KAMPÜS ve ERDEMİR’LE BARIŞ

Kdz. Ereğli Eski Devlet Hastanesi yeri nihayet fakülteler alanı olarak yola girdi.

Bu konu yeni değil aslında. Candan’dan başlayarak eski milletvekillerinden tutun, Tetiker  ve Yalçın dahil TSO eski yönetimlerine ve Uysal başkanlığındaki belediye yönetimine, hatta Eski BEÜ Rektörü Özer’e kadar birçok kişi ve kuruluşun bizatihi içinde olduğu bir konu. İsimleri tek tek saysak bu köşe yetmez.

Süreçte yaşanan, öğrencileri salt çarşı-pazar müşterisi gibi görme ve yer polemiklerini bir kenara bırakırsak eğer geldiğimiz noktada her kesimde bu alana fakülte binaları yapma iradesi oluştu. Hatta avam proje bile hazır. Emeği geçenleri kutluyoruz.

Emme ve lakin iş bununla bitmiyor. Çünkü ne yazık ki “kervan yolda düzülür” anlayışı ile ilerleniyor. En azından benim edindiğim izlenim bu.

Konuyla ilgili; ancak, 8 Şubat tarihi itibarı ile havada kalan şu soruları sağlam bir zemine oturtalım da yanıtlarıyla birlikte uçup gitmelerini engelleyelim diyorum:

• BEÜ’nün hangi katkılarda bulunacağını hala bilmiyoruz. Biz üniversiteye rağmen mi yoksa katkı, destek ve isteği ile mi yapılandırıyoruz burayı? YÖK ve BEÜ bu konuda ne diyor; coşku mu, yoksa endişe içindeler mi? Ayrılan bütçe nedir? Bunları bilmiyoruz!..
• Fakülte binalarının yapımları tamamen Kaymakam Çorumluoğlu’nun girişimleri sayesinde, bağışçıların katkıları ile mi ilerleyecek? Bu durumda herhangi bir bütçe/zaman planlaması yapılabilecek mi?
• Yeni fakülteler mi kurulacak, yoksa kurulu bulunan eğitim, turizm ve denizcilik fakülteleri mi (ya da bunların bir kısmı mı) taşınacak? Taşınırlarsa eski binalar ne olacak?
• BEÜ bünyesinde kararları alınan ancak henüz yerleşkeleri olmadığını bildiğimiz mimarlık ve hukuk gibi yeni fakültelerin Ereğli’ye gelmesi daha doğru olmaz mı?
• Bölgede oluşacak yapılaşma rantı, güvenlik ve trafik gibi oluşması muhtemel yeni sorunların önüne geçilmesi için ne gibi önlemler düşünüldü?
• Ve benzer sorular…

Evet, her ne kadar gerek Belediye Başkanı Halil Posbıyık, gerekse Ak Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır, bölgenin fakülte alanı olmasında basının çaba ve katkılarını görmezden gelip bir teşekkürü çok görseler de biz coşkularımızın yanına sorularımızı ve vizyonla ilgili endişelerimizi dile getirmeye devam edeceğiz…

OYAK ERDEMİR’LE ŞARTLI-BARIŞ NEYE BAĞLI OLACAK?

…Tıpkı Belediye ile OYAK/ERDEMİR arasında esmeye başlayan (işaretleri önceden verilen) sıcak rüzgârların sebep-süreç-sonuç ilişkisinde olduğu gibi. (Gerçi burada da basının etkisi görmezden geliniyor ya neyse!)

Diğer birçok konuda olduğu gibi bu konuda da çözümün çatışmayla değil, kesinlikle diyalog ve uyumla elde edilmesi yanlısı olduğum bilinir.

Bu aşamada, son hamleyi “beyaz sayfa açalım” mesajı ile yapan Başkan Posbıyık’ı ve bu süreçte kim ne nasıl olduğu fark etmeksizin emek veren herkesi hararetle kutluyorum. Benim ‘saçma’ olarak nitelediğim sürecin sonuna, yani aklıselime, yani barışa taraflar çok yaklaşmış olmalı.

Gerçi OYAK-Erdemir tarafından Başkan Posbıyık’ın şartlı-barış çağrısına henüz cevap gelmedi ama gelirse bunları da değerlendirip kimini soru, kimini endişe, kimini de kutlama mesajı haline getirip paylaşmak yine bize düşer.

Zira halkın yanında durması gereken genel/yerel politika yapıcılarla, sistem gereği kâr ve tasarruf etmeye odaklı Erdemir şirketi arasında esen poyrazın hangi karşılıklı çıkar ve tavizlerle lodosa dönüştüğünü/dönüşeceğini, yani şartlı-barışın neye bağlı olduğunu henüz bilmiyoruz.

Bildiklerimiz ise ; Aralık ayı gündemini meşgul eden Oyak Genel Müdürü Savaş Erdem’in platformla toplantısını özetlediği “birlikte başarmayı başarmalıyız” sloganı ile Posbıyık’ın “… rağmen, yumruğumu değil elimi uzatıyorum” sözü ve Platform sözcüsü Erdem’in “diyalogla çözmeliyiz” çağrısına ilaveten, TSO Başkanı Keleş’in “susuyoruz ama bildiklerimiz var” ve “çoklu uyum içerisindeyiz” gibi sözleri…

Evet, tüm bunları toparladığımızda, sıcak esen rüzgârların yön ve şiddetinin kaynağı ortaya çıkar mı acaba?

Yoksa da, birlikte değil de ayrı ayrı göründüklerine göre ‘mahşerin dört atlısını’ mı aklımıza getirmeliyiz?

Tövbe tövbe, bize de iyilik yaramıyor mirim!..

1240 Kez Görüntülendi. Etiketler: doğan gönüllü