logo

MİLAT OLUR MU?

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
MİLAT OLUR MU?

En azından ilgili çevreler tarafından riskli olduğu çok iyi bilinen Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki yıkılan yapılarda on binlerce can kaybı verdik.

Binlerce bina, on binlerce ev-işyeri yıkıldı. Telekom, elektrik, su, yol ve kanalizasyon alt yapıları mahvoldu.  Can ve mal kaybı 100 yılın en büyüğü oldu. Yüzbinlerce insan ailesiz, evsiz, işsiz kaldı.

Kurtarma ve yardım çalışmaları canla başla sürdürülse de; devletimiz, iş dünyası, halk, kamu ve özel kurumlarının topladığı yardım ve destekler, plansızlık nedeni ile doğru zamanda doğru mekânda bulundurulamadı. Zordu kabul ama zor başarılamadı!

Depremin altıncı gününde yazıyorum ; Sağ kurtarılma ihtimali olan depremzedeler için zamanla yarışılsa da son umutlar tükenmek üzere…

Ağlıyoruz, kahroluyoruz, üzülüyoruz… Ama nafile!

Başka bir şey yapmalı.

Aynı deprem yan yana iki binadan birini yıkıyor, diğerini yıkmıyorsa bir şey yapmalı!

Televizyonlar karşına geçip sıcak çay içerken içler acısı manzaralara bakmaktan öte…

‘Arkadaşlar….’  diye başlayan ‘…kesin bilgi lütfen paylaşalım…’ diye biten sosyal medya paylaşımlarından/patlamalarından öte…

Cenazelere katılıp,  ah vah etmekten öte Vs…

Bir şey yapmalı.

Benim bu aşamada yapabileceğim kendimizi sorgulamaktan öte gitmeyecektir.

Acaba “Bu kadar büyük acılar, zaman ve varlık kaybı bize bir milat olur mu?” diye soruyorum.

Yapı üretmenin ve buna izin vermenin ehil ellerde olması gerektiğini anlar mıyız? Teknik yeterlilik yanında ahlaki yeterlilik kriterleri getirilebilir mi? Tam da burada, coğrafya dersini müfredattan dahi kaldıran eğitim sistemimiz devreye girer mi?

Bu kadar acil yardım, depremi yangın, ilk yardım vs. tatbikatlarının sembolik hali ile işe yaramadığını anlarmıyız?

Doğal afet sonrası koordinasyon ve planlamanın ne kadar da önemli olduğunu bu acı deneyim bize öğretici olmuşmudur?

Destek için, duygu seli nedeni ile çoğunluğun bölgeye varmasının değil; AFAD, Kızılay, UMKE, JAK gibi profesyonel kurtarma ve sağlık ekipleri, güvenlik güçleri, madenci, inşaatçı gibi nitelikli azınlığın ilk anda hemen bölgede olması gerektiğini nasıl anlatmalı, basın burada görev üstlenemez mi?

Sorular bitmek bilmez….

Sonuçta facia göz göre göre geldi. Fay hattının yeri, boyutları, etkileri ölçülebiliyor. Bu bileşenlere göre yapı üretmenin mümkün olduğu da biliniyor. Ona rağmen gerekli şartlar yerine getirilmeyince sonuçta facia göz göre göre geliyor.

Şimdi, “iktisat anlayışımızda, yapı üretme, şehirleşme, ticari ahlak anlayışımızda ve zor zamanlarda doğru davranma gibi konularda bir milat yaşarmıyız?”diye sorumu tekrarlıyor ve “Japon teknik ve disiplininin örnek olması” dileğimi kayda geçiriyor, başka soru ile sonlandırıyorum:  

Böyle mi olmalıydı?

  • Not: Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile Valilik, Kaymakamlık, SYDV ve Milli Eğitim kampanyalarında görev yapan tüm bireyleri ve özellikle de gençleri canı gönülden kutluyorum. Emeğinize sağlık, iyi ki varsınız.
  • Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık, ulusumuza geçmiş olsun.

Paylaşın:
Etiketler: » »
1889 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...