logo

DİKKAT! SEMT PAZARI CAN PAZARI OLMASIN!


Doğan GÖNÜLLÜ

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
haber@haberhayat.net

Aman dikkat!

Pazara alışverişe gideceğim derken, sağlığınız verip, virüsünüzü kapıp gelmeyin.

Bilindiği gibi Kdz. Ereğli’de pazaryeri, yoğunluklu olarak çarşı yerine cumartesi pazar alanına kaydırıldı.

O alanın bilenler bilir; Erdemir Bağlık kapıdan itibaren uzun ve geniş koridor; önce manavlar, ardından kahvaltıcılar, oyuncakçılar, küçük ev malzemeleri ve tekstil ürünleri diye devam eder. Koridordan ayrı olarak da köylü pazarı yer alır.

Ben ve eşim genellikle Cumartesi günleri pazara gider, illa ki sadakatle tanıdık pazarcılardan alışverişimiz yapar döner-dik.

Ta ki KOVİD-19 Salgın pandemi salgınına kadar…

Tabi ki ara verdik ve 11 mayıs Pazartesi günü pazarın açılması ile hem alışveriş hem de gözlem (Yukarıdaki kareleri orada çektim) amacı ile pazara giriş yaptık.

Adet olduğu üzere önce köylü pazarı…

Burada asayiş berkemal; Yoğunluk yok. Maskeler takılmış, mesafeler alınış, alıcı ve satıcı kollarını uzatarak ürün alıyor, para ödüyorlar. Arada bir yalnız kalınca kaçamak yapıp maskeyi çene altına indirenleri ise görmüyoruz bile!..

Ancak bahsettiğim koridorda yer alan ve karşılı konuşlanmaktan dolayı iyice daralan manavlar tarafı çok kalabalık ve önlemlere dikkat etmeyenler fazlaca var.

Bakın; aynı müşteri manav bölümünde pervasız, köylü pazarı bölümünde dikkatli. Vallahi çok ilginç!..

Bunun sosyolojik olarak açıklaması mutlaka vardır. Hani insanoğlu yaşadığı yere çabucak uyum sağlar, yetiştiği çevrenin ürünü haline gelir ya; işte öyle bir şey. Şahsen ben irkildim ve eşime “hemen buradan çıkalım” uyarısı yaptım.

Pazardan dönünce de sosyal sayfamda aynen şu notu paylaştım:

“Bence yasaklamak ve ceza yetmiyor. Bir süre sonra “neden” ve “nasıl”ları da taraflara inandırarak açıklamak gerekiyor. Örneğin Pazardaki bazı satıcılar hala (üstelik maskesiz) haykırarak/bağırarak(güya farkındalık sağlıyor) ürününü tanıtmaya çalışıyor. Nasıl olur da bunun ağzından damlacık çıkmaz… ürüne veya insanlara bulaşmaz. Pazarcılara önce bir toplantıda neden bağırmaması, el kol hareketi yapmaması gerektiği anlatılmalı. Yine de yapıyor mu : Anında ruhsatı iptal edilmeli. Yoksa zabıtanın maske ve dezenfektan dağıtması ile bu işler düzelmez. … Ha bunun bir de alıcı tarafı da var ki; sorma gitsin. Bir şeylerin değiştiğinin farkında değiller. Hala ürünler seçiliyor, hala sosyal mesafe korunmuyor. Maske ise kimileri için sembolik bir aksesuardan öte gitmiyor; var mı var!…Birileri bulaşın çeneden olmayacağını, ağızdan-burundan olacağını her akşam söylese de laf dinlemeyen ne yazık ki çok. Pazar konusunda üzgün ve kızgınım..”

Evet aynı fikirdeyim; Yöneticilerin pazarı serbest kılması yetmiyor, “bağırma kardeşim… maskeni tak ey müşteri…” de desin!

Bu aşamada teorik planlama yetmez. Sahada sorumluluk bilinci ile yetkilendirilmiş görevlilerin birbirlerini etkili ve kademeli kontrolü şart.  

Evde, işte, okulda, bürokraside, siyasette, stk’larda hatta çekmecemizde, dolabımızda bile… Nihayet her yerde ne kadar yanlış varsa KONTROLSÜZLÜKTEN ileri gelir.

Matematikte bir problem çözülünce sağlamasını yapardık değil mi?

Hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürüdürmek istiyorsak 2. Dalgaya yakalanmak istemiyorsak kontrolü elden bırakmayalım. Alınan kararların kağıt üzerinde kalmaması için sağlamasını yapalım.

Pazarı açtık, oldu bitti yok. Plajı açtık her şey tamam yok. AVM’ler serbest hurra alışverişe yok. Yok efendim böyle olmamalı!…

Peki ne yapılabilir :

Aslında yukarıda yazdım:

Toplam Kalite Yönetimi Felsefesinin en önemli ilkesini uygulayalım yeter.: EĞİTİM

YAZDIĞINI YAP, YAPTIĞINI YAZ.

“Bağırarak satış yapılmayacaktır” sembolünde; “yazılan kuralları uygula, uygulayacağın kuralları yaz.”

Bu iş için belediye, kaymakamlık, pazarcılar odası toplantı yapmalı ve güncellenen kararları taraflara (halka ve satıcılara) duyurmalı.( Hatta pazarcılara “artık bağırmayacağım” taahhüdü tebellüğ edilmeli.)

Sonra alınan kararlara uyulup uyulmadığı kontrol edilip, uymayan uyarılmalı, olmadı cezalandırılmalı.

Nihayet, satıcı ve alıcılardan kurallara uyanları tenzih edip teşekkür edelim ve diyelim ki ; “Aman dikkat! Üç kuruş ekmek parası için ticaretlerini yapan pazarcı dostlarımız ve halkımız, pazara giderken, eldeki sağlıktan olmasın.”  

Can pazarı yaşamayalım.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
1316 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • 12 YILIK RAPOR: YAZDIĞIMIZI YAPTIK, YAPTIĞIMIZI YAZDIK

    22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Haber Hayat Yayıncılık çatısı altındaki İş’te Haber Hayat Gazetesi ile dijital mecramız www.haberhayat.net’i 1 Aralık 2012’de eşim Ülkü ile birlikte yayına başlattık. “Haber=Hayat” benim 25 yıl emek verdiğim Demokrat Yayın Grubu dönemimdeki köşe yazılarımın ve Radyo-tv programlarımın da ortak başlığı idi. Başına “İŞ” kelimesi getirerek "iş-ekonomi dünyasındaki haberleri ve hayatları” konu etmeyi hedefledik. Hayat’ın sonundaki “t” yi de o zaman popüler olan yeni TL’ile tamamlayarak logomuzu özgünleştirdik. Kuruluşumuzda da açıklamıştı...
  • CANVER YAZDI: KDZ EREĞLİSİ AĞNAM VE AŞAR MEMURLARI

    22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Feridun Emecen, TDV İslam Ansiklopedisi’nin ‘’Ağnam Resmi’’ başlıklı yazısında; İslam devletlerinde çeşitli adlarla rastlanan bu vergi, Osmanlı’da resmi kayıtlarında ‘resm-i ganem’, ‘adet-i ağnam’ şekillerinde geçer demektedir. Ağnam vergisi genellikle koyun yavruladıktan sonra Nisan veya Mayıs aylarında alınır, kuzlu koyun kuzusu ile bir hesaplanırdı. Vergi miktarı Fatih kanununa göre üç koyundn bir akçe iken daha sonra iki koyundan bir akçe olarak tesbit rdilmişti. Ağnam resmi bilhassa büyük ölçüde koyun besiciliği yapan konar göçer T...
  • GÖNÜLLÜ YAZDI : UŞAK – KUŞADASI NOTLARI

    08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Gazetecilikte güzel bir gelenektir, gidip-gezip-görüp yazmak... Ne demişti Önderimiz Atatürk: "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır." İşte samimiyetle yazmaya çalışıyoruz... Uluslararası Gazeteciler Konfederasyonu’na dönüşen Avrasya Medya ve İletişim Konfederasyonu- AVKON'un Yönetim Kurulu Başkanı Kadim Dostum Şakir Gürel’in daveti üzerine TİMEF Yöneticisi olarak önce Uşak ilinde, devamında Aydın’ın Kuşadası ilçesinde eşim Ülkü ile birlikte geçtiğimiz hafta sonunda mesleki temaslarda b...
  • 1990’LI YILLARDA EREĞLİ’DE YAYINLANAN GAZETELER

    08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Ağustos 2008’de yüksek lisans öğrencisi Dilşad Yırsutemur, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Cumhuriyet Tarihi Bölümüne sunduğu ‘’Kdz Ereğli Gazeteleri-Zonguldak Basını ( 1923-2007 )’’ başlıklı tezinde 1990’lı yıllarda Ereğli’de neşredilen gazeteler hakkında bilgiler vermektedir. 1 Aralık 1987’de yayın hayatına başlayan Demokrat’ın ilk sayısında yayınlanış amacı şu ifadelerle açıklanmaktaydı : ‘’Ereğli’mizde yeni bir gazete olarak yayın hayatına atılıyoruz. Gazete konusundaki çalışmalarımız yaklaşık altı aydan bu yana devam...