logo

NEDİR BU PAZARTESİ SENDROMU?

Uzman Psikolog Dr. Tugay YAZGAN

Uzman Psikolog Dr. Tugay YAZGAN
tyazgan@haberhayat.net
NEDİR BU PAZARTESİ SENDROMU?


Hafta sonunun dingin ritmi biter, şehir yeniden hareketlenir ve pazartesi sabahı çoğu kişide bir isteksizlik, ağırlık ve içsel gerilim doğar.

“Pazartesi Sendromu” dediğimiz bu hali yalnızca işe dönmenin getirdiği kısa süreli bir stres olarak görmek eksik kalır; derinde zaman, anlam ve özgürlük ilişkilerimizdeki gerilimleri yansıtır. Modern yaşam rutinlerinin dayattığı hız, bireyin tercih ve özerklik hissini azaltabilir; ertelenmiş arzular, tamamlanmamış işler ve beklentiler pazartesi gününde daha belirgin hale gelir.

Felsefi bakış açıları bu durumu anlamlandırmamıza yardımcı olur.

Nietzsche, insanın kendi yarattığı düzenin esiri olabileceğini söylemiştir; bu söz bugün, tekrar eden rutinlerin içinde kaybolan benlik hissini tarif edebilir. Kierkegaard ise kaygının özgürlüğün baş dönmesi olduğunu yazar; seçim yapma imkanının artması aynı zamanda sorumluluk ve belirsizlik getirdiği için kaygı doğurur. Pazartesi, bu kaygının somutlaştığı gündür: bir yandan seçenekler, diğer yandan zorunluluklar arasında bir denge kurma çabasıdır. Bu sendrom suçlayıcı değil, uyarıcıdır; belki hayat düzenimizle değerlerimiz arasında uyumsuzluk vardır.

Pratik çözümler genellikle basit ama etkilidir. İlk adım, pazartesiyi düşman olarak görmek yerine yeniden başlama ve küçük dönüşümler fırsatı olarak yeniden adlandırmaktır. Küçük sabah ritüelleri zihinsel geçişi yumuşatır; beş dakikalık nefes egzersizi, kısa bir yürüyüş veya sevilen bir kahvenin tadını çıkarma alışkanlığı bile fark yaratır.

Hafta sonlarını sadece dinlenme değil, anlam üretme ve bağ kurma zamanı olarak planlamak ruhu besler. İşleri küçük, yönetilebilir parçalara bölmek ve her güne somut hedefler koymak kontrol hissini artırır. Ayrıca işin içinde anlam kırıntıları bulmak motive edicidir.

Viktor Frankl’ın dediği gibi anlam, insanı ayakta tutar. Pazartesi sendromu, bize yaşamı ve tercihleri sorgulamamız için nazikçe bir hatırlatma yapar; eğer anlamı önceleyebilirsek, pazartesiler bile daha hafif gelecektir.

Paylaşın:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • ZİHİNSEL DETOKS: BİLGİ KİRLİLİĞİ RUHUMUZU NASIL YORUYOR?

    11 Kasım 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Günümüz insanı, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok bilgiye maruz kalıyor. Sabah gözümüzü açtığımız anda telefon ekranına düşen bildirimlerden, sosyal medyada akan sonsuz içeriklere kadar zihnimiz sürekli bir “Girdi yağmuru” altında. Artık sorun bilgiye erişememek değil, hangi bilginin gerçekten değerli olduğunu ayırt edememek. İşte bu noktada zihinsel detoks kavramı, çağımızın en önemli psikolojik ihtiyaçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bilgi Kirliliği ve Zihinsel Aşırı Yüklenme Psikolojide “Bilişsel aşırı yüklenme” o...
  • HERAKLEİA PONTİKA’DA RAĞBET GÖREN MİTOLOJİK KÜLTLER

    08 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz Ereğlisi’nin antikçağdaki pagan dönemlerinde kent halkı arasında inanılan, itibar edilen mitolojik tanrı, tanrıça, kişilik ve yaratıklar efsanelere geçmiştir. Bunlardan Thebai Kralı Ogygos’un üç kızı; Alalkomencus, Telxure ve aulis, ölümlerinden sonra tanrılaştırılmışlardır. Boiotia bölgesinde Haliarros’ta bir tapınakalrı vardı. Ilımlılık ve yemin tanrıçaları olarak kendilerine tapınılırdı. Herakleia Pontika’ya Boiotia’lılar tarafından getirilmişlerdir. Poseidon’un oğulları olan Aloadlar, mitolojik devlerdir. Tanrılara karşı isya...
  • GÖNÜLLÜ YAZDI: SON GÜNLERİN SORULARI!

    07 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Biz gazeteciler, “Haber kutsal yorum hürdür” deriz. “Gazeteci kimseye aleyhinde yazamayacak kadar yakın olmamalı” diye gardımızı alırız. Merhum Üstadımız Uğur Mumcu’yu anarken, “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” sözü kulağımızda küpedir hep. Örnekleri çoğaltırız ancak, vefatının 87. yıl dönümünde hasret, minnet ve rahmetle andığımız Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.” sözünün üstüne diyecek yoktur sanırım. Sadede gelecek olursak; bild...
  • NEDİR BU PAZARTESİ SENDROMU?

    03 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hafta sonunun dingin ritmi biter, şehir yeniden hareketlenir ve pazartesi sabahı çoğu kişide bir isteksizlik, ağırlık ve içsel gerilim doğar. "Pazartesi Sendromu" dediğimiz bu hali yalnızca işe dönmenin getirdiği kısa süreli bir stres olarak görmek eksik kalır; derinde zaman, anlam ve özgürlük ilişkilerimizdeki gerilimleri yansıtır. Modern yaşam rutinlerinin dayattığı hız, bireyin tercih ve özerklik hissini azaltabilir; ertelenmiş arzular, tamamlanmamış işler ve beklentiler pazartesi gününde daha belirgin hale gelir. Felsefi bakış açıla...