çünkü bunu yapıp yapamayacağına dair hiçbir görüş oluşturulmadan, sanayinin kendisine uygun olmayan ölçme yöntemiyle adamlar belirlendiği için yapamayanlar da var. Ama yapabilecek olanlar da var. En azından ürün temini konusunda hep yerel imkanları kullandık. Zonguldak’ın ekmeği varsa Zonguldak yesin öncelikle diye düşündük. Sadece 140 arı Adapazarı’ndan alındı geriye kalan hepsi Zonguldak’tan alındı. Kovanların önemli bir kısmını burada yaptırdık. Bugün karşılık olarak buna baksınlar ve bundan sonraki projeyi ona göre yapsınlar. Bu konuda biraz daha özen göstermek gerekir.
ÜRETİCİLERE “DAYANIŞMACI OLUN” TAVSİYESİ
Bizim üretici üyelerimizin ilk önce bizim kültürümüze uygun olarak hoşgörülü olması gerekir. Yardımlaşmacı, dayanışmacı olması gerekir. En temel haklardan bir tanesi komşuluk hakkı deriz. Bu Anadolu’daki bütün inanç ve kültürlerin öne aldığı bir meseledir. Buna uygun davranılsın isteriz.
“MAKAMLARINI SOPA GİBİ KULLANANLAR”
Başkan Canlı, Tesislerin istinat duvarı ve zemin betonunun Kdz. Ereğli önceki dönem belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın destekleri ile yapıldığını hatırlattı ve açıklamasının son bölümünde ise isim vermeden bazı yetkilileri eleştirmeyi tercih ederek, “Hem Zonguldak Valiliğinin hem de Kaymakamlıkların üretime dönük, sorun çözmeye dönük çalışmalarını dört elle sarılacak fırsat olarak görüyoruz. Yakın zamanda Kdz Ereğli Kaymakamlığı 10 bin kestane fidanının toprakla buluşmasını sağladı. Elbette görevlerini yaparken adil olanlar var ve hepsine saygılarımızı sunuyoruz. bunun yanında her fırsatta Zonguldaklı olduğunu söyleyen, bulundukları makamları kendi hırsları ve tercihleri için sopa gibi kullananların, Sayın Valinin ve Kaymakamların çalışmalarını örnek almalarını öneriyoruz. ” dedi.
Toplantı, Bal Dolum ve Petek Üretim Tesislerinin gezilmesi ile son buldu.
2973 Kez Görüntülendi. Etiketler: abdurrahman Canlı » kestane balı » zaybirBENZER HABERLER