BAŞKAN POSBIYIK : “DAHA GÜZEL YARINLARA…”
EREĞLİ ÖREN MAHALLESİ HALKINDAN DOĞALGAZ TEŞEKKÜRÜ…
DEVA PARTİLİ KARAL, KARADENİZ HEYELANLARINI MECLİSE TAŞIDI
YEŞİL, ENERJİ BAKANI BAYRAKTAR’DAN DESTEK İSTEDİ
TARHAN HOCA, TASARRUF VE İSRAF SEMPOZYUMU’NDA KONUŞTU
YAŞAR TETİKER, VEFATININ YIL DÖNÜMÜNDE DUALARLA ANILDI
“Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Sayın Halil Posbiyik ‘ın elinden bu güne kadar bir çok plaket, ödül aldım. Bu seferki bambaşka idi. Cumhuriyet tarihimize altın harflerle ismi yazılan Tunalı Hilmi Bey ailesinden Gülseren Tunalı hanımefendi ile yaptığım röportaj Ereğli’nin 100. yılı e-sempozyumunda beğeni ve ilgi ile izlendi. Bende Sayın Posbıyık‘ı başarılı sempozyumdan dolayı kutladım ve gazetemizin ilgili manşetinin yer aldığı minyatürünü armağan ettim. Asıl teşekkürü ise; çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları (1930’lar) Kdz. Ereğli’de geçen ve “Ereğli il olmalı, Tunalı Hilmi’nin Ereğli’de bir köşesi olmalı” diyen bir Ereğli aşığı olan Gülseren Tunalı Hanımefendiye elbette edeceğiz. O Tunalı Hilmi ki; milli mücadele yılları satırlara sığmaz! İttihat ve Terakki Cemiyetinde Genel Sekreterliğini üstlenmiş, Kdz. Ereğli’de kaymakamlık (1909) yapmış, Mustafa Kemal Paşa ile cephelere gitmiş, 8 Haziran 1920 ‘de Ereğli’nin kurtuluşunu bizzat örgütlemiş, Zonguldak’ı TBMM’de en etkin sima olarak temsil etmiş, birçok stk’ya öncülük etmiş, sayısız kanun tekliflerinde ve kanunlarda imzası olan çağın ötesini yaşayan bir Cumhuriyet Aydını… Tunalı Hilmi Beyin izini sürmek, adının yer aldığı plaketi teslim almak benim için onur ve gurur kaynağı oldu. Bu işe öne ayak olan Sayın Kemal Anadol‘a, Belediye Başkanı Halil Posbiyik‘a, başta Bozkurt çifti olmak üzere harika iş çıkaran ekibine ve ayrıca, her fırsatta “Tunalı Hilmi Beye vefa borcu ödenmelidir” diyen ve beni O’nun izini sürmeye teşvik eden CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş‘a, bana belge kaynağı sağlayan Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Hocama teşekkürlerimi sunarım.”
Yukarıdaki paragrafı sosyal medya hesabımdan kesip yapıştırdım. 4 Nisan Cumartesi günü Başkan Posbıyık‘ın e-sempozyuma katkı verenlerin onuruna verdiği yemekte aldığım teşekkür belgesi fotoğrafı ile paylaşmıştım. Bu paylaşımıma çok sayıda kutlama ve bir adet de eleştiri aldım. Kutlamalar malumunuz; takdir mesajları… Eleştiri ise ‘Ereğli’nin önünü açacak bir proje yazmadığıma’ dairdi. Ne diyelim; teşekkür edelim….
Ben aslında burada bu yararlı organizasyonun perde arkasında kalmış gizli emektarlardan da söz etmek istiyorum. Mesela hem teoride hem pratikte olan Nergis ve Nart Bozkurt çiftinden, Atilla Bulak ve Muhammet Ali Ateş‘ten, Değerli Meslektaşlarım Serkan Aydemir ve Bilgin Avcı‘dan, Sevgili Elif Bektaş ve Hatice Durak‘tan, Halime Subaşı‘ndan, Orkun Dinçel‘den…. ve ismini sayamadığım nice emektardan.
Değerli belediye görevlisi arkadaşlar; harika bir iş çıkarttınız ve bunun sürdürülebilirliğini ispatladınız. İnanıyorum ki tıpkı festivaller gibi bu eserde gelenekselleşecek ve kurumsallaşarak kalıcı hale gelecektir. Her sene Ereği’nin tartışıldığı, geçmişi, günceli ve geleceğinin konuşulduğu, aydınlatıldığı bir platform olacaktır. Ayrıca günün birinde bu platformda; siyasiler de, Erdemir’de, gazeteci meslektaşlarım da türlü görevler alacaktır/almalıdır.
Sözün özü; çorbada tuzu olana teşekkür, takdir…
BELEDİYENİN PROJELERİ
Kdz. Ereğli Belediyesinin büyük projelerinin tanıtım toplantısına katıldım. Projelerin estetik ve fonksiyonel olduğunu gözlediğimi ancak belediye binasının büyüklüğü ile meydana bırakılan küçük alana takıldığımı toplantıda söz alıp söyledim ve oranları sordum. Çıkışta bolca “düşüncelerimize tercüman oldunuz” mesajı aldım. Emek verenlerin eline ve beynine mesleğine sağlık ama bence, Kent Meydanı projesi Atatürk Anıtı ile eski katlı otopark alanı arasında daha makro ölçekte ele alınarak tekrar dizayn edilmeli. İşin finansman boyutunda ise daha soru gelmeden cevaplandıran Başkan Posbıyık‘a “yetmez ama evet” diyoruz. Ha bu arada; toplantıda en güzel soru da “Kaymakamlık binası ile belediye binasının uyumunu” soran Posbıyık‘tan geldiğini, cevabın diplomatik ve bürokratik nezaketle “geçiştirildiğini” kayıtlara geçirmiş olalım.
Değil mi ama bizde kervan yolda düzülüyor!…
ERDEMİR ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ
“Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz” derdi merhum üstat Uğur Mumcu. uzun süredir gündemdeki konu olan Erdemir‘in (ekonomipolitik sistemin araçları ve desteği ile) Özel Endüstri Bölgesi olma çabasını; Belediyenin ise ciddi hak kayıpları ve mağduriyetler oluşacağı gerekçesi ile buna karşı çıkma çabasının hukuksal düzlemde sürdüğünü görüyoruz. Peki; Ne oldu da diyalog kapısı kapandı, çekmeceler açıldı bunu bilmiyoruz. Görünen o ki; Oyak/Erdemir masa davetine katılmaktan imtina ediyor, Posbıyık‘ta bildiği yolu deniyor; biz ise bilemediklerimizle kalıyoruz.
Tekrar ediyorum ki; Oyak/Erdemir, Ereğli’ye her anlamda katkı sağlamaya devam etmeli. Belediye başkanımızı muhatap almalı ve de Özel Endüstri Bölgesi olmakla elde edeceği avantajları kendisine yuvalık eden şehir ile bölüşmeli. Belediyemiz ise Erdemir‘i hasım değil, paydaş olarak görmeli. Merhum Sosyolog Mübeccel Kıray‘ın “fabrika ile şehir, su ile zeytinyağı gibi ayrı ayrı mı kalacak?” metaforik endişesi ile kemiklerini sızlatmayalım ne olur!…
Haydi üniversite, sosyologlar, iktisatçılar işbaşına…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler