logo

EREĞLİ’NİN AHMET ÇAKAL ÖĞRETMENİ

Ereğli’mizin eski köklü ailelerinden olan Çakaloğulları’na mensup Ahmet Çakal öğretmeni 2017 yılında kaybettik…

Babası Zonguldak’a sefer yapan Karaburun takasının sahibiydi. Erdemir kurulmadan önce 1960’lı yıllarda Göztepe sırtları ile Uzunkum arasındaki arazi bu aileye aitti. Buraya ya denizden sandalla ya da Unpazarı’ndan ( bugünkü İş Bankası-Kız Yetiştirme Yurdu arasındaki yol ) Kız Meslek Lisesi önünden geçerek Meydanbaşı’na, oradan da Erdemir stadına teğet geçen Göztepe eteklerindeki patika yoldan ulaşılabiliyordu.

1950’li yıllarda Ahmet Çakal, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciyken edebiyata, şiire merak salmış… Ancak yazmış olduğu birçok şiirini kitaplaştıramamış. Ölmeden önce kendinden yaşça küçük olan, Ereğli’li, eski İzmir Milletvekili ve roman yazarı Kemal Anadol ağabeyimiz tarafından gün ışığına çıkartılan bir şiirinde o günlerdeki Ereğli’yi anlatmakta :

AH… BU KIZIL AKŞAMLAR

Güneş batıyor Baba Burnu’ndan.

Kıpkızıl oldu ufuk…

Taş plakta Bayrı’nın şarkısı

‘’Bu ne sevgi ah! Bu ne ızdırap’’

Saat on yedi, aylardan Eylül.

Dostlar, arkadaşlar, gidenler gelecek.

Kiremitte nar gibi palamut.

Vur Memedim şişenin dibine vur…

Etrafta kekik, yasemin, mersin kokusu.

Dalgalar Viyana valsi yapıyor.

Lodos elimi yüzümü öpüyor, kediler gibi.

Martılar dolanıyor, etrafımda hahkahalar atıyor

Acaba onlar mı gönderdi? Bekliyorum.

Gelmediler. Yoksa gelmeyecekler mi?

Uzaklardan motor sesleri…

Tak tak tak… Taka taka tak…

Mazot kokuları ve çilek kokularından

Düdüklerinden, seslerinden tanıyorsun teker teker

Sevimli Poyraz, Muinbey, Mavra,

Hüdaverdi, Kaptıkaçtı, Anafarta…

Gramofonda bir ses; ‘’Gün batar, kuşlar döner.

Dönmez bu yoldan beklenen.’’

Başımda gemici feneri sallanıyor

Gözlerim Akçakoca taraflarına dalıyor.

Dudaklarım kuruyor, ellerin donuyor.

Ufukta kıpkızıl güneş

Ha battı ha batacak… Acaba?

Hiç battıktan sonra gelmemişlerdi…

Sahile vuran dalgalar bir şeyler söylüyor.

Anlamıyorum. An la mı yorum.

Du y ura mı yorum.

Ne re ler deşiniz?

Ahmet Çakal öğretmen, bu şiirinde kimbilir özlemini çektiği kimleri ifade ediyor?.. Arkadaşlarını mı, ailesinden birilerini mi, bir sevgiliyi mi?.. Bu onun özeli; karışılmaz… Biz Ereğli’liler açısından bu şiirin önemi şehrimizin bazı özelliklerine dem vurması…

Bababurnu’ndan güneşin denize kavuşması görmeye değerdir, kiremitte palamut Ereğli’nin değişmez damak lezzeti; kekik, yasemin, mersin kokularıyla yeşil şehrimiz, lodosuyla, martısıyla Karadeniz ve bağrındaki motorlu tekneler : Poyraz, Muinbey, Mavra, Hüdaverdi, Kaptıkaçtı, Anafarta’nın isimlerini vermesiyle bu şiir adeta bir belgesel…

Ayrıca uzaktan uzaktan gelen çilek kokularını da hatırlatıyor… Hani o şehrimizin özelliğini…

Paylaşın:
1601 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

#

EREĞLİ’NİN AHMET ÇAKAL ÖĞRETMENİ” için 1 yorum

  1. ASIM CAKIR : diyor ki:

    TARIHI BIR BELGE RAHMET OLSUN HOCAMIZA