logo

APOLİTİK ÖNERİLER UZAR GİDER!

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
APOLİTİK ÖNERİLER UZAR GİDER!

14 Mayıs seçimlerine az bir zaman kala 28. Dönem Milletvekili Adaylarından Politik Beklentileri derleyerek manşet haberimizde verdik.

Bunlara eklemeler- çıkartmalar-değiştirmeler yapılabilir. (Zaten benzer ifadeleri İz Medya’dan Yeşim Çakır kardeşimiz kaleme almış. Bu arada, Yeşim’in girişimcilik ve yöneticiliğinin yanında iyi bir makale yazarı olarak da aramıza katılması, “basında seviye” arayışımızla eşleşecek gibi…)    

Ama ne kadar üzerinde revize yapılırsa yapılsın, seçmenin ortalama algoritması değişmez. Seçmen denilen kitle, başta ekonomi-adalet-liyakat olmak üzere kendi beklentilerinin karşılık bulması oranında partisini ve adayını tercih edecektir.

Yeni bir kombin yapalım derseniz; örneğin yine manşette yer alan “popülist-oryantalist nezaket ziyaretlerinin yeterli olmadığı” cümlesini sadece bir başka şekil ile ifade edebilirsiniz ama “yeterli olmadığı” eleştirisini yok edemezsiniz.

“Neden oy verilsin?” sorusu en basit soru gibi dursa da, hep güncelliğini korur ve cevabı her zaman en zordur! Daha doğrusu etkili ve algı değiştirebilecek düzeydeki cevabı zordur. Seçmenle aday arasında “güven bağı” kurulması gerekir. Bunca kirlenmişlik içinde zordur yani!

Manşetin son paragrafında ise “Özü sözü aynı olan başarılı bir politikacı, adaletli bir iktisatçı, iyi bir hizmet insanı ve temsil gücü yüksek, liyakatli bir vekil adayı olduğunuzu gösteriniz.” beklentisi var. Bence en basiti de bu ; “ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” der gibi yalın, basit ve aslında her insanda olması gereken nitelik olarak adayların karşında tüm çıplaklığı ile duruyor…

Gelelim bizim apolitik öneri ve beklentilerimize; Genel anlamda medya, özelde Haber Hayat olarak…

1 – Adayların haber bültenlerinde ve WhatsApp gruplarında onlarca fotoğraf beklemiyoruz, seçilmiş birkaç fotoğraf yeterli. Adayı asiste eden arkadaşlardan ricamızdır.

2- Gecenin bir saatinde sağanak yağmur gibi fotoğraf ve haber bülteni saygı sınırlarını zorluyor.

3- WhatsApp gruplarında “sadece yöneticinin mesaj gönderebilmesi” polemik ve karmaşayı önlemek açısından normal karşılanabilir ama özelden iletişim yolu açık, meşru ve şart olmalı.  

4– Basın bültenlerinde “hazır başlık-spot-haber” yerine, orada ne olduğu/konuşulduğu adayın veya kaynağın ağzından yazılırsa daha tekdüze haber çıktılarının önüne geçilmiş olur. Böylece her bir meslektaşım haberin farklı yönünü ele almış olur. Bizce ideal olan budur.  

5- Siyasiler genellikle zaman-mekan kavramlarına (ne yazık ki)uyamazlar.  Adayların henüz bu aşamada iken zaman-mekan disiplinini şimdiden oluşturmaları, öğrenilmiş çaresizlik hastalığından erkenden kurtulmalarını sağlayabilir.

7- Medya mesajı ileten profesyonel bir araçtır. Algı oluşturmada, olguya dönüştürmede ve aynı yönde düşünenlerin sayısını arttırmada etkilidir. Politik arenanın hem çatışma hem de kaynaşma alanına zemin oluşturan güvenilir medyanın kıymeti; metre, kg, litre veya para gibi nicesel değerlerle ölçülemez; Zira bu ölçü birimi henüz keşfedilemedi!

8- Sosyal medyanın zaman zaman profesyonel medyaya haber kaynaklığı yaptığı doğrudur ancak, medyayı muhatap almak her zaman daha doğrudur.

Uzar gider…

İki bayramın, ‘dua’ ile ‘marş’ın bir araya gelmesi, hemen ardından üçüncü bayramı da ‘demokrasi’ ile taçlandıracak olmamız çok güzel oldu. Yaşasın Türkiye Cumhuriyetimiz. 

Ramazan Bayramınızı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

Paylaşın:
Etiketler: »
1729 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KDZ EREĞLİSİ’NDE 1844 YILI EMLAK GELİRLERİ

    11 Temmuz 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı’na 2010 yılında sunduğu ‘Temettüat Defterlerine Göre Karadeniz Ereğli’nin Ekonomik ve Sosyal Tarihi’ başlıklı yüksek lisans tezinde Tansu Hilmi Hançer; Ereğli kasabasında 1844 yılında toplanan emlak gelirleri hakkında bilgiler vermektedir. Belirtilen defterlerde Ereğli kaza merkezinde bulunan taşınmazlar tespit edilmiştir. Birim olarak ‘bab’ ile hesap edilen dükkanlar 98.375 bab, ‘asiyab’ denilen değirmenler ise 14.71 bab olduğu görülmüştür. Tüm ...
  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balıla y...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...