logo

CANVER YAZDI : “KDZ EREĞLİSİ’NİN İKİ YAZARI”

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
CANVER YAZDI : “KDZ EREĞLİSİ’NİN İKİ YAZARI”

Kdz Ereğlisi, ünleri Türkiye sınırları dışına aşmış, iki değerli yazarı yetiştirmiştir. Bu iki yazarımızı tüm ülke insanımız bilir ama bir anket yapıldığında veya bir ön tespit çalışmasında, bu iki değerli şahsiyetin Ereğli’li olduklarını pek az hemşehrimizin bildiği ortaya çıkacaktır. Ereğli’mizin bu iki kültür değerinden ilki İlhami Soysal, diğeri Egemen Berköz’dür…

Gazeteci yazar İlhami Soysal ( 4 Nisan 1928, Kdz Ereğlisi-199 Ayvalık ); Bursa Erkek Lisesi’ni 1948 yılında bitirmiştir. Gazeteciliğe 1949’da öğrencilik yıllarında, Bursa’da çıkan Ant gazetesinde başladı. İstanbul Üniversitesi hukuk Fakültesi’nde öğrenim görürken, 1951 yılında Büyük Doğu’da muhabir olarak çalıştı. Daha sonra Ankara’da yayımlanan Pazar Postası ve Son Havadis gazetelerinde çalıştı. İkincisinin, 1955-57 yıllarında yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Bu arada öğrenimini yarıda bırakarak Hukuk Fakültesi’nden ayrıldı. 1957-58’de haftalık Akis dergisinde genel yayın müdürlüğü yaptı. 1958-62 yıllarında Kim dergisinin ve Milliyet gazetesinin Ankara temsilciliğini üstlendi. Ankara Gazeteciler Sendikası Başkanlığı ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin ikinci başkanlığında bulundu. 1961 Anayasası’nı hazırlayan Kurucu Meclis’te 1960-61 arası basın temsilciliği yaptı. Haftalık Yön dergisinin kurucuları ve yazarları arasında yer aldı ( 1962 ). Kurucuları arasında yer aldığı Sosyalist Kültür Derneği’nde 1963-70 arasında genel sekreterlik görevini yürüttü. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu ( Türk-İş ) basın danışmanlığını yürütürken Türk-İş adlı aylık dergiyi çıkardı ( 1962-63 ). Daha sonra İstanbul’da yayımlanan Hareket adlı gazetenin genel yayın müdürlüğüne getirildi. Ankara’da yayımlanan Ekspres ve İstanbul’da yayımlanan Son Posta gazetelerinde yazdıktan sonra 1963-71 yıllarında Akşam gazetesinde, Ankara temsilcisi, yazar ve başyazar olarak çalıştı.

1969-71 arasında Devrim gazetesini yayımlayanlar arasında yer alan İlhami Soysal, 1971’deki 12 Mart müdahalesinden sonra iki kez göz altına alındı ve toplam bir yıl tutuklu kaldı. 1972 yılındaki tutuklanmasında Cemal Madanoğlu davasında yargılandı. 1973’te bu davadan aklandı. 1972-75 arasında Ortam dergisinde ve Yeni Ortam gazetesinde, 1975-80 arasında da Vatan ve Demokrat gazetelerinde yazdı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın basın danışmanlığını ve sendikanın matbaası EMAŞ’ın genel müdürlüğünü yaptı. 12 Eylül 1980 hareketinin ardından DİSK yöneticileriyle birlikte tutuklandı. 14 aylık tutukluluktan sonra serbest bırakıldı. 1982’den sonra Milliyet gazetesinde yazmaya başladı. 1992 yılında Ayvalık yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında aramızdan ayrıldı.

Ereğli’li yazarımızı 1978 yılında Ankara’da ziyaret etmiş, kendisiyle görüşme fırsatı bulabilmiştim. O zamanlar üniversite öğrencisiydim. Ereğli’li olduğumu öğrenince heyecanlanmış, uzun süredir memleketine hasret kaldığından bahsetmişti; iş güç yoğunluğundan ihmal ettiğini de eklemişti. ‘Eski Tüfek’ arkadaşlarını sormuştu. Ülke meseleleri ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunları kendine has üslubuyla anlatmıştı.

İlhami Soysal’ın bize armağan bıraktığı başlıca yapıtları; Sıfıra Sıfır elde Sıfır ( 1969 ), Günün İçinden ( 1975 ), 20. Yüzyıl Türk şiiri Antolojisi ( 1973, 1988 ), Dünyada ve Türkiye’de Masonluk ve Masonlar ( 1978, 1988 ), Niçin Masonluk Değil? ( 1984 ), 150’likler ( 1985, 1988 ), Kurtuluş Savaşı’nda İşbirlikçiler ( 1985 ) ve Demokrasi Diye Diye ( 1993 ) sayılabilir.

Diğer şair yazarımız Egemen Berköz ( 13 Nisan 1941, Karadeniz Ereğlisi-      ); 1959 yılında Bolu Erkek Lisesi’ni, 1963’te de AÜ Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Ansiklopediler ve reklam şirketlerinde çalıştı. Çevirileriyle çağdaş İtalyan edebiyatını Türk okuruna tanıtmaya çalıştı.

İlk şiiri 1959’da Yeditepe dergisinde yayımlanan Egemen Berköz, Türk edebiyatında 1960 kuşağı olarak anılan İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Refik Durbaş, Süreyya Berfe gibi şairler arasında, siyasetten uzak duran az sayıda sanatçıdan biri oldu. Şiirlerinde gündelik yaşamın tatlarını, acılarını işledi. İlk kitabı Çin Askeri Ah Devran ( 1966 )’da ‘İkinci Yeni’ hareketinden esinlendi. Daha sonra yayımladığı Yalnızlıklar, Yalnızlıklar ( 1977 ), Bu Kitapta Sen Neresin? ( 1981 ) gibi şiir kitaplarında da hızla değişen dünya koşulları içinde aydın kişinin tavrını, umutlarını, umarsızlıklarını işledi. Son kitabı Yalnız ve Birlikte ( 1986 ) şiirlerinden seçmelerini içerir.

Eskişehir’deki bir birlikteliğimizde, Ataol Behramoğlu’na Egemen Berköz’ü sorduğumda; önce nerden tanıyorsun onu diye sordu. Kendisiyle tanışmadığımızı ancak Ereğli’li olduğunu söylediğimde, Behramoğlu; Berköz’ün çok güçlü bir şair olduğunu ancak nedense sosyal ve siyasal temalardan kendini soyutladığını, şiirlerinde insanların bireysel, psikolojik ve içsel taraflarını konu aldığını söylemişti… Bir de; bir hemşehri olarak onunla gurur duymamızı, değerini bilmemizi önermişti…

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...
  • ATATÜRK EREĞLİ’DE!..

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    1931 senesinde, TBMM’ndeki tartışmalar arasında Zonguldak madenlerinin adı sıklıkla geçmekteydi. Ayrıca bu dönemde İş Bankası, Zonguldak’a yatırım yapma kararı almıştı. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da bulunduğu sırada arkadaşlarıyla birlikte Ertuğrul Yatı ile Boğaz turuna çıkmıştı. Tur sırasında ani bir kararla kaptana Karadeniz’e, Zonguldak’a doğru yol almasını söyler ve kamarasına çekilir. Paşa’nın Zonguldak’ı bu ani ziyaretinin sebebi bugün tam olarak bilinmemekle birlikte genel görüş olarak maden ocaklarını teftiş için geldiği görüşü kabul...
  • ZİRVE NOTLARI

    18 Nisan 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . "Zonguldak Ekonomi Zirvesi", 14-15 Nisan 2025 tarihlerinde gerçekleşti. Zonguldak Valiliği himayelerinde, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası ile Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşen zirvenin katılımcılardan tam not aldığını manşetten verdik. Toplantıya girmeden önce Ereğli'nin ünlü Elpek Bezi Standında Ünal Çiftçi ile Nilgün Efes’le yerel turizm değerleri üzerine konuşurken Kandilli’deki atölyede yıllar önce yaptığımız çekimler aklıma geldi. Hemen ardından Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan ...