logo

BOZHANE LİMANI VE KAFES BALIKÇILIĞI KONUSU

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
BOZHANE LİMANI VE KAFES BALIKÇILIĞI KONUSU

Her ne kadar gündemde 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri olsa da, ateş düştüğü yeri yakıyor. Kdz. Ereğli’deki yakmalara(!) bakmak, görmek ve söndürmeye çaba göstermek ise hepimizin önemli ödevlerinden sayılır.

Hele ki sınırlı kamu kaynaklarıyla sınırsız ihtiyaçları adilce bölüştürme iddiasıyla seçilmeye çaba sarf eden siyasetçilerin en önemli ödevi. Tabii el sıkmaktan vakit bulurlarsa eğer!

Bir süredir Kdz. Ereğli Ticarete ve Sanayi Odası(TSO) ve Deniz Ticaret Odası’na(DTO) olan ziyaretlerde başkanların yakınmaları dikkatimi çekiyordu. TSO Başkanı Arslan Keleş, Kafes Balıkçılığı Projesine Liman Başkanlığı tarafından “engel olunmak” istendiğini iddia ediyor, DTO Başkanı Oğuz Ünlüer ise Belediye tarafından işletilen Bozhane Limanında yapılan yükleme boşaltma işlemlerine yine Liman Başkanlığının karşı çıkmasını “sorun olarak” gördüğünü ifade ediyordu.

Her iki konuyu da fırsat buldukça hem Kaymakam Mehmet Yapıcı’ya, hem Liman Başkanı Bülent Taşdemir’e, ayrıca belediyeye ve oda başkanlarına sordum. Gazeteci Dostum Fikri Kapan’ın fikri takip ilkesi ile yayınladığı haber ve yazılarını da okudum.

Geldiğim noktada yetki ve sorumluluklar kapsamında, ekonomik dinamiklerin ısrarlı saha gerçekliği ile kamu tarafının can-mal güvenliği ve mevzuatla ilgili duyarlılığına rastladım.  

Şöyle ki;

Bozhane Limanını belediye işletiyor ve süreç içerindeki denetimlerde limanın iskele kısmı mevcut hali ile güvenli hizmet veremeyeceği gerekçesi ile trafiğe kapatılıyor. Belediye bunun üzerine geçmiş dönemden gelen yönetişim hatalarını da düzelterek can ve mal güvenliğinin sağlanması için yapısal alt yapı eksikliklerin giderilmesini kabul ediyor. İlgili bakanlıkça onaylanan projenin ihale ve yapım aşaması yakında gerçekleştirilecek.  

Böylece Bozhane Limanı İskele ve rıhtımından güvenli yük taşımacılığı devam edecek. Her ne kadar (başta ben olmak üzere) herkes limanın yerini yanlış bulsa da belediyenin aylık 1 milyon liranın üstende ciddi gelir elde ettiği, Erdemir haricindeki limanı kullanan firmaların da şiddetle ihtiyaç duyduğu Bozhane limanı, tam olarak can ve mal güvenliğinin sağlanması ile yükleme boşaltma hizmeti vermeye devam edecek. Burada Belediye Başkanı Posbıyık ile DTO Başkanı Oğuz Ünlüer’in fevri olmayan, gösterişten uzak fonksiyonel koşturmacaları takdiri hak ediyor. Zaten Kaymakam Yapıcı da sohbetimizde “Kamu yöneticileri olarak tüm dinamikler için zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcıyız” demeye getiriyor.

KAFES BALIKÇILIĞI

Kdz. Ereğli TSO öncülüğünde sürdürülen kafes Balıkçılığı projesinde ise bilimsel verimliliğe uygun tespit edilen alanın Alaplı- Akçakoca arasındaki deniz alanı olduğu biliniyor.  Söz konusu deniz alanının Alaplı’da yapımı devam eden Marmara Çimento İskelesi alanı ile çakışması ihtimalinin olduğuna dair liman başkanlığının öngörüsü de elimizde. Yani birincisi bilgi iken ikincisi tedbiren öngörü. Her iki önemli yatırımın lojistik hizmetlerinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülmesi ise herkesin tek dileği. Bir de projelerin yerlerinin stratejik nedenlerle kaydırılamayacağını biliyoruz.  

Bu durumdan anladığım kadarı ile Sakin Güç Kaymakam Yapıcı, bölgede sağlanmak istenen sektörel çeşitlilik  ihtiyacı gerçeklerini de göz önüne alarak, çimento fabrikası iskelesi ve kafes balıkçılığı yatırımlarının  “sen de haklısın” fıkrasını hatırlatırcasına devamından yana…

Liman Başkanı Taşdemir, güvenli lojistik, çevre ve turizm açılarından olumsuz değerlendirirken, TSO Başkanı Keleş ise yıllık 240 Milyon dolarlık ihracat ve bin kişilik istihdam potansiyeli olan projede ısrarlı. Tam da bu aşamada BAKKA kanalı ile İTÜ’nün hazırlayacağı bilimsel rapor daha da önem kazanıyor. Uzak yol kaptanlığı ve Ankara merkez görevlerinden gelen Liman Başkanı Taşdemir, sahadaki sınırlı yetki ve sorumluluk gerçekleri ile yüzleşince “sorun çözücü idareciliğe” evrilmesini deneyimliyor sanki! Tıpkı denizlerin dalgalanmanın ardından durulması deneyimi gibi…

Bu arada Kaymakam Yapıcı’nın, her üç yatırımın da kamu ve özel sektör dengelerini gözeterek şaşırtıcı derecede yakından takipçisi ve destekçisi olduğuna ve ayrıca, yolcu-hancı esprisi bilinci ile kültürüne sahip olduğuna şahit olduğumu belirtmeliyim.  

Oysa dünya hancı, bizler- hepimiz yolcuyuz şu fani dünyada!

Siyasete dair değerlendirmelerimiz ise şimdilik bu yazının ikinci paragrafında saklı!

Sağlıcakla…

Paylaşın:
Etiketler: » » » » » » »
2600 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...