Değerli dostum Fikri Kapan, önceki gün kaleme aldığı “ERDEMİR- BASIN-İLETİŞİM” başlıklı yazısını (Erdemir’in eskiye oranla daha sıkça haber geçtiğini örnekleyerek) şöyle sonlandırmış:
“…Bunlar bizim, dolayısıyla da Erdemir’de (bilinmesi gereken yaşananların) kamuoyuna aktarılması için çok güzel gelişme. Hatta, Şirket içinde bazı taşların tekrar gözden geçirilerek yerlerine oturtulmaya başladığını duymak da güzel… Eğer, bu şekilde yaşanan ‘değişimde’ ilçe basını olarak bir nebze de olsa katkımız olduysa inanın çok sevinirim. Ülkenin ‘Çelik Devi’ Erdemir’in bu tür basın-iletişim diyaloglarının daha da ilerlemesi son derece önemli. Elbette basın da ‘iğne-çuvaldız’ deyimi gibi hal ve hareketleri ile yerini iyi bilmeli!”
Kapan’ın panoramik değerlendirmesine katılıyor ve ekliyorum:
Elbette yaşanan değişimlerde –tarafsız- basının etkisi büyük! Üstelik sadece Erdemir’le ilişkili değil şehir siyaset, bürokrasi ve sivil toplum üzerinde de bu etkiyi görmek mümkün. Zaten basın olarak demokrasi rejimi içinde var oluş sebebimiz tamda bu değil mi?
Evet, haklısın Sevgili Kapan ; basının etkisi var hem de çokça!…
Ve bu etkiyi sadece Erdemir’le sınırlamadan her alanda görmemiz mümkün.
Nitekim Ereğli Platformu sözcüsü İrfan Erdem’de aklıselim cümlelerle “Erdemir’le sorunların çözümünde önceliğimiz diyalog” diyor.
Sözüne güvenilir isim Semih Özkök ise tüm kibarlığı ile “Erdemir-Ereğli bir ikilem değil bir bütün olmalı. Bu bütünün çimentosu da kumu da suyu da elimizde. İş bunu doğru karıştırmakta..” diyerek, gündemi hem eleştirel hem de önerme sunarak yorumluyor.
Demokrat’tan Hüseyin Aksakal aynı konuyu işleyerek “Belediyenin dağıttığı broşürde, çeşitli istihdam alanlarındaki gerilemeden dem vuruluyor. Bunu konuşurken de “Hava kirliliğini çekiyoruz, bari bizim çocuklara iş ver” demek olmamalıydı. Deniliyor ki ‘Erdemir bizimle görüşmüyor’. ‘Bu işler memurla konuşulur mu?’ demek de ne oluyor? Eğer görüşme niyetin varsa, hangi kanalın kullanıldığı, neticeye ulaşmaktan önemli miymiş yani…” sözleri ile amacın araçtan çok daha önemli olduğuna güzel bir vurgu yapıyor.
Önder’den Eyüp Bektaş ise OYAK’A AÇIK MEKTUP başlıklı yazısının son bölümünde şöyle seslenmişti:
“Bu durum YILAN HİKAYESİNE DÖNMEDEN çözülür. OYAK’ın başında bulunan Sayın Yöneticiler, Sayın belediye başkanı ile muhatap olmak istemiyorlar ise de çözülür. Yüzlerini Ereğli’ye dönerek baksınlar yeter! Ereğli’ye ilçe dışından kör gözlükle bakarak çözüm aranıp bulunmaz. Ereğli’ye Ereğli’den saydam gözlükle bakılır ise kalıcı ve köklü çözüm bulunabilir/bulunmalıdır. Ereğli’de, belediye ile OYAK konusu hızla çözümlenerek rafa kaldırılmalı ve bir daha da o raftan asla indirilmemelidir. Masumane istek ve beklenti budur!”
Bendeniz ise daha bu tartışmalar ortada bile yokken, Temmuz ayında yazdığım . “ERDEMİR’DE NELER OLUYOR” başlıklı köşemde endişelerimi dile getirip eleştirilerimi şöyle soru haline getirmiştim:
“Yok, hayır böyle gitmemeli! Erdemir’i uzaktan yönetmeye meraklı OYAK üst yönetimi, Ereğli tesislerinin yöneticilerine daha fazla yetki ve sorumluluk vermeli. Ereğli’ye yatırım, yenilenme, heyecan gelmeli. …. Hem sonra; Mart ayında en üst düzeyden açıklanan 1 Milyar dolarlık yatırımlar nerede? Neden bir kere bile basın toplantısı düzenlenerek bunlar anlatılmaz ki?”
‘Basın etkisi’nde örnekler veya karşı yönde tezler çoğaltılabilir. Bunlar kısacık sürede bulabildiklerim. Konu ile ilgili fikir üreten, yazan-çizen ve konuşan herkese saygı duyuyoruz.
Uzatmadan özetleyelim. Benim buradaki amacım şu:
Ereğli ile Erdemir olarak aynı kaptaki su ile zeytinyağı gibi ayrı ayrı olmayalım. Taraflar için “diyalog yolu” hala en açık ve en akılcı çözüm olarak; karşımızda, yanımızda, arkamızda ve en önemlisi önümüzde “biricik yol” olarak tüm konforu ile durmaktadır.
Gelin bu eşsiz yolculuğumuzda, hem konforlu hem de kestirme yolu tercih edelim.
1427 Kez Görüntülendi. Etiketler: diyalog » doğan gönüllü » erdemir“DOĞAN GÖNÜLLÜ YAZDI : “BASIN ETKİSİ!”” için 1 yorum
BENZER HABERLER
Aklın yolunda buluşmak ne kadar güzel. Umuyorum bu çaba sonuç verir. Harcı doğru ve kıvamında kararsak…