logo

GÖNÜLLÜ YAZDI : GELİŞSİN CUMHURİYETİMİZ!

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
GÖNÜLLÜ YAZDI : GELİŞSİN CUMHURİYETİMİZ!

Türkiye Cumhuriyeti İçin En Büyük Onur, En Büyük Gurur Günü: 29 Ekim.

 “Yurtta Barış Dünya’da Barış” vizyonu ile ülkeyi en zor günlerde Kurtuluş Savaşı mücadelesinde başarı ile çıkararak Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava, yol arkadaşlığı yapan tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle andığımız gündür 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Bayrakları gururla dalgalandırdığımız, meşaleleri sevinçle yaktığımız, aydınlık geleceğe umutla baktığımız gündür Cumhuriyet Bayramı. Halkın kendisini onurla ifade ettiği, vatandaş için fırsat eşitliğinin yeşerdiği, demokrasinin beşiğidir Cumhuriyet… Gelişsin Cumhuriyet!.. Gönüllerde hala yaşıyor Türkiye Cumhuriyetimizi kuranlar ve yaşatanlar. Bayramımız kutlu olsun.”

Dikkatli okurlarımız yukarıdaki satırların manşet haberimizle aynı olduğunu fark edeceklerdir.   

Cumhuriyet Bayramı açıklama ve mesajları gazetemizi baskıya gönderirken henüz elimize ulaşmadığından, hamasete kaçmadan manşetimizden en büyük ulusal bayramımızı kutladık.

Tabii ki oturduğumuz rahat yerden bayramı kutlamak kolay!

Bakalım o günleri, zorlu milli mücadeleyi bizzat yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurulacak ülkenin izlemesi gereken ulusal siyasetini ve yönetim şekli olarak belirlediği Cumhuriyeti, kazanımlarını ‘Nutuk’ta nasıl tariflemiş:

“Türk ulusunun izlemesi gereken siyasi ilke: Ulusal siyaset” ara başlığından alıntılıyorum:

“Ulusumun güçlü, mutlu ve tutarlı yaşayabilmesi için devletin tamamen ulusal bir siyaset izlemesi ve bu siyasetin, iç örgütümüze tamamen uygun olması ve bu temele dayanması gerekir. Ulusal siyaset dediğim zaman kastettiğim anlam ve içerik şudur: Ulusal sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanarak varlığımızı korumakla ulusun ve ülkenin gerçek mutluluğuna ve refahına çalışmak… Genel olarak ulusu geniş emeller peşinde oyalamamak ve onu zarar uğratmamak… Uygar dünyada, uygar, insanca davranış ve karşılıklı dostluklar beklemektir.”

Önce ulusal bakış açısını ortaya koyan, ardından temel ilkeleri ve Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) modelini, o’nun gerekliliği ile tartışılmaz üstünlüğünü, yasama yürütme yetkilerine sahip olması gerektiğini ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal, devamında devletin yönetim şeklini 1920’deki ilk mecliste şöyle açıklıyor:

“Efendiler bu ilkelere dayalı olan bir hükümetin niteliği kolaylıkla anlaşılabilir. Böyle bir hükümet, ulusal egemenlik temeline dayanan halk hükümetidir; Cumhuriyet’tir”

Biz ise 97 yıl sonra oturduğumuz yerden kolayca yazıyoruz; siyasilerimiz, pembe koltuklarından hamaset dolu mesajlar yayınlıyorlar: Yaşasın Cumhuriyet!

Tabi ki Yaşasın Cumhuriyet ama bundan 97,5 yıl önce bile iktisat kongresinde  “siyasi ve ekonomik bağımsızlık” öngörülmüştü. Bugün ise mercimeği nohudu ithal ediyoruz, dolarla yatıyor, Euro ile kalkıyoruz. Diğer ülkelerle dostluk ise hak getire!

Lafı uzatmak istemiyorum ama…

…Aması şu ki; dönüp arkamıza bakmalı, adeta bir envanter çıkartmalıyız. Nereden nereye gedik, nereye gidiyoruz. Neler kazandık, neler kaybettik…   

Evet, sübjektif değerleri matematiksel işlemlere tabi tutmak zordur. Ancak hiçbir zorluk, o günlerin zorluğu ile kıyaslanamaz. Ve hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Kendimizle, geçmişimizle yüzleşmeliyiz!

Yani “Yaşasın Cumhuriyet” dememiz yetmiyor. Sanki dışarıdan bakıyor, seyrediyor ve alkışlıyor gibiyiz. Cumhuriyetimizin gelişmesi için her birimiz sorumluluk hissetmeli, yeni bir felsefe ve sloganını üretmeliyiz. 

Ben naçizane “Gelişsin Türkiye Cumhuriyetimiz” diyorum. Her yönden: Başta siyasi, iktisadi ve demokrasi olmak üzere her yönden; Gelişsin Cumhuriyetimiz. 

Paylaşın:
Etiketler: »
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TANIMADIĞIMIZ İNSANLARA DUYDUĞUMUZ YAKINLIK

    16 Aralık 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Tanımadığımız İnsanlara Duyduğumuz Yakınlık (Parasosyal Çağın Sessiz İlişkileri) Artık hayatımızda tuhaf bir yakınlık türü var. Hiç tanımadığımız insanlar için üzülüyoruz. Onların ayrılığına seviniyor, başarısızlığına kırılıyor, bir cümlesiyle günümüzü mahvedebiliyoruz. Adını Cambridge koydu: Parasosyal. Ama yaşatan biziz. Parasosyal ilişki, tanımadığın biriyle kurduğun tek taraflı bağdır. O seni hiç bilmiyordur. Ama sen onun ses tonunu, mimiklerini, çocukluğunu, travmalarını, kahve tercihini bilirsin, garip olan şu: Bu bilgi...
  • YAVAŞ YAVAŞ ENERJİMİZİ ÇALAN GÖRÜNMEZ YORGUNLUK!

    08 Aralık 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    DİJİTAL ÇAĞ TÜKENMİŞLİĞİ: YAVAŞ YAVAŞ ENERJİMİZİ ÇALAN GÖRÜNMEZ YORGUNLUK! Günümüz dünyasında “Yorgunluk” artık fiziksel bir mesele değil; zihnimizin derinlerine işleyen, görünmez bir ağırlık. Belki de gün içinde defalarca hissettiğimiz ama adını koyamadığımız bir hal; "Dijital Çağ Tükenmişliği." Sabah gözümüzü açar açmaz ekran ışığıyla güne başlıyor, gece yatmadan önce yine bir ekranla günü kapatıyoruz. Bir günde yüzlerce bildirim, yüzbinlerce uyaran, bitmeyen mesaj akışı, yeni çıkan uygulamalar, sürekli güncellenen platformlar… Farkınd...
  • DURDURUN DÜNYAYI, İNECEK VAR!

    04 Aralık 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Zamanın Ritmini Kaybettiğimiz Bir Çağın Anatomisi: Eskiden yıl biterken toplumun ortak bir duası vardı: “Bitsin artık şu yıl da yenisi gelsin; kötülükler geride kalsın.” Takvimin son sayfası, bir umut alanıydı. Yeni yıl; beyaz sayfa, yeni başlangıç, ferahlık demekti. Aynı cümleleri tekrar tekrar duyardık: “Bu yıl bizi çok yordu… İnşallah yenisi daha güzel gelir.”Farkındaysan artık kimse bunu söylemiyor.Çünkü yorulmak için bir “Yıl”a bile ihtiyaç kalmadı. Bugünün insanı için kötülükler yıl yıl değil, gün gün, hatta saat saat akıyor. Eskid...
  • KDZ EREĞLİSİ’NİN TESCİLLENMİŞ ANIT AĞAÇLARI

    02 Aralık 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kentimizde Avrupa Konseyi Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma envanterine giren ve Türkiye Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından tescillenmiş anıt ağaçlarımız bulunmaktadır. Bunlardan iki çınar ağacı şehir merkezinde; İnönü Parkı’nda yer almaktadır. Bunlardan biri aynı kökten üç ana gövdeye ayrılmış, diğeri kalın bir kök ve gövdeye sahiptir. Fetih Çınarları olarak da bilinirler. ( Tescil Kararı : GEEAYK : 09.09.1982/3791, Revizyon : Ankara TKTVKK : 02.07.1987/3441 ) İlçe merkezi Pazaryeri’nde, halk arasında Millet B...