Ereğlimizin sorunlarından çok ‘sorunsalları’ var bana göre!
Sorunlar yumağı haline gelmişler, başı-ucu, düğümü-çözümü birbirinin içine geçmiş.
Kovid 19 pandemisini bir kenara ayırıyorum, bazıları dilimize pelesenk olmuş!
Ezberden biliyor ve sıralıyoruz: Fakülte kampüsü, şehir trafiği, Ereğli-Devrek yolu, kamu binalarının durumu, tersaneler bölgesinin bir türlü canlanamaması ve Ereğli Belediyesi ile Erdemir Belediyesi arasında süren gerginlik…
Siz bunlara ekleme çıkartma yapabilirisiniz.
Oysa tüm bu sorunlar tek tek ele alındığında başlıbaşına birer “sorunsal” oldukları görülecektir.
Tam fakülte kampüsü yola girdi, hafriyat bile başladı diyorsunuz. Şehrin Kaymakamı “Ahmet Erman Bağışta bulundu, Tat Metal bir binayı üstlendi, Erdemir bir binayı üstlendi, TOBB destek sözü verdi, sırada başka hayırseverler var.” diyor.
Pat diye çıkıyor TSO Başkanımız “hayır efendim tümünü Erdemir yapsın” diyor… Tamam oldu, Eğitim Vakfımız bir de komisyon kursun ve işi ona havale etsin. O da alt komisyon kurarak vs…
Burada devletimiz nerede? Hazır toplanan bağışlar ciddi bir rakam oluşturmuşken, haydi biz yapacağımızı yaptık dense ve Zonguldak paranoyasından kurtulup hatta desteği de alınarak Ankara kapıları çalınsa olmaz mı? Olmaz, çünkü; sorunsallığı severiz biz!
Tersaneleri bildim bileli konuşuruz. Oradaki çoğunluğun mülkiyet sorunu da çözüldü. Son dönemlerde canlanma var ama biz orada hala bir sorun varmış gibi ezberimizi bozamadık. Limanı tersaneler bölgesine taşıma işine ise (yeni bir yan yol üretmek şartı ile) kesinlikle öteden beri “ne iyi olur” diyenlerdenim.
Ya şehir trafiği… Bu kaçıncı İTÜ heyeti gelip gidiyor, projeler çiziliyor, kavşaklar düzenleniyor, polisler, zabıtalar denetliyor ama yok mirim öğrenilmiş çaresizlik hastalığına tutulmuşuz bir kere. Yeni yol üretmediğimiz, sürücü ve yayalara kentlilik kültürünü öğretmediğimiz, tuvalete araçla gitmekten vazgeçmediğimiz sürece bu sorunsal devam eder.
Ereğli Devrek yolunda özellikle iktidar partisi yetkililerin poz vermesi âdeti şahanelerimizdendir. Ama ne hikmetse yıllarca bitmez, bitirilemez. İnanıyorum ki oraya şimdiye kadar harcanan bunca para ve enerji ile tren yolu bile yapılabilirdi. Ama yok! Öyle kalsın ki dostlar alışverişte görsün. Sorunsallık metabolizmamıza işlemiş!…
Ereğli’de kamu binalarımızın hali içler acısı! Kaymakamlık(ve maiyetindeki birimler), emniyet müdürlüğü hatta belediye bile emanet binalarda hizmet veriyor. “Neden?” sorusuna verilecek hiç bir mantıklı cevap yokken ben ne diyeyim ‘sorunsallıktan’ başka!…
Ya Ereğli Belediyesi ile Erdemir arasında süregelen gerginliğe ne demeli? Nerede kaldı Kdz. Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor Platformu, Hani ya diyalog çağrıları, Oyak-Erdemir’in olumlu yaklaşımları sonrası açılan beyaz sayfa… Başkan Posbyık’ın “yumruğumu değil, elimi uzatıyorum” tatlı-sertleri…
Dedik ya; “Neler olmuyor hayatta!” faslında bunları çoğaltır veya azaltabiliriz.
Sayılar önemli değil ki!
Sorunları ve çözümleri damıtalım ve işin özüne bakalım:
Bir ; Para yok,
İki ; Kolektif irade yok
Üç ; Galiba üzüm yemeye niyet de yok mirim!
Oysa şehir olarak ne de güzel felsefelerimiz vardır bizim; ‘Sevgi Barış Dostluk’ gibi, ‘Güneş, Orman ve Deniz’ sembollerinde metaforlaştırılan ‘Turizm Çağrısı’ gibi, hatta ‘Sanayi Şehri’, ‘Çelik Çilek ve Çınar Şehri’ ve de ‘Şirin Ereğli’ gibi…
Peki, Tanrı’nın verdiği doğal güzellikler dışında hangisinin içini ideolojik olarak, samimiyetle doldurabiliyoruz, söyleyebilirmisiniz bana?
Yok, hayır aniden değil; ya derin inziva sonrası, ya da kuş bakışı-yukarıdan bir süre bakarak cevap veriniz.
Sağlık ve başarı dileklerimle…
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler