2015 yılı aralık ayında geçirdiğim beyin ameliyatı sonrası duygularımda ve olaylara/insanlara bakış açımda değişiklikler olduğunu 2017 Mayıs yazımda şöyle itiraf etmiştim:
“Düşüncelerimi bulandıran can sıkıcı duygularımdan kurtuldum, her şey sadeleşti, daha basit oldu.”
“HAYIRLI OLSUN” başlıklı yazım uzundu ve sonunda da ‘Yeni Hayat Felsefemin’ peşinde değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenerek gideceğimi “Hayat yolculuğumuzu ve son duraktaki karşılanışımızı seçmek elimizde dostlar” cümlesi ile ifade etmiştim.
Şimdilerde “Kaderin size arkadaş yaptıklarıyla iyi geçinin” cümlesini de öğrendiğime göre, elinizde tuttuğunuz gazetenizle birlikte, kentimiz için kendimizi ortaya koymaya devam edeceğimizi bir kez daha yinelemek, pekiştirmek istiyorum.
Bazen kendimi saf gibi görme, iyi niyetimin suiistimal edilme ve eşitsizliğe/adaletsizliğe uğrama pahasına ‘Yeni Hayat Felsefemin’ peşine şehirlerde değilse bile dağlarda aramaya devam…
Dağlar demişken!.. Dostlarım bilir ki huzuru, coşkuyu oralarda bulurum. Yazın denizim kısa, dağ ve köy vaktim uzun sürer. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülümü “Dağ Taş Sac Üçgeninde Velidağ Emekçileri”nin zorlu yaşam hikayesinden almışımdır. Bildiğim tek şarkı Barış Manço’un ‘Dağlar Dağlar’ı dır…
Bu kadar “yaşam, dağlar ve dostlar” demişken “Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. (…) Biz istiyoruz ki, bu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. (…) Dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölesi gibi peşinden gidilerek değil, bu milletin selametini en iyi sağlatacak yolları müstakil olarak seçmek şeklinde kendini göstersin.” sözlerinin sahibi Yazar-Şair Sabahattin Ali’nin 1931 yılında yazdığı ve daha sonra şarkılara dökülmüş DAĞLAR şiirini es geçmek olmaz.
DAĞLAR
Başım dağ saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.
Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.
Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Elleri bana gönderin:
Benim meskenim dağlardır.
Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır.
NOT: Yok, hayır! Melankolik ya da ‘mandıra filozofu’ modunda olduğumdan değil, etrafta neler olup bittiğine dair kayıtsızlıktan da değil! Tam tersi; kendimi, canlılık hislerimi, geleceğe dair ümitli olduğumu, yolunda giden şeylere dair ifadelerimin dışa vurumudur, bulutların üstündeki “özgürlüğün sembolü-dağlar” sendromum…
Etiketler: doğan gönüllüİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler