logo

11- ON BİR

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
11- ON BİR

En zor şey, kendinden bahsetmek olsa gerek!

Ama yılda bir kez olsun gazetemizin kuruluş yıl dönümünde (10 yıl bitti, 11’den gün aldık) kendimizden ve gazetemizden bahsetmeyi gelenek haline getirdik. Kim bilir; daha kaç kez kendimizden bahsetme fırsatı bulabileceğiz ki bu mecrada? Zira yaşlandık, yorulduk ve ekonomik şartlar zorluyor!

Özellikle basılı renkli gazete maliyeti inanılmaz arttı. Aynı artış oranını okuyucumuza ve reklam verenimize yansıtamadığımız için eşim Ülkü sık sık eksiye düştüğümüzü söylüyor. Ama inanın, nicelik ve özellikle nitelik olarak fark yaratma sevdamız, bize duyulan “güven” ve “devam edin” mesajları, yukarıda bahsettiğimiz zorlukları bir çırpıda silip atıyor.

Alman Sanayici Robert Bosch’un ’İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim’ sözünü özümsemiş insanlar olarak, aile ve eğitim terbiyemiz, hayat felsefemiz ve iş yapma kültürümüz böyle şekillendi. Diyebilirim ki; bayrağımızın dalgalandığı, vicdanımızın inançla yoğunlaştığı her mekan ve zamanda, devletimizin, milletimizin ve demokrasimizin hizmetçisi olmaya devam edeceğiz. Ta ki sağlığımız elverdiği sürece…

Evet, köşemizi ağlama duvarına çevirmeden geleneksel olarak hatırlatma, rapor etme ve hesap verme adına kendimizden bahsetmeye devam edelim:

1 Aralık 2012’de daha ilk gün logomuza yerleştirdiğimiz “Batı Karadeniz Ekonomi, Politika Kültür Forumu” Vizyonumuzu ve “aydınlık bir dünya aydınlık bir hayat” misyonumuzu hiç değiştirmedik. Hedeflerimize ulaşamadık ama rotamızdan sapmadık.

İlk gün renkli ve çok sayfalı gazete ile yayın hayatımıza başlamıştık bugün de hiç aralıksız her ayın 1’i ile 15’i arasında bir sayı, 15’i ile 30 u arasında bir sayı çıkarmaya, adrese etiketli olarak elden dağıtmayı sürdürüyoruz.

Bazen “ailenizin dağıtıcısı geldi” şirinliği, bazen “yazıyooor yazıyooor…” nostaljik esprisi, bazen de “1 liralık bereket” siftahı sohbeti ile hiç aksatmadığımız ve belki de en sadık yaptığımız iş eşim Ülkü ile dağıtım gününde erkenden kalkıp heyecanla gazete dağıtmaktır. Gece-gündüz, yağmur-güneş-kar- çamur… çok şükür bizim sadece motivasyonumuz oldu. Zor koşullarda da olsa gemiyi sağ salimen limana yanaştırıp yükünü boşaltan ve sahibine teslim eden kaptan gibi kabarır göğsümüz böyle zamanlarda.

Kaptan demişken Karikatürist Kurtuluş Ayyıldız’ın vakti zamanında (2. kuruluş yıl dönümümüzde)çizdiği anlamlı karikatürü buraya -teşekkürlerimizle- yerleştirmek sanırım yerinde olur. 

İşte böyle: hepimiz neye inanıyorsak o’yuz diyor ve  bilinçaltımızın muhteşem gücüne inanıyoruz.    

Gazetemizin/gazeteciliğimizin bilinçaltı ile buluştuğunuzda ise hep doğruya ulaşma çabası içinde,  her türlü siyasi, sosyokültürel görüşe eşit mesafede olan ve huzuru, uyumu yön olarak seçen bir mecra ile karşılaşırsınız. Hatta kimi zaman gazeteciliğin reyting alma popülistliğine ters düşse de, böyle !.. Çünkü önce insan, sonra gazeteciyiz.

Yok, hayır! Böbürlenmekten Allah korusun sakınırız. Kendimizi ifade etmenin zor bir iş olduğunu yazının en başında söylemiştim. Yoksa övünecek bir şeyimiz olmadığı gibi, bu tavırdan da her zaman rahatsız olmuşumdur. Övünmenin de tıpkı intikam almak, kin gütmek ve fırsatını bulduğunda hesaplaşmak gibi sinsilik olduğunu bilir, söyleriz;  bizimkisi ‘öz’ün ‘sözü’dür.  

Ülkü ile birlikte yelken açtığımız Haber=Hayat yolculuğunda bu güne kadar emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımıza ve bu zorlu yolculuğumuzda bize eşlik ettiğiniz için tüm okurlarımıza, paydaşlarımıza teşekkür ederiz.  İyi ki varsınız…

Paylaşın:
Etiketler: »
1979 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...