ÜÇLÜ ZİRVE YAPILSIN!

Ereğli Belediyesi ile Erdemir arasında süregelen kavga, mücadele, savaş, hak arayışı vs… uzadıkça özellikle şehrin zararları artacaktır. Savaşın kazananı olmayacağı gibi, süreç uzadıkça talepkar tarafın kayıpları artacaktır.  

Ve gücün kullanımı sırasında; neye saldırıyı ve neyi savunmayı, zamanlaması ile birlikte taraftarlarına anlatımı doğru planlanamazsa zarar daha da büyük olacaktır. Bu bağlamda Başkan Posbıyık, şehrin ali menfaatlerini savunduğu için OYAK/ERDEMİR’le mücadele ettiğine dair, halkı ve fikir üreten-paylaşan takımı bir türlü ikna edemedi gibi görünüyor. Yani haklı ve güçlü olduğu yerde kendini ifade edememe riski taşıyor.

Son olarak Yeni Ufuk’tan Sina Çıladır Ağabey bu durumu metaforik bir ifade şöyle açıklıyor: “Posbıyık’ın Erdemir’e yeniden kılıç çekmesinin temelinde bunlar yatmıyor. Sorun para! Kesilen Elektrik ve Havagazı Vergisi!”

Tam da burada geçmişten bugüne gelmek istiyorum: Tarihler Temmuz ayı sonlarını gösterdiğinde ERDEMİR’DE NELER OLUYOR başlığı ile bir yazı kaleme almış ve OYAK’ın Erdemir’i bazı yönlerden iyi işletemediğini savunarak, yönetişim tarzını eleştirmiştim. Yazımda, ara başlıklarla   “terslik nerede, karlılık tek ölçümü sürdürülebilirliği var mı? Erdemir OYak’a iyi anlatılamadı mı”, diye sormuş ve son olarak “Ne yapmalı?” ara başlığı ile ; “yok hayır böyle gitmemeli! Erdemir’i uzaktan yönetmeye meraklı OYAK üst yönetimi Ereğli tesisi yöneticilerine daha fazla yetki ve sorumluluk vermeli. Ereğli’ye yatırım yenilenme, heyecan gelmeli” demiş ve “Hem sonra Nerede açıklanan 1 milyar dolarlık yatımlar?” diye sormuştum.  Evet, şu anda da aynı yerdeyim.

Ekim ayı başlarında ise “POSBYIK NEREYE?” diye sorduğumu arşivlerden çıkardım. Şöyle demişim:

“…son dönemlerde yine kavga dilini kullanmaya başladığına göre, ben de diyorum ki“nereye gidiyor/götürülüyor böyle?… Posbıyık ortaya bağırmak yerine, gruplar halinde toplasa eli kalem tutanları, STK Temsilcilerini ve hatta davet etse milletvekillerini  “arkadaşlar Erdemir’le ilgili ve önceki dönemle(Uysal dönemi) ilgili konular şunlar. Bu konuda Ereğli çıkarları doğrultusunda kamuoyu oluşturmamız için samimi desteğinize ihtiyacım var.” dese.  Hangimiz gönüllü lobi elçisi olmayız ki?..”

Ve ekim ortalarında toplanan Ereğli  Platformu, “Temiz ve yaşanabilir bir Ereğli için bu gidişe dur diyelim” sloganı ile ilanlara çıktı. Başkan Posbıyık’da sıklıkla tekrarladığı söylemlerle konuyu gündemde tutarak eylemler yapılacağından falan söz etti.

Platformun sözcüsü İrfan Erdem ise 14 Kasım’da gazetemize verdiği özel röportajda, önceliğinin ‘diyalog’ olacağını açıklayıverdi.

Bendeniz 21 Kasım’da BASIN ETKİSİ başlığı ile meslektaşlarımın yazılarından örneklemelerle Erdem’i de alkışlamış ve “Ereğli ile Erdemir olarak aynı kaptaki su ile zeytinyağı gibi ayrı ayrı olmayalım. Taraflar için ‘diyalog yolu’ hala en açık ve en akılcı çözüm olarak; karşımızda, yanımızda, arkamızda ve en önemlisi önümüzde “biricik yol” olarak tüm konforu ile durmaktadır. Gelin bu eşsiz yolculuğumuzda, hem konforlu hem de kestirme yolu tercih edelim.” demiştim.

Hamle sırası OYAK/Erdemir’e geçtiğinde, aralarında milletvekilleri, partilerin ilçe başkanları ve platformun da bulunduğu STK temsilcileri ile bir toplantı düzenledi.  2 Kasım’da düzenlenen toplantı Erdemir kaynaklarından, OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in sloganı ile “Birlikte Başarmayı Başarmalıyız” başlığı ile verildi. Katılan herkes olumlu görüş bildirdi.   

Psikolojik savaşta sıra başkan Posbyık’a geçmişti ki; Kasım ayı belediye meclis toplantılarının her iki oturumunda da,  hem milletvekillerine hem OYAK/Erdemir yöneticilerine adeta verdi veriştirdi hem de dönüp, “yumruğumu değil elimi uzatıyorum” dedi ve bize “Hoppalaa, bu ne perhiz bun lahana turşusu başkan!..” dedirtti.

Geldiğimiz noktada , Nasrettin hocanın “sende haklısın” hikâyesini hatırlatmakla yetinelim ve  “madem öyle; uzlaşın” gözlem ve görüşümüzü tekrarlayalım. Daha önce de çağrıda bulunduğumuz gibi; OYAK Erdemir’e daha fazla yetki versin, yatırım yapsın, vergisini ödememek için değil – ödemek için bir yol bulsun. Posbıyık ise agresiflikten uzaklaşıp samimi perhiz(!) yapsın.  Ve nihayet valimiz başkanlığında; kaymakamımız ve belediye başkanımız,  OYAK/Erdemir’le üçlü (devlet, millet, yatırımcı)zirve yapsın. Bu saçma sapan savaş son bulsun.

Biz de yorulduk yahu!..

1553 Kez Görüntülendi. Etiketler: doğan gönüllü » ereğli platformu » irfan erdem » oyak-erdemir » posbıyık