logo

“FONKSİYONEL KARŞILIKLI İLİŞKİ ŞART!”


Doğan GÖNÜLLÜ

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
haber@haberhayat.net

.

Biz Ereğlililer Erdemir’le nasıl övünç duyuyor ve ‘etle tırnak gibiyiz’ metaforunu kurguluyorsak, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olmak istemesini de, büyümesi gelişmesi ve imtiyazlara sahip olmasını da aynı açıdan değerlendirebiliriz.

“Ah keşke yabancılar alsaydı da …”  diye başlayan cümleleri kuranlar emperyalizme (bence istemeden) kucak açanlar ve adeta “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenlerdir.

Erdemir, Oyak Maden Metalürji’nin ana şirketi olarak (tüm anonim şirketler gibi) karlılığa odaklıdır. Büyümek, gelişmek, daha fazla üretmek ve daha fazla kar elde etmek ister. Tıpkı ekonomik imtiyazlardan faydalanmak istediği gibi…

Bu doğaldır.

Son açıklamalara baktığımızda Posbıyık’ın “halk perişan olur” söylemleri ile Sesli’nin “pazarlığa bile kapalı olmalıyız” sözleri popülistliktir.

Ayrıca “Erdemir’e karşı değiliz, seviyoruz ama Özel Endüstri Bölgesi olmasın” bakışı ile “Ereğli’yi seviyoruz ama il olmasın” bakış açısı ile aynıdır.

Her canlı gibi her şehir, şirket ve kurumsallık büyümek-gelişmek ister. Dedik ya doğaldır. 

Ereğli’de zaten bunun kaygısını yaşıyor. “Erdemir elden giderse kaybederiz; büyüyemez, küçülürüz” endişesi de aynı doğallıktadır.

Haklıyızdır!…

Ama bunlar siyaset makamına, halka ve OYAK yetkililerine iyi anlatılamıyor bence!..

Lafın özü şu ki ; Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olması ile yatırım, istihdam ve şehre katkısı artacaksa ne ala, yok Merhum Sosyolog Mübeccel Kıray’ın “Ereğli; ağır sanayiden önce bir sahil kasabası” kitabında dediği gibi su ve yağ gibi aynı kapta ama ayrı ayrı duracaksa da halimiz yaman!

Kıray demişken, daha o günlerden bu günlere dair endişelerini nasıl da tarif etmiş bakın:

“…Böyle fonksiyonel karşılıklı bir ilişki kurulmadığı hallerde, teknolojik değişikliklerle teğet değdikleri toplumlar, ilişki kurulmamış herhangi bir değişiklik gibi etkisiz, su ve yağ gibi yanyana fakat birbirinden ayrı hayatlarını sürdürüp giderler”

Şifreyi vermiş bence Kıray: “Fonksiyonel karşılıklı ilişki”

Bu şart!

Paylaşın:
Share
366 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “FONKSİYONEL KARŞILIKLI İLİŞKİ ŞART!”

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Biz Ereğlililer Erdemir’le nasıl övünç duyuyor ve ‘etle tırnak gibiyiz’ metaforunu kurguluyorsak, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olmak istemesini de, büyümesi gelişmesi ve imtiyazlara sahip olmasını da aynı açıdan değerlendirebiliriz. “Ah keşke yabancılar alsaydı da …”  diye başlayan cümleleri kuranlar emperyalizme (bence istemeden) kucak açanlar ve adeta “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenlerdir. Erdemir, Oyak Maden Metalürji’nin ana şirketi olarak (tüm anonim şirketler gibi) karlılığa odaklıdır. Büyümek, gelişmek...
  • KUZEY MARMARA’DA KAPLAMA LASTİK CANIMIZI ALIYORDU!

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Geçtiğimiz günlerde İstanbul-Ereğli seyahatimizi Kuzey Marmara Otoyolu’ndan gerçekleştirdik. Büyük dram yaşadık; eşim, ben ve arkadaşımızla az daha ölüyorduk, kabus gibi bir geceydi! Sözüm ona Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Teknolojisi ile donatılmış otoyolda oldu tüm bunlar… Olay şöyle oldu: Gece 20.30-21.00 civarında Ankara yönüne doğru Akyazı gişelerine birkaç kilometre kala hızımı azalttım ve 4 şeritli yolun sağdan 2. şeridinde sakince ilerliyorum. Yol sakin, hava açık… Birdenbire çok büyük bir gürültü koptu ve araç korkunç bi...
  • MEVSİMLERİN OLUŞTUĞU YER: KDZ EREĞLİSİ

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Yılın, iklimdeki değişikliklere göre kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar olarak ayrılan bölümlerine mevsim denir. Kuzey yarımkürede mevsimlerin başlangıcı şöyledir: Kış gündönümü 22-23 Aral, ilkbahar ılım noktası 20-21 Mart, yaz gündönümü 21-22 Haziran, sonbahar ılım noktası da 22-23 Eylül’dür. Ilım noktalarında günler ve geceler eşit uzunluktadır; kış gündönümünde yılın en kısa günü, yaz gündönümünde yılın en uzun günü yaşanır. Yeraltı tanrısı Hades, aşık olduğu Persephone’nu ölüler ülkesine kaçırıp, ona sunduğu meyveyi yedirdikten sonra ka...
  • NEDENDİR?

    09 Ağustos 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Oh; çok sevdiğim yaz sıcağında özgür buharız, kısıtlayıcı kışa inat! Zamansız-amansız ölümlerin içe vurmuş ağıtları… Sessiz siyaset, suskun kamu, artan fiyatlarla yarışan vergiler! Kirlenen hava, azalan su, bozulan insanoğlu… “Nedendir?” diye umursasak bir türlü, umursamasak iki türlü zorluk. En iyisi umursamak ve detayda kaybolmadan usta şairin şiirine başvurmak : NEDENDİR Martıların kanat çırpınışları nedendir? Beyaz köpüklü dalgaların üstünde !.. Nedendir ay ışığının dalgalara verdiği renk Gecelerin ...