logo

ÖZEL : “HAKKINI ALAMAYAN ZONGULDAK’A SAHİP ÇIKACAĞIZ”


CHP genel Başkanı Özgür Özel, yoğun katılım olan Zonguldak Mitinginde, “Zonguldak bu ülkeye kömür verdi, çelik verdi, emek verdi ama hak ettiğini almadı. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak, gelecek iktidar partisinin Genel Başkanı olarak söz veriyorum: Karaoğlan Ecevit nasıl sahip çıktıysa bu şehre, öyle sahip çıkacağız yine.” diye seslendi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Zonguldak’ta Madenci Anıtı’nda düzenlenen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Eyleminde vatandaşlara hitap etti.

İl başkanlığı ve Belediye başkanlığı ziyaretlerinin ardından yoğun katılım olan mitinge katılan CHP Genel Başkanı Özel, “Selam olsun Karaoğlan’ın Zonguldak’ına” diye selamladığı kalabalığa seslendi.

Konuşmasının çoğu yerinde Ak Parti hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren Özel, yerel konularda ve gündemdeki İmamoğlu iddianamesi ile ilgili özetle şunları söyledi:

“‘EMEĞİN BAŞKENTİ BİZE YAKIŞIR’ DEDİK, REKOR OYLA SEÇTİNİZ”

“Bugün Zonguldak’a sesimizi duyurmaya, Zonguldak’ın vicdanına sığınmaya, Zonguldak’ın sesini Türkiye’ye duyurmaya, bu meydanda bu kalabalıkla bir miting yapmaya değil; tüm haksızlıklara, tüm adaletsizliklere karşı hep birlikte eylem yapmaya geldik. 72’nci eylemimize hoş geldiniz. Bugün Zonguldak’ta yerel seçimlerden sonra ilk kez karşınıza çıkıyorum. Neredeyse bir yıldır aklımız, yüreğimiz hep burada. Ama yaşadıklarımızı biliyorsunuz. O gün son görüştüğümüzde bu güzel meydanda sizden söz alıp, söz vermiştik. Çünkü 2019’da belediye sayımızı artırırken, Zonguldak merkezi maalesef kaybetmiştik. Bu otobüsün üstünden sizlere seslendim. Dedim ki ‘Bu sefer sizi duyduk. Siz de bizi duyun. Söz veriyoruz, Zonguldak’ın beklentilerini aşacağız.’ ‘Ama söz istiyorum’ demiştim, ‘Emeğin başkenti, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışır.’ Siz söz verdiniz. Sandığa gittiniz. Belediye başkan adayımızı, bugünkü Başkanımız Tahsin Erdem’i rekor oyla seçtiniz. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Sadece Tahsin Erdem değil; altı ilçe, altı beldeyle Zonguldak’ta yerel seçimlerde bir büyük başarıyı hep birlikte kazandık. Bunun için İl Başkanımız Devrim Dural’ın şahsında tüm Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne, milletvekilimiz Eylem Ertuğrul’a, milletvekilimiz ve Genel Başkan Yardımcımız Deniz Yavuzyılmaz’a ve tüm Zonguldak’a yürekten teşekkür ediyorum.”

“FİLYOS LİMANI YILLARDIR BİTMEDİ, BİTMİYOR”

“Zonguldak’ta. En makul, en olabilecek yerde 25 bin liranın altında bir daire yok başını sokmak için. Bu şehir her yıl Türkiye’ye en çok gelir üreten 10’uncu şehir. Peki devletin alırken ilk 10’da aldığı bu şehre, verirken yaptığı yatırım nedir? 81 il içinde 70’inci sırada. Devlete verirken ilk 10’dasınız, devlet size verirken sondan 10’uncu sıradasınız. Sizden alırken kepçeyle alıp, verirken çay kaşığı ile verenlere yazıklar olsun. Tüm kentin, tüm ilçelerin sorunlarına baktım; sayfalarca. Sırf bunu konuşsak, bitmez bu meydanda. Ama bütün televizyonlar canlı verirken sadece Zonguldak konuşamayız. Ama Ereğli OSB’de her şeyi hazır olduğu halde, yaptırmadıkları, yapmadıkları, onaylamadıkları atık tesisini ve maalesef balık ölümlerini söylemeden geçemem. Filyos Limanı yıllardır bitmedi, bitmiyor. Söylemeden geçemem. Demiryolu bağlantısı hala yok, ‘2027’ demeye başladılar. Söylemeden geçemem. Zonguldak bu ülkeye kömür verdi, çelik verdi, emek verdi ama hak ettiğini almadı. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak, gelecek iktidar partisinin Genel Başkanı olarak söz veriyorum: Karaoğlan Ecevit nasıl sahip çıktıysa bu şehre, öyle sahip çıkacağız yine.”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Zonguldak’ta Madenci Anıtı’nda düzenlenen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Eyleminde vatandaşlara hitap etti.

“BU MEMLEKETİN ASIL BEKA SORUNLARINI GÖRSÜNLER”

“Bütün Türkiye, Zonguldak mitingini izliyor. Tamam meydana sığmamışsınız, taşmışsınız. Yukarılar, mahalleler, arka taraf, her yer miting meydanı. Tayyip Bey şurayı bulsa, gelip miting yapar. Sizi bulsun; gelir, Zonguldak’ta miting yapar. Meydana sığdıramadığımız, Tayyip Beyin toplayamadığı kalabalıktır. Ama şunu söyleyeyim ki burası emeğin kenti, madencilerin kenti. Zonguldak mitingine bakar millet. ‘Hak, hukuk, adalet’ sloganını nasıl atıyorlar diye. Zonguldak’ın sesini duysun Türkiye: ‘Hak, hukuk, adalet.’ Bu şehir emeğin şehri ama emeğin kıymetini bilen yok maalesef. Öyle bir noktaya geldi ki şehir artık bir emekli şehrine dönüştü. AK Parti geldiğinde emekli aldığı en düşük emekli maaşıyla… İnanmayan çıksın, hemen şuradaki sarrafa. Tayyip Bey diyor ya ‘Gitmiş, sarraf sarraf geziyor. Altın hesabı yapıyor.’ ‘Altın hesabını bırak’ diyor. Ben de inadına bırakmıyorum. Altın hesabı şaşar mı? Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşını çeken amcam, teyzem gidiyordu buradaki sarraftan o maaşla 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 2 çeyrek altın alamıyor. 16 bin lira emekli maaşı, 11 bin lira çeyrek altın. 1,5 çeyrek altın alıyor. Yani gelmese, emekliye ilişmese, bıraksa, rahmetli Ecevit’in son verdiği emekli maaşı gibi emekli maaşı verse, bugün en düşük emekli maaşı 75-80 bin lira olacak. Ama bugün 16 bin 400 lira veriyorlar. Asgari ücret zaten genel ücret olmuş, Tayyip Erdoğan geldiğinde 7 çeyrek altın alıyordu. Bugün onu bulsan, 77 bin lira. Ama asgari ücret 22 bin lira. Ayrıca 1 kilo buğday satıp, 1 kilo mazot alınan günlerden 6 kilo buğday satıp, 1 kilo mazot alınabilen günlere geldik. 1 kilo pamuk satıp, 2,5 kilo mazot alınan günlerden 2,5 kilo pamuk satıp, 1 kilo mazot alınabilen günlere geldik. Hal böyle olunca bu memleketin beli doğrulur mu? Çiftçinin yaş ortalaması 30’dan 58’e çıkmış. Her üç genç çiftçiden ikisi ‘Asgari ücretle bir iş bulursam ekmem, dikmem. Giderim bu köyden’ diyor. İşte her şeyde bir beka sorunu icat edenlerin eses bu memleketin beka sorununu görmeleri lazım. Böyle olunca gıda enflasyonunda dünya ortalamasının yedi katına çıktık.”

İDDİANAMEDEN HİÇ BİR ŞEY ÇIKMADI”

“Ekonomi bu halde, ülke perişan. Zonguldak, ülkeden de perişan. Ama bir yandan da kötü yönettikleri bu ülkede, kötü yönettikleri için bırakıp gitmeleri gereken mevkilerden, oturdukları koltuklardan kalkmamak için her şeyi göze alanlar var. 19 Mart 2025 tarihi, AK Parti’nin siyasette havlu attığı tarihtir. ‘Ben Ekrem İmamoğlu’yla, Mansur Yavaş’la, CHP’li belediye başkanlarıyla, Cumhuriyet Halk Partisi ile rekabet edemem. Kadın kollarıma güvenmiyorum, gençlik kollarıma güvenmiyorum, ana kademeye güvenmiyorum. Hiçbir partide olmayan bir kol kurmam lazım’ deyip yargı kollarını kurup, başına kendi bakan yardımcısını gidip de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı diye atıp o günden sonra geleceğin iktidarına, Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı’na darbeye girişen bir anlayışla muhatabız. O günden beri iddianame bekledik. Dedik ki ‘Yargılanmak için değil, yargılamak için iddianameyi bekliyoruz.’ 3 bin 900 sayfa iddianame yazdılar. 10 gün önceden iletişimine başladılar, ‘tuğla gibi iddianame’ diye. Çıktı. Baktık iddianameye, 400 kişi yargılanıyor. Her birinin isminin altına tüm yargılananların adını yazmış ki sayfa tutsun 500 sayfa. Bir kişi bir iddiada bulunmuş dört kişi hakkında, sona koyup ‘sondadır’, ‘ek 1’dedir’, ‘ek 3’tedir…’ diyeceğine herkes için onun altına bir daha, bir daha yapıştırmış. Özetlese 40 – 50 sayfada anlatacağı mevzuyu içinde kanıtı olmadığı için, dört bin sayfa diyebilmek için, araya aradığını bulamasın, normal vatandaş bir şey sansın diye uzatıp durmuşlar. Ama hepimiz gördük ki yaz boyunca iftira attılar. Sekiz ay boyunca iftira attılar. ‘Para’ dediler, para çıkmadı. ‘Rüşvet’ dediler, rüşvet çıkmadı. Ne görüntü, ne kanıt… Hiçbir şey çıkmadı.”

“ÇÖZÜMLERİMİZİ KAPI KAPI ANLATMANIN VAKTİDİR”

“Geçtiğimiz hafta artık partinin programının son rötuşları yapıldı. Dün tanıtımını yaptık, bütün delegelerimize gönderdik. Haftaya cuma Cumhuriyet Halk Partisi’nin program kurultayı yapılacak. 17 yıl sonra programı değişecek. Yani sorunları gören, söyleyen parti; çözümlerini söyleyecek. Bu ülkeyi nasıl yöneteceğini, yüzleri nasıl güldüreceğini, sorunları birer birer nasıl çözeceğini programıyla tarif etti, somut olarak hükümet programıyla bu millete anlatacak. Burada görev hepimizin. En başta sandık görevlilerimiz, hani seçime üç ay kala soruyordunuz ya, ‘Sandık görevlileri hazır mı? Sandıklar garanti mi?’ diye. Şimdi Türkiye’deki 192 bin sandıktan 184 binine görevliler şimdiden atandı. Zonguldak’ta bin 450 sandık görevlisi. Var mı burada görevli? Hemen hepsi gelmiş. Zonguldak’taki bin 400 görevli, 2,5 yıl sonra da olsa seçim gideceği sandığı biliyor. Elinde verisi var. Kendi sandığında oy kullananları biliyor. O verilerle kendi sandık çevresinde çalışıyor. Önce gittiniz, imzalar için sordunuz. Doğru mu? Sonra şimdi programımızı anlatmaya, vaatlerimizi anlatmaya, teker teker başta sandık görevlilerimiz, bütün yöneticilerimiz ve onların tayin edeceği bütün üyelerimiz. Bu ülkeyi nasıl düze çıkaracağımızı, emekliye ne yapacağımız, çiftçiye ne yapacağız, balıkçıya ne yapacağız, Zonguldak’a ne yapacağız, bunları kapı kapı anlatmanın vaktidir. Size soruyorum: Cumhurbaşkanı adayımız Silivri’de. Onun yerine sahada sen var mısın? Söz mü? Hep birlikte çalışacak mıyız? Bir yola çıktık. Bu yürüyüş, iktidar yürüyüşüdür. ‘Şimdi iktidar zamanı’ diyerek gelecek hafta cuma iktidar yürüyüşünü başlatacağız. Bu yürüyüşte var mısınız? Birlikte yürüyecek miyiz? O zaman hadi bakalım, yürüyelim arkadaşlar.”

Paylaşın:
Etiketler: »
#

SENDE YORUM YAZ