SELCAN UZUNEL İLE KARAVAN GÜNLÜKLERİ- 2

Yazımıza başlamadan önce herkesin bayramını kutluyoruz. Herkese sağlık ve mutluluk dolu nice bayramlar.

Bu sefer Ayvalık’ta Cunda Adasındayız. Daha önce mini bir ziyaretimiz olmuştu yıllar öncesinde. Ayvalık ve Cunda’yı detaylı olarak hiç görmemiş ve gezmemiştik. İlk kamp deneyimizin ardından bu sefer free camping yapmaya karar verdik. Bizim için ilk deneyim olacaktı. Büyük bir cesaret örneği gösteriyorduk ailecek. Yalnızdık ve az da olsa güvensizlik duygusu bizi gergin hissettiriyordu.

Yer bulmak için en güzeli kaybolmaktır dedik 😊😊😊😊😊 Kaybolmak gerçekten de en güzeli Cunda’nın Çataltepe mevkinde kendimize ücretsiz bir otopark bulduk. Denize çok yakın bir yerde kampımızı kurduk. Jandarma devriye atarken onlara da sorduk. İznimizi aldık. Biraz da muhabbet ettik güvenlik güçlerimizle, güven duygumuzun artmasında yardımcı oldular. İlk günümüz plajın tadını çıkarmakla geçti. Akşam saatleri geldiğinde Ayşe Öğretmen başladı araştırmaya. Ne var ne yok bilmemek olmaz. Çok gezen mi çok okuyan mı bilir? Biz her zaman gezerken okuyan çok bilir düşüncesiyle yola çıkmayı tercih ettik. Tavsiye olunur.

İlk gece güvensizlik duygusuyla dışarda neyimiz var neyimiz yoksa arabaya koyduk halbuki önümüzde basketbol maçı yapan gençlerle yaptığımız sohbette hiçbir sıkıntı olmaz demişlerdi. 😊😊😊😊😊

İlk gün ve gecenin ardından ertesi sabaha çok daha rahat uyanmış ve Ayvalık gezisini planlamıştık. Cunda Adasından yola çıkıp TÜRKİYE’NİN İLK BOĞAZ KÖPRÜSÜNDEN geçip Ayvalık’a vardık. Afiyetle Ayvalık tostumuzu yedikten sonra ( Tostçular Çarşısındaki Eymen Büfe’yi de tavsiye etmeden geçemeyeceğim. İlgi ve alakaları gerçekten çok güzeldi.) Ayvalık’ın tarih kokan sokaklarını gezdik. Bir an insanı Yunanistan’ın eski sokaklarında geziyor hissi uyandıran dar sokaklar ve tarihi Rum evleri ( 1860 adet tescillenmiş tarihi Rum Evi bulunduğunu da öğrenmiş bulunduk, tabii bir de bu evlerin yöreye has bir taş olan SARIMSAK TAŞINDAN yapıldığını da. 😊😊😊) bizleri Yaşar Kemal’in mübadele yıllarını anlattığı kitaplarına götürdü. Yaşar Kemal’in insanı büyüleyen betimlemelerinin içinde yaşamak gerçekten mükemmel bir duyguydu.

Eski bir kiliseden ( Agios Yannis Kilisesi) dönüştürülen Saatli Cami özellikle görülmesi gereken yerlerden birisi. Sonrası herkesin de birçok defa ismini duyduğu mükemmel bir manzaraya sahip olan ŞEYTAN SOFRASI.

2. günle birlikte iyice rahatlamıştık. Döndüğümüzde karavanımızı yerinde bulmak 😂😂😂 İnsanımızın eşşiz güzellikte olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu. Keyifli bir akşam yemeğinin ardından 3. gün planlaması kaldığımız yerin güzelliğinin tadına ve keyfine varmakla geçirmek oldu. 3. ve 4. gün denizin keyfini çıkardık. Son günümüzü Cunda’nın keşfine ayırdık.

5. gün ilginç bir gelişme ile başladı sabah kahvaltıyı hazırladığımız esnada gezici bir jandarma karakol aracı yanımıza gelerek bulunduğumuz yerde konaklamanın yasak olduğunu söyledi. Zaten biz de kalacaktık 😂😂😂😂dedikten sonra hoşgörülü bir diyaloğun ardından birkaç saat izin alıp karavanımızı toplamaya başladık. Zaten bu günün akşamında Dikili tarafına geçecektik. Bayramın ilk günü yollar kalabalık olmaz düşüncesi içindeydik. Cunda planlarımızı ertelemedik ama karavanı aracımıza bağladığımız gibi Cunda merkezin yolunu tuttuk. Ücretli bir otoparka karavanımızı bırakıp başladık Cunda’nın keşfine.

Ayvalık’taki 22 adanın en büyüğü Cunda Adası. Yunanistan’ı gezmeye gerek yok aynısı burada da var diyor adeta. Türk kültürü ile Yunan kültürünün iç içe geçmiş hali ile karşılaşıyorsunuz. Halkların kardeşliğinin türküsü çalınıyor sokaklarda, her köşe başında bunu resmediyor sokaklar sizlere. Arnavut kaldırımlarda yol aldıkça ülkemizin ne kadar zengin bir tarihe ve geçmişe sahip olduğunu anlıyor insan. Rahmi Koç’un Cunda’ ya olan sevgisinin kanıtı Rahmi Koç Müzesi kesinlikle ziyaret edilmeli. Ve yine eski bir kiliseden şehir kitaplığına dönüştürülmüş “Sevim ve Necdet Kent” kitaplığı görülmesi gereken yerler arasında.

Artık yola düşme vakti. Ama rota değişiyor. Rotamızın adı SÜRPRİZ. 3. yazı biraz da bizden, ailemizden olacak.

NOT : Bunu yazmazsam olmaz. Sevgili Doğan Ağabey, çok iyi bir yazar olmasam da bizleri her gittiğimiz yerde heyecanlandırdığın ve sayfanda bize bir yer ayırdığın için sonsuz teşekkürler.

Galeri fotoğrafları :