logo

HERAKLEİA PONTİKA MODASI-1

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
HERAKLEİA PONTİKA MODASI-1

Herakleia Pontika kıyafetlerinin büyük bir kısmı yün ve ketenden yapılmış… Çok çeşitli kıyafet stilleri, yapılmış oldukları değişik dönemlere ait birçok heykelde ve vazo resimlerinde kendisini göstermektedir.

Herakleia’lı kadınlar, soylu olsun olmasın, ev halkının kılık kıyafetinin üretilmesinden sorumluymuş… Zengin evlerinde, evin gelir giderinden de evin hanımı sorumludur. Kadınlar kumaşlarını bitkilerden, ağaç kabukları ve yapraklarından, çiçeklerden ve deniz canlılarından elde ettikleri çeşitli boyalarla renklendiriyorlardı. Kumaşlara ayrıca süsleme, işleme ve dekoratif figürler  de işlenmekteydi. Herakleia’lı kadınlar nakış yapmada, süslemede oldukça başarılıydılar ve çok iyi dokumacıydılar. Ayrıca boyama ve süslemenin yanında kumaşı baskılayarak düzleştirme ve pileleme işlemini de yapıyorlardı. Böylece kumaşları kesmeden ve dikmeden çeşitli yollarla kıvrımlı hale getirerek ailenin tüm giysilerini evde kendileri hazırlıyorlardı. Kadınların evde yaşadıkları bölüme; ‘gynaikon’ deniliyordu.

Ataerkil bir toplum olan Herakleia’da, kadınlar için uygun görülen kıyafet her zaman için sade olmalıydı. Kadınlar için kıyafet, zerafeti simgelediği için hem renk hem de şekil bakımından abartıdan uzak olmalıydı.

Herakleia Pontika kadınının vazgeçilmez kıyafeti ‘khiton’ idi. Ancak bu giysiyi erkekler de kullanabilirdi. Erken dönem resimlerinin çoğunda Khitonlar, omuz ve kol altlarından dikilmiş izlenimi verir. Tunik biçiminde olan khiton, büyük dikdörtgen kesilmiş bir kumaşın sol kolu örtecek, sağ kolu açıkta bırakacak şekilde vücuda sarılmasından ortaya çıkan bir tasarımdır. Khiton ile birlikte şal ve pelerin de kullanılabilirdi. Tuniğin boyu, giyen kişinin sosyal statüsüne bağlı olup dizinden bileğine kadar çeşitli boylarda yapılırdı. Örneğin; bir işçinin giydiği tunik aristokratların giydiğinden daha kısadır.

Daha lüks bir görünüm için khiton, boyanır ve geometrik şekillerle süslenirdi. Yünden yapılana ‘Dorikkhiton’, ketenden imal edilene de ‘İonikkhiton’ denirdi. Dorikkhitonlar, omuza uzun, sivri uçlu ve hançer biçimli bir broşla tutturulurdu. Keten günümüzdeki gibi, yün kumaşa göre daha esnek olduğu için katlanması daha kolaydı. Bu yüzden ketenden yapılan khitonların boyları daha uzun tutulmaktaydı. Khitonlarda kumaşın değişik yerlerinden kemerlenmesi veya katlanıp sarılması, omuz üzerindeki iğnelerin yerlerinin değiştirilmesi yoluyla çeşitlilik sağlanır… Keten khitonlar ise omuza broş yerine düğme benzeri kapatma elemanları ile bağlanıyordu.

Herakleia’lı erkeklerin giydikleri İonikkhitonlarda süslü, bol bükümlü ince işli kumaşlar kullanılmış ve onların zenginliklerini sergilemelerini sağlayan bir unsur olmuştur. Kentte demokratik yönetime geçişle zarif düz çizgilere sahip gösterişsiz dorikkhitonlara geçilmiştir.

Bele kemerle oturtulan khiton; kadınlarda topuklara kadar inerdi. Bu bol kıvrımlı kumaş kısma ‘kolpos’ denirdi. Gömlek kemer üzerinden sarkar, bir büyük pli omuzlardan bele kadar inerdi. Genç kızları canlandıran ‘kore’ heykellerinde, khiton eteğinde görülen dikine bordüre ‘paryphe’ adı verilir.

Herakleia’lı kadınların giydikleri diğer bir giysi; ‘khimation’ idi : vücudu tamamen saran geniş dikdörtgen biçimli kumaştan oluşurdu. Arkaik dönemde ‘klania’ adını almıştır. En sık kullanılan şekli; kumaşın sol omzun üstünü kapattığı halidri. Kumaş sağ omzun altından geçirilerek sol omzun üstünü kapatırdı. Kadın ve erkekler khimationu, khitonun üstüne giyerlerdi. Khimationun erkekler tarafından kullanımının yaygın olmasının nedeni atletik vücut yapısını göstermesidir. Ayrıca spor karşılaşmalarında rahatça çıkarılabilmekteydi.

Herakleia Pontika’da bir bel altı giysisi olan ‘perizoma’; erkekler tarafından bir iç kıyafeti olarak ya da spor karşılaşmalarında kullanılırdı.

‘Dyplaks’ ise; kadınların, özellikle İonikkhitonun üzerine giydikleri ufak dikdörtgen kumaştır. ‘Khlamydon’ da; dyplakstan daha karışık bir formda olan kıyafettir. Kumaşın kuşağın içine doğru plilenmesiyle oluşmaktadır.

‘Klamys’; deri veya yünden yapılmış dikdörtgen kumaşın sol omuz üzerine iğnelenmesi ile oluşturulan; özellikle soğuk havalarda kullanılan bir tür pelerindir. Bir iğneyle boyna tutturulur, etekleri serbestçe sarkardı. Erkekler özellikle khitonun üzerine giyerler ve seyahat ederken battaniye olarak da kullanırlardı. Daha çok avcılar, süvariler ve gençler tercih ederdi.

Aristokrat Herakleia’lıların giydikleri ince yünden harmaniye ise; ‘khlanis’ ( khlanidon ) denirdi. (devam edecek…)

Paylaşın:
1421 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...