“Karadeniz Ereğli, Batı Karadeniz’in en sosyoekonomik açıdan en gelişmiş kentidir.” derdik eskiden! ‘Şehir Hakkı’ adına…
Hamasetten değil; şehirleşme, vergi katkısı, finans ve inşaat otomotiv gibi lokomotif sektörlerin canlılığından yola çıkıp istatistik rakamlar vererek rahatlıkla söyleyebiliyor ve bu durumu da yüksek oranda Erdemir’in varlığına bağlamayı ihmal etmiyorduk.
Erdemir özelleştirilse de, üretim ve karlılık olarak başarı ile faaliyet gösteriyor. Yeri geliyor eleştiriyoruz ama hala da gelişmişliğin müsebbipliği konusunda “iyi ki varsın” diyerek hakkını yemiyoruz.
Ancak ve lakin şimdilerde “en gelişmiş kentiz” lafımızı esirgiyoruz!
Bunun nedenleri bir çırpıda anlatılacak kadar basit değil ama naçizane en genel açıdan özetleyecek olursam; yetki ve sorumluluk sahibi dinamiklerin yetersizliğinin en önemli etken olduğunu söyleyebilirim.
Nitekim hiçbir şehir kendiliğinden gelişemeyeceği gibi, tesadüfen de gerilemez. Bunun nedenleri insanlardır, bizleriz…
Bizler kim miyiz?:
En başta İktidar milletvekilleri, kamu yöneticileri, belediye yönetimi, TSO yönetimi, basın, Stk yöneticileri, sermaye sahipleri ile tüm bunların muhalefet kanatları.
Unutulmasın ki, demokrasilerde iktidardakilerin görevi; sorumluluk alanlarındaki görev ve yetkilerince, insanların adaletli bir şekilde daha refah içerisinde yaşamalarını sağlamak, gerekli entegrasyonu sağlayarak sorunları çözmekten, medya ve muhalefettekilerin görevi de izlemek, denetlemek, yanlışı eleştirmek ve seslendirmektir.
Ama öyle olmadığı bir gerçek ki; sorunlar/eksikler ortada işte.
Siyaset, ideolojiler, kişiler ve menfaatler bir yana; Kdz. Ereğli özelinde gelişmişlikteki eksiklerimizi herhangi bir hiyerarşi gözetmeden hatırlayalım:
Şehir trafiği alt yapısı, kaymakamlık, emniyet ve belediye gibi kamu binalarının malum durumu, tersanelerde beklenen hareketliliğin sağlanamaması, işsizlik-göç, derli toplu bir kampüsün olmayışı… Bunlar “donanımsal eksiklerimiz.”
Ranta dayalı sektörlerin alışkanlığı ile kolektif iş yapma biçiminin zayıflığı, pahalılık, trafik ve toplu yaşam kültüründeki eksiklerimiz ile turizm potansiyelimizin yeterince değerlendirilememesi, çevre bilinci zayıflığı gibi unsurları da “uygulamadaki eksiklerimiz” hanesine yazabiliriz.
Tüm bunları toparladığımızda “Kdz. Ereğli’de yapılacaklar” listesindeki donanımsal önceliğin; protokol camisi ve yeri olmadığı, uygulamadaki önceliğin ise belediye başkanının evinin yanındaki “arsayı alma hakkı” polemiği veya TSO başkanının “ahmaklar, hainler, fesatlar…” sözleri olmadığı açıkça görülecektir.
Hal böyleyken; genel ve yerel iktidar dinamiklerinden böbürlenmelerini veya yakınmalarını değil, fonksiyonel icraatlar yapmalarını; karşı kanatlardan ise objektif değerlendirmelerle konuşmalarını/ses vermelerini beklemek şehir halkının “Şehir Hakkı Adına” hakkıdır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler