logo

DİKKAT ÇEKENLER!

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
DİKKAT ÇEKENLER!

.

REKTÖR ÖZÖLÇER ÇITAYI YÜKSELTİYOR

Son dönemlerde üniversitemizin (BEUN) yükselen çıtası ile uyumlu olarak Zonguldak ve Ereğli’de sempozyum/panel/ söyleşi türü toplantılara gerek ev sahipliği yapması ve gerekse aktif olarak katılım sağlaması sevindirici.

Örnek olarak öğretmenler günü ile ilgili, kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili, madencilikle ilgili ve konser-tiyatro gibi etkinlikleri gösterebiliriz.

Üniversitemizin yüzünü şehirlere dönmesinin her alanda devamı dileği ile başta Rektör Prof. Dr. Özölçer olmak üzere emeği geçenleri kutluyoruz.

Daha fazla karşılıklı iletişimi, Ereğli’deki yeni kampüsümüzün hizmete açılması ile yaşayacağımıza inanıyorum. Umarız tez zamanda açarız…


BASININ ÖNEMİ, ÖĞRETMENLERİN ÇAĞA UYUMU VE KADINA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ

Şimdi de, son dönemlerde katıldığım etkinlikleri göz önüne alarak üç konuya dikkat çekmek istiyorum:

Birincisi; Özellikle toplumsal konularda medya ile iş birliğine ve medyanın önemine dikkat çekilen konuşmalar…

Elbette ki medya çok önemli ve kamusal bir görev üstleniyor. Yeri geldiğinde siyaseti ve idareyi, eleştiri, alkış ve uyarıları ile denetleme görevi üstlenen basın/medya, yeri geldiğinde de kamunun adeta görevdaşı olup halka daha iyi hizmet için götürülebilmesi için halkın sesi, gözü, kulağı oluyor. Medya aracıdır-aradadır; yetki görev ve sorumluluğu her alandadır. Bu nedenle zaman mekan-kavramı hemen hemen sıfıra yakın olan basın ile ilişkiler sadece toplantıların selamlama kısmından ibaret olmamalı. Samimi iş birliği için “bu işten basın da sorumludur, medya ya da görev düşmektedir” ifadeleri yeterli değil.  

Hem sonra, madem basın önemli ve değerlidir, o halde kamu tasarruf tedbirlerinde hemen ilk sırada gazete aboneliklerinin kesilmesi akla gelmesin. Tam tersine; kamu bankaları, kamu kurumları belli kriterlerle basına ilan-abonelik ve duyuru şeklinde destek vermek zorunda (Öteden beri ısrarla yazarım) olmalılar. Basının demokrasinin temel unsurlarından olması ile  devletin kamusal desteklerinden en az yararlanması arasındaki ters orantı, izahı zor bir paradokstur. İyi niyetle çözüm bulmak isteyen muktedirler buluyor zaten.

Konuyu dağıtmadan şunu demek istiyorum ki; basına değer verilmesi, sorumlu tutulması ve sorunların çözümleri kısmında basınla işbirliği önerilerini duymak iyi hoş, güzel ama tüm bunların pratiğe dönüşmesi için sembolik değil, gösterişe yönelik değil, fonksiyonel çaba bekler ve isteriz.

İkincisi de; Sık sık çağın değişimine ve gelişimine (!) uyum sağlanması gerektiği işaret edilen konuşmalar…

“Çağın gereklerine/değişimine/ dönüşümüne uyulması” söylemleri. Öğretmenler günü kutlama etkinliklerinde çokça duyduğum bir söylem. Bu ve benzeri ifadelerde ısrarın birden çok mesaj içerdiğini düşünüyorum. Zira hangi meslek, görev ve sorumluluk alanı olursa olsun herkes her zaman ve her durumda çağın gereklerine uyum sağlamak zorundadır. Malumun ilanına gerek olmadığına göre, ilanın malumunu çözmek hepimizin görevidir!

Son olarak; Kadın ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele toplantılarındaki konuşmalar… Şiddete gerekçe(makullük/meşruluk anlamında değil)  olabilecek, tetikleyebilecek; ekonomik sorunlar ve işsizlik gibi ekonomipolitik konular ile alkol-uyuşturucu-kumar bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkların önlenmesi gereğinin yeterince vurgulanmadığını düşünüyorum. Sorunun gerekçeleri bilinirse, önlenmesi de daha hızlı, daha düşük maliyetli ve daha kalıcı olacaktır.


TEŞEKKÜRLER

Yayın kuruluşumuzun 1 Aralık’ta 12. Kuruluş yılını tamamlayıp 13’üne adım atmasını sakince kutladık. Mesajlar, çiçekler, eş-dost-meslektaş ziyareti ve evde iki kişilik kahvaltılı kutlama…

Haber Hayat Yayıncılık ve Gönüllü Ailesi olarak, bu yolculuğumuzda bize sadece eşlik etmekle kalmayıp, kimi zaman yaşam koçluğu yaptığınız için, kimi zaman ihtiyacınız olmadığı halde yoğurdumuzu(!) aldığınız için, teşvik edici alkışlarınız ve haklı uyarılarınız için vs… Yani her türlü desteğiniz için samimiyetle ve çokça teşekkür ederiz.


FELSEFE VE GÜNCEL YAŞAM

Filozof Spinoza şöyle diyordu:

“Üç şey insanın karakterini bozan illettir: Bir; Bedensel zevklere düşkünlük, İki; Mal-mülk sevdası, Üç; Birilerine şirin gözükmek için arzulanan itibar hırsı. Bunlardan en tehlikelisi de itibar hırsıdır.”

Yüce yaradan üçünden de hepimizi korusun.

Kalın sağlıcakla…

Paylaşın:
Etiketler: » »
1300 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...