logo

“TURİZM ÇALIŞMALARINI DESTEKLİYORUZ, ÖNERİLERE DE AÇIĞIZ”

  • Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Turizm konusunda il çapında yetersiz kalındığını ifade ederek, “yapılan her çalışmayı destekleriz ve önerilere de açığız.” diye konuştu.  


Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve İdareciler Günü dolayısıyla Zonguldak Polisevi’nde kahvaltılı toplantı düzenledi. Toplantıya Vali Yardımcısı Muammer Balcı, İl Jandarma Komutanı Albay Barış Cücen, İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen, İl yöneticileri ile Gazeteci dernekleri başkanları ve gazeteciler katıldı.

GAZETECİLERİ KUTLADI

Vali Osman Hacıbektaşoğlu, kahvaltılı davetin başında yaptığı konuşmada ise içinde bulunduğumuz haftada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirdiği valiler toplantısına katıldığını hatırlattı. Erdoğan’ın yanı sıra bazı bakanların Zonguldak’a ilettiği selamı kamuoyuna bildirmek istediğini söyledi. Toplantıya katılanların da gazeteciler günü, idareciler günü, yeni yıl ve üç aylarını tebrik etti.

Hacıbektaşoğlu, “şehrimizin ve ülkemizin gelişim sürecinde gazetecilerimiz, toplumun doğru bilgilendirilmesi adına önemli bir sorumluluk üstleniyor. Böylesine önemli bir görevde emek harcayan tüm gazetecilerimizin günü kutlu olsun” dedi.

“TURİZMDE YETERSİZ KALDIK”

Gazetecilerin soruları üzerine açıklamalarda bulunan Vali Hacıbektaşoğlu, Zonguldak’ta sektörel çeşitliliğin sağlanması çabaları kapsamında turizm yatırımlarının sorulması üzerine Türkiye’nin turizm sektöründe ilk üç sırada yer aldığını belirtti. Zonguldak’ın turizm yatırımları ve tanıtımı konusunda eksik kalındığını söyleyen Hacıbaktaşoğlu, il ve ilçelerde önemli turizm potansiyeli olduğunu hatırlattı ve özetle “Tios Antik Kenti, gibi tarihi doğal ve kültürel değerlerimiz ön plana çıkarmalıyız. Bunların hepsini eş zamanlı olarak tanıtıp turizme kazandırmalıyız. Bu konuda yapılan her çalışmayı destekleriz ve önerilere de açığız.” diye konuştu.  

EREĞLİ’DE KAMU BİNALARI…

Karadeniz Ereğli hükümet konağı ve ilçe emniyet müdürlüğü binalarının da gündeme getirildiği toplantıda; son olarak, Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü binası merdivenlerinden düşerek yaşamını yitiren iş insanı İlyas Demirkol’un vefatı hatırlatıldı. Her iki devlet kurumunun da kendi hizmet yapılarında olmadığı, binalarının ise fiziksel olumsuzluklar barındırdığı da anımsatıldı. Yeni hükümet konağı ve emniyet müdürlüğü binalarının ne zaman inşa edileceğin sorulmasını üzerine açıklamada bulunan Vali Hacıbektaşoğlu, şöyle dedi: “Arkadaşa (Demirkol) Allah’tan rahmet diliyorum. Çok üzücü bir şey. Ereğli kaymakamlık ve emniyet müdürlüğü binaları yapım aşamasında. İhale süreci, inşaat yarım kaldı; iş tasviye edildi ama ihalesi yeni yapıldı. İnşallah hızlı bir şekilde tamamlanacak. Sayın vekilimiz, sayın İşişleri Bakanımız, Emniyet Genel Müdürümüz ve TOKİ başkanımız konuyu ve işin aciliyetini biliyor. Karadeniz Ereğli’ye layık bir hükümet konağı ve emniyet müdürlüğü binası bitmiş olacak.”

ALAPLI’DA MADEN ARANMASI KONUSU!

Çevreci ve köy sakinlerinin tepkisi ile karşılaşılan Alaplı ilçesi sınırları içinde ‘maden ön arama izni’ verilmesi hususunda da açıklamada bulunan Hacıbektaşoğlu, “Alaplı’dan misafirlerimiz vardı, bu konu açıldı. Enerji bakanımız bir televizyon programında çok ayrıntılı bir şekilde Türkiye’nin enerji politikasını; elektrik, petrol, gaz başta olmak üzere diğer maden konularında bilgiler paylaştı” dedi.
Alaplı ve Devrek’ten gelinen tepkilere ilişkin çarpıcı örnekler veren Hacıbektaşoğlu, şu sözlerle konuştu:
“Sayın bakanımız Zonguldak’a sık sık geliyor. Türkiye, cari açığın en büyük kaynağı enerjidir. Milli enerji politikasında dışa bağımlılığımızı düşürmeye çalışıyoruz. Çünkü Türkiye, dünyanın gelişmiş ilk on ülkesi arasına girecek. Milli enerji politikası çok önemli. Sanayi, sürdürülebilirlik, refah, yenilenebilir enerji, yeşil enerji, karbon salınımı… Sıfır karbon salınımı Türkiye kabul etti 2050 yılında. Tüm bunları göz önüne aldığımızda Türkiye’nin enerjiden kaynaklı sıkıntısını çözmesi lazım.
Yıllarca, yabancı şirketlere lisans verildi. Bahsedilen maden ön arama dahil izinler verildi. Kime verildiği, ne yaptığı-ne yapmadığını, değil kamuoyu, dikkatli konuşmam lazım; yöneticiler bile bilmiyor. Biz hidroelektrik kaynaklarımızı, suyumuzu kullanamadık. Ilısu Barajı yıllarca sürüncemede kaldı. Hükümran olduğumuz topraklarda kendi suyumuz, nehrimiz… Bunu bize yaptırmadılar. Bakın şimdi Akkuyu Nükleer ’70 yıllık rüyamız’ diyoruz. Bakın hala zorluk çıkartıyorlar. Parası verilmiş malı teslim etmiyorlar.

“AMERİKA YAPIYOR”

Maden çeşitliliği içinde Türkiye, dünyada 7’inci en zengin ülkesi ama tüm alanlarda ithalatçı konumdayız. Bunları aramak, bulmak, çıkarmak, işlemek, ara mamul hale getirmek ve bu zenginliklerden toplumun istifade etmesi…
Amerika bunu yapıyor. Avrupa yapıyor. Nükleeri yapıyor, madenini işliyor. Kanada, Avusturalya işliyor. Bunlar demokrat toplum, bunlar çevreci toplum. Almanya işliyor çevreci oluyor. Bunlar insanı merkeze koyuyor. Peki biz yapamıyor muyuz? İşi hakkını vermek; bakın, dünyadaki en nitelikli iş güvenliği standartlarını uygulayan; dünyanın ulaştığı hem norm (kural) hem uygulama olarak, çevre normlarını uygulayarak kesinlikle zarar görmemesi…
Bu konuda hepimiz uğraşalım ama ilk başta ön aramada birileri çıkıyor, hepimizin kutsiyet atfettiğimiz kavramları önümüze koyarak kendi ayağımıza sıkmamıza sebep oluyorlar. Bunu kendi elimizle yapıyoruz. Çevre ve insan sağlığı önemli, iş güvenliği önemli, toprak-su önemlidir. Canım kadar önemlidir. Evladımın canı kadar önemli, hepimiz açısından. Ama ağaç da kesmeyelim o zaman ormandan, çürüsün! Balık da tutmayalım, yaşasın balık! Kömürümüzü de çıkartmayalım! Fındığı da toplamayalım, çalılık olsun! Kim neyi niye söylüyor buna bakmak lazım. Gerçekten samimi olalım. Çevreye ve insan sağlığına zarar veren hiçbir şeyi istemiyoruz. Kim yaparsa yapsın. Bizzat devlet yapsın, lisanlı yapsın, ruhsatlı-ruhsatsız yapsın kesinlikle istemiyoruz. Ön aramada hiçbir müdahale yapamaz. Hiçbir ağaç kesemez; toprağa herhangi bir yere müdahale yapamazlar. Dolayısıyla hem Zonguldak’ta hem başka illerimizde binlerce arama izni var. Bunlar hiç kimseden gizli de yapılmıyor. Bunları sanki örtülü iş yapıyormuş gibi sunmak, anlatmak kendi ayağına sıkmak demektir. Bir sorun olur; yarın maden bulup da işletmeye geçtiğinde en yüksek standartları isteyelim. Veya yanlış mı yapılıyor hep beraber önleyelim. Önleyemediğimizi gideriz sayın bakantandan, sayın Cumhurbaşkanından; tüm siyaset ve toplum bir araya geliriz. Buna kimse kayıtsız kalamaz.”

TORPİLLE İŞE ALINMA İDDİASI!

Zonguldak İl Özel İdare’ye alınan çalışacakların torpil sağlandığını yönünde sorulan soruyu da yanıtlayan Hacıbektaşoğlu, kendi başını öne eğecek bir girişimde asla olmadığını vurguladığı sözlerinde şu ifadeleri kullandı:
“İnanmadığım bir şey ile karşınıza çıkmam. Allah’a her gün ‘başımı öne düşürme’ diye dua ederim. Ben, aklım başımdayken Zonguldak adına kimsenin başını öne eğecek bir şey yapmayacağım. Dolayısıyla bu konuda da çok rahatız. Yedekte olan, işe alınmayanlar var. 30 kişi işe alındı. Yedekleri çıkartın; asiller arasında AK Partili 6-7 kişi kalıyor. 23 kişi de muhalif o zaman. Dolayısıyla adaletli imiş demek ki.
Bizim işimiz matematiğe göre değildir. İşimiz; bunu gerçekten kim iyi yapabilir, kim hak etmiştir… Referans olduğum bir kişidir. O da çok iyi temizlik yapıyor diye referans oldum. Vallahi tanımıyorum, billahi tanımıyorum. Vallahi, billahi hiç kimse de o kişi için bana bir şey demedi. Ben Zonguldak Valisiyim. Burada köylüm, akrabam var. Bana birebir iş talebi ile gelenleri versem vallahi 30’u da 50’side karşılamaz. Belki bize çok kişi gönül koymuştur ama bu konuda çok rahatız. Kesinlikli çok dikkatli takip ettik.”

Paylaşın:
63 Kez Görüntülendi. Etiketler: »
#

SENDE YORUM YAZ