logo

CANVER YAZDI : HERAKLEİA PONTİKA’DA SANAT

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
CANVER YAZDI : HERAKLEİA PONTİKA’DA SANAT

Hellenistik Herakleia Pontika kültüründe jimnastik, dilbilgisi, retorik, müzik, matematik, coğrafya, doğa tarihi, felsefe gibi konuları içeren; ‘paideia’ denilen bir eğitim programı vardı. Latince’de ‘humanıstas’ denen bu program, Hıristiyan Bizans dönemi eğitiminde de örnek alınmıştır. Başına ‘en kykoi’ ( tekili kykos: çember ya da bütünsel sistem ) getirildiğinde terim, geniş kapsamlı bir genel eğitim kitabını ifade eder. Ansiklopedi sözcüğü de buradan türemiştir. Kentte çocukların eğitimine gözkulak olan resmi görevliye ‘paidonomos’ denirdi.

Herakleia Pontika’da genellikle mitolojik ve romantik temaları işleyen ve bir  vurgulu, iki vurgusuz altılı ölçüyle yazılan kısa şiirlere ‘epillon’ deniliyordu. İlkçağ Herakleia’sında manzum bir parçanın ve özellikle bir epik şiirin okunmasına da ‘rapsodi’ adı veriliyordu.

O dönemlerde övgü konuşması ya da methiyelere de ‘panegyrikos’ denirdi. Bunlar ‘panegyris’ denen genel toplantılarda yapılan konuşmalardır. Herakleia zaferleri üzerine uzun uzadıya övgüler düzülür, anlatılırdı. ‘Epitaphion’ denen cenaze konuşmaları da ‘panegyrikos’a benzerdi.

Roma dönemi Herakleia Pontika’sında bir başka övgü konuşması da, kamu görevine talip olanların yaptığı ‘gratiarumactio’ydu. Şükran sunma denilen bu konuşmaların derlendiği XII PanegyriciLatini, Genç plinius’un MS 100’de imparator Traianus tarafından konsüllüğe aday gösterildiğinde yaptığı şükran konuşmasını içerir.

Heraklei’da trajedi ve komedilerde, koroşeflerine ‘koryphaios’ denir ve bu eserlerin okunmasına nezaret ederlerdi. Kentin masalcılarına ise ‘phapsodos’ adı verilirdi.

Herakleia Pontika’da rağbet edilen önemli bir sanat dalı; mim ve pantomim idi. Mısırlı genç sanatçı Krispos’un kente getirip sevdirdiği bu sanat dalı, yaşamdan alınan sahnelerin genellikle gülünç bir tarzda canlandırıldığı dramatik gösterilerdi. Günümüzde gerçekçi ya da simgesel beden hareketleriyle bir karakteri ya da öyküyü canlandırma sanatı için kullanılır.

Herakleia’daki Hellenistik-Roma dönemi mimi taklitçi hareketlerin vurgulandığı bir farstı. Bu dönem mimleri günlük yaşamdan sahneler ve mitolojik olayların gülünçleştirilmesiyle ilgiliydi. Roma mimlerinin olay örgüleri daha çok zina ve kötü sayılan başka davranışlara ilişkin sahneler çerçevesinde gelişen günün konularına dayanıyordu.

Roma dönemi Herakleia pantomimi iki yönüyle ‘mim’dem ayrılıyordu. Konuları genellikle daha ağırbaşlıydı ve oyuncuları mim oyuncularından farklı olarak canlandırdıkları karakterleri tanımlayan ama yüz ifadesini gizleyen maskeler takıyorlardı. Dolayısıyla sanatları öncelikle duruş ve jestlere dayanıyor ve el hareketleri özel önem taşıyordu.

Tragedya oyuncusu gibi uzun tunik ve pelerin giyen pantomim oyuncusu zil, flüt, kaval ve trompet gibi çalgılardan oluşan bir orkestra eşliğinde genellikle tek başına sahneye çıkardı. ‘Libretto’yu koro okur ya da söyler, konu herhangi bir tarihsel ya da mitolojik öyküden alınabilmekle birlikte çoğunlukla ünlü bir tragedyadan uyarlanırdı. Pantomimlerin müzik ve librettoları genellikle sanatsal açıdan değersiz sayılırdı. Önemli olan pantomimcinin yeteneği ve ustalığıydı. Büyük pantomimciler varlıklı ‘patriciler’in, hatta Roma döneminde imparatorların ya da eyalet valilerinin koruması altındaydı.

Herakleia Pontika’da, MÖ 5.ve 4.yz.larda şenliklerdeki tiyatro gösterilerini finanse eden varlıklı kişilere ‘khoragos’ denirdi. Kentte tiyatro oyunları sitenin resmi kutlamalarının bir parçası olduğundan, oyuncuların ücretini devlet öderdi. Koro üyelerinin ücretleri ve eğitim giderleri, koro ve müzikçilerin kostümleriyle figüranlara yapılan ödemeler gibi öteki harcamalar ise dönüşümlü olarak ‘khoragos’lar tarafından karşılanırdı.

Tanrı Dionysos onuruna kışın düzenlenen Lenaia şenliği ve ilkbaharda düzenlenen Büyük Dionysia şenliğinde ‘dithyrambos’, tragedya ve komedya yarışmalarına katılacak oyun yazarlarının ‘khoragos’ları, yazarlara süre tanımak için bir önceki yılın Temmuz ayında kurayla belirlenirdi. Yarışmalar çok çekişmeli geçtiğinden, zengin ve eliaçık bir ‘khoragos’la çalışmak büyük avantajlıydı ama oyun yarışmayı kazanırsa ödülü de ‘khoragos’ alırdı.

Herakleia Pontika tiyatrosunda kullanılan, karşılıklı dizelerden oluşan diyaloga ‘stikhomythia’ denirdi. İki karakter, özlü ve çarpıcı her bir dizeyi sırayla okurlar. Bu teknik, çoğu kez karakterleri şiddetli çekişme içinde göstermek ya da bir sahnenin duygusal yoğunluğunu artırmak için kullanılır. Karakterler karşıt durumları sırayla ifade edebilirler ya da birbirlerinin sözcüklerini alarak onlara başka anlamlar yükler, sözcük oyunları yaparlar.

Herakleia Pontika’da müziğe çok değer verildiği bilinmektedir. Müziğin insan ruhunu kalıcı bir biçimde etkilediğine inanılırdı. Hatta, çeşitli müzik modlarını etkilerine göre sınıflandırarak, iyi bir karakterin oluşturulması için çalışmışlardı. Müziği temel matematiksel doğruların açıkça ortaya çıkması olarak değerlendiriyorlardı.

Herakleia müziği daha çok sese dayanmaktaydı. Bu; tek melodi çizgisinden oluşan, yani eşsesli müzikteki en önemli kompozisyonlardan biri Dionysos onuruna bestelenen ve koronun seslendirdiği bir şiir olan ‘dithyrambos’tu. Korolar gelişerek zamanla Herakleia tragedyasının temeli haline geldi. Şiirlerin bazen müzik biçiminde tek bir kişi tarafından okunduğu da oluyordu.

Herakleia Pontika’da çalgı müziğinin gelişmemiş olduğu sanılmaktadır. Vurmalı, nefesli ve yaylı çalgıların hepsi kullanıldıysa da, en başta gelen iki çalgı, ‘dithyrambos’ta koroya eşlik eden çift dilli bir kaval olan ‘avlos’ ile solo şarkılara eşlik için çalınan bir lir olan ‘kithara’ydı.

‘Rhapsoidos’lar şarkılarını kendi çaldıkları kithara eşliğinde söylerlerdi. Daha sonraları kithara; ‘kithapoidos’ denen profesyonel şarkıcıların liri oldu. ‘Phorminks’ büyük bir olasılıkla bu çalgının bir çeşidiydi. Bir de ‘hydrausis’ denen bir antikçağ çalgısı vardı.

Herakleia’lıların düğünlerde söyledikleri şarkılara ‘hymenaios’ denirdi. ‘Kommos’ ise trajedilerde oyuncuların koro ile karşılıklı söyledikleri yas şarkısıydı. Destan melodilerine de ‘nomos’ denirdi. Bir koroda yer alan kişiye ‘khorcutes’ denirdi. Tiyatro ve müzik yarışmalarına katılacak koro sanatçılarını toplamak, eğitmek ve masraflarını kaşılamakla görevli zengin yurttaşlara ise ‘khoregos’ dnilirdi.

Herakleia’lıların el ele tutuşarak halka ve sıra oluşturarak ve çoğunlukla erkekler tarafından oynanan oyunlarına ‘khoros’ ( hora ) denirdi.

Oyuncuların yan yana dizildiği danslara ise ‘sirto’ adı verilmekteydi. Erkekler ve kadınlar ayrı sıralar oluştururlardı. Dansçılar basit bir temel adımı sürdürür, sıranın başını çeken ise sık sık zincirden koparak doğaçlama yapar. Sirtonun bir türü olan ‘kalamatianos’ta her dansçı doğaçlama yapmaktadır.

Paylaşın:
Etiketler:
2839 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...