logo

TEŞEKKÜR ve SALGININ ÖĞRETTİKLERİ


Doğan GÖNÜLLÜ

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
haber@haberhayat.net

Öncelikle 1 Aralık’ta dolan 8. Kuruluş yıl dönümümüz nedeni ile gösterilen ilgiye şahsım, Eşim Ülkü, kadim yazarımız Can Canver ve artık kendi kanatları ile uçmak isteyen iş arkadaşımız Fahrettin Özaydın adına çok ama çok teşekkür ederiz.

Tam da logomuzda yazdığı gibi ‘ekonomi, politika ve kültür’ dünyasından aldığımız mesajlar bizim gerçek motivasyon kaynağımız oldu.  

Hepsini burada saymam imkânsız ama Nurdan ve Orhan Oğuz’dan, Bayraklı Boyacı Salih’e, Akın Tatoğlu’na; Sertan Yalçın’dan Gülseren Tunalı’ya, İsa Şen’e; Ak Parti’den İyi Parti’ye; Semih Özkök’ten Abdulkadir Çınar’a kadar çok geniş bir yelpazede başarı dilekleri mesajları aldık. Meslektaşlarımız Fikri Kapan, Hüseyin Aksakal, Korhan Gümüştekin, Şakir Gürel, Adil Koçalan, Kenan Sertalp, Derya Akbıyık, Haydar Yağız ve diğer refiklerimizden aldığımız mesajlar bize sadece moral vermekle kalmadı, ağır sorumluluklarımızı da hatırlattı.

Tam da burada Sosyolog okurumuz Bilge Özdemir’in “En başından beri yüklendiğiniz vizyon kullandığınız uslúp size olan saygı ve sevgiyi her defasında arttırdı…” Cümlesi ile Cevat Bozkurt dostumuzun  “Biliyorum çok emek verdiniz, biliyorum doğru ve ilkeli yayıncılıktan hiç ödün vermediniz, biliyorum bundan sonra da böyle devam edecek…” Cümlelerini ve Numan Korkmaz’ın “Emekle hakla ortaya çıkan eserin ömrü uzun kazancı bereketli olur. Allah eserinizle birlikte sizlere de sağlıklı ve huzurlu uzun bir yasam nasip etsin…” masajını izninizle alıntılamış olalım.

Ve tüm kutlamalara, mesajlara, çiçek ve ziyaretlere, hatta uyarılara tekrardan sonsuz teşekkür edelim. İyi ki hep birlikteyiz. Tekrardan sağ olunuz var olunuz. Sağlığımız, başarılarımız hep birlikte daim olsun.

Web sitemizde de yazdığım gibi “yayıncılıkta ölçümüz güven, sadelik ve kamusal güce- topluma-bölgeye kattığımız değer” olmaya devam edecektir.

SALGININ ÖĞRETTİKLERİ!

Covid-19 salgınının bizlerden çok şey götürdüğünü söylemeye gerek bile yok. Başta can kayıplarımız olmak üzere toplumda dramatik sonuçlara neden olacak olumsuzluklar yaşandı. Korona Virüs vakalarının ve etkilerinin çokluğu karşısında birçok kez üzüldük, şaşırdık ve adeta ezildik…

Ancak bu pandemi bizlere bir şeyler de öğretti…

Örneğin ben insanların her görüşmede sarılıp şapur şupur öpüşmelerini hoş bulmuyordum; bunu yapmamayı öğrendik,

Evden çalışmanın hiç de yabana atılacak bir yöntem olmadığını öğrendik,

Herhangi bir konuda  e-toplantı yapmanın tekniğini ve pratikliğini öğrendik,

Öğrendik ki; yasaklar/kurallar uyulmak içindir, özgürlüğümüzü kısıtlasa bile …

Empati yapmanın ne kadar önemli olduğunu bilsek de, deneyimleyerek bir kez daha pekiştirdik,

Maskeyi çeneye/boyuna/kola takmamayı geç de olsa öğrendik,

Bankacılık işlemlerini bilgisayarımızdan, cep telefonumuzdan yapmayı bilsek de, şart olduğunu öğrendik ve sevdik.

Kekik yağlı, iyotlu, limonlu ılık suyun faydasını öğrendik…

Korona Virüs illetinin gazete kağıdından, poşetten bulaşmadığını öğrendik.

Akrabalarla görüntülü konuşmanın keyfini çıkararak mesafelerin değil, gönüllerin biricikliğini öğrendik.

“Maske tıpçılar içindir, size faydasızdır, takmayın ” diyen prof.larla “maske şart” diyen prof.ları aynı kişiler olduğunu (konjonktürel gerekçelerinden!) öğrendik.

Halay çekmeyi, dans etmey, mangalbaşını, sosyalleşmeyi özledik; kıymetini anlamayı ise ‘yaşayamayarak’ öğrendik.

Kitap okumaya vaktimiz olduğunu kısıtlamada öğrendik.

Velhasıl kelam tarih babanın bu pandemi günlerini nasıl yazacağını bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu musibetten birşeyler de öğrendik yahu!… 

Sahi sizler neler öğrendiniz?

Not 1- Yazının gazete versiyonunda son 3 cümle sehven girmemiştir.

Not 2– Gazete baskıda iken Değerli Dostlarım Yaşar Balcı, Emrullah Erdoğan ve Fadıl Demirel‘i COVİD-19 Salgınında kaybettik. Öyle acılıyım ve öyle üzgünüm ki anlatamam. Sözün bittiği yerde olduğum için sadece Allahtan rahmet, başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Bu salgının yok olması için, “hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini” acı tecrübelerle yaşıyoruz. Bakın sakin sağlık uzmanları Alp Demir Zorlu ve Hüseyin Uysal bile adeta köpürüyorlar!.. Gevşemeyelim; Ne olursunuz biraz dikkat, biraz sabır, biraz merhamet, çokça mantık!..

Unutmayalım ki her kayıptan hepimiz sorumluyuz.

Sağlıklı günler dileklerimle…

Paylaşın:
Etiketler:
Share
1157 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “FONKSİYONEL KARŞILIKLI İLİŞKİ ŞART!”

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Biz Ereğlililer Erdemir’le nasıl övünç duyuyor ve ‘etle tırnak gibiyiz’ metaforunu kurguluyorsak, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olmak istemesini de, büyümesi gelişmesi ve imtiyazlara sahip olmasını da aynı açıdan değerlendirebiliriz. “Ah keşke yabancılar alsaydı da …”  diye başlayan cümleleri kuranlar emperyalizme (bence istemeden) kucak açanlar ve adeta “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenlerdir. Erdemir, Oyak Maden Metalürji’nin ana şirketi olarak (tüm anonim şirketler gibi) karlılığa odaklıdır. Büyümek, gelişmek...
  • KUZEY MARMARA’DA KAPLAMA LASTİK CANIMIZI ALIYORDU!

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Geçtiğimiz günlerde İstanbul-Ereğli seyahatimizi Kuzey Marmara Otoyolu’ndan gerçekleştirdik. Büyük dram yaşadık; eşim, ben ve arkadaşımızla az daha ölüyorduk, kabus gibi bir geceydi! Sözüm ona Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Teknolojisi ile donatılmış otoyolda oldu tüm bunlar… Olay şöyle oldu: Gece 20.30-21.00 civarında Ankara yönüne doğru Akyazı gişelerine birkaç kilometre kala hızımı azalttım ve 4 şeritli yolun sağdan 2. şeridinde sakince ilerliyorum. Yol sakin, hava açık… Birdenbire çok büyük bir gürültü koptu ve araç korkunç bi...
  • MEVSİMLERİN OLUŞTUĞU YER: KDZ EREĞLİSİ

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Yılın, iklimdeki değişikliklere göre kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar olarak ayrılan bölümlerine mevsim denir. Kuzey yarımkürede mevsimlerin başlangıcı şöyledir: Kış gündönümü 22-23 Aral, ilkbahar ılım noktası 20-21 Mart, yaz gündönümü 21-22 Haziran, sonbahar ılım noktası da 22-23 Eylül’dür. Ilım noktalarında günler ve geceler eşit uzunluktadır; kış gündönümünde yılın en kısa günü, yaz gündönümünde yılın en uzun günü yaşanır. Yeraltı tanrısı Hades, aşık olduğu Persephone’nu ölüler ülkesine kaçırıp, ona sunduğu meyveyi yedirdikten sonra ka...
  • NEDENDİR?

    09 Ağustos 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Oh; çok sevdiğim yaz sıcağında özgür buharız, kısıtlayıcı kışa inat! Zamansız-amansız ölümlerin içe vurmuş ağıtları… Sessiz siyaset, suskun kamu, artan fiyatlarla yarışan vergiler! Kirlenen hava, azalan su, bozulan insanoğlu… “Nedendir?” diye umursasak bir türlü, umursamasak iki türlü zorluk. En iyisi umursamak ve detayda kaybolmadan usta şairin şiirine başvurmak : NEDENDİR Martıların kanat çırpınışları nedendir? Beyaz köpüklü dalgaların üstünde !.. Nedendir ay ışığının dalgalara verdiği renk Gecelerin ...