En azından ilgili çevreler tarafından riskli olduğu çok iyi bilinen Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki yıkılan yapılarda on binlerce can kaybı verdik.
Binlerce bina, on binlerce ev-işyeri yıkıldı. Telekom, elektrik, su, yol ve kanalizasyon alt yapıları mahvoldu. Can ve mal kaybı 100 yılın en büyüğü oldu. Yüzbinlerce insan ailesiz, evsiz, işsiz kaldı.
Kurtarma ve yardım çalışmaları canla başla sürdürülse de; devletimiz, iş dünyası, halk, kamu ve özel kurumlarının topladığı yardım ve destekler, plansızlık nedeni ile doğru zamanda doğru mekânda bulundurulamadı. Zordu kabul ama zor başarılamadı!
Depremin altıncı gününde yazıyorum ; Sağ kurtarılma ihtimali olan depremzedeler için zamanla yarışılsa da son umutlar tükenmek üzere…
Ağlıyoruz, kahroluyoruz, üzülüyoruz… Ama nafile!
Başka bir şey yapmalı.
Aynı deprem yan yana iki binadan birini yıkıyor, diğerini yıkmıyorsa bir şey yapmalı!
Televizyonlar karşına geçip sıcak çay içerken içler acısı manzaralara bakmaktan öte…
‘Arkadaşlar….’ diye başlayan ‘…kesin bilgi lütfen paylaşalım…’ diye biten sosyal medya paylaşımlarından/patlamalarından öte…
Cenazelere katılıp, ah vah etmekten öte Vs…
Bir şey yapmalı.
Benim bu aşamada yapabileceğim kendimizi sorgulamaktan öte gitmeyecektir.
Acaba “Bu kadar büyük acılar, zaman ve varlık kaybı bize bir milat olur mu?” diye soruyorum.
Yapı üretmenin ve buna izin vermenin ehil ellerde olması gerektiğini anlar mıyız? Teknik yeterlilik yanında ahlaki yeterlilik kriterleri getirilebilir mi? Tam da burada, coğrafya dersini müfredattan dahi kaldıran eğitim sistemimiz devreye girer mi?
Bu kadar acil yardım, depremi yangın, ilk yardım vs. tatbikatlarının sembolik hali ile işe yaramadığını anlarmıyız?
Doğal afet sonrası koordinasyon ve planlamanın ne kadar da önemli olduğunu bu acı deneyim bize öğretici olmuşmudur?
Destek için, duygu seli nedeni ile çoğunluğun bölgeye varmasının değil; AFAD, Kızılay, UMKE, JAK gibi profesyonel kurtarma ve sağlık ekipleri, güvenlik güçleri, madenci, inşaatçı gibi nitelikli azınlığın ilk anda hemen bölgede olması gerektiğini nasıl anlatmalı, basın burada görev üstlenemez mi?
Sorular bitmek bilmez….
Sonuçta facia göz göre göre geldi. Fay hattının yeri, boyutları, etkileri ölçülebiliyor. Bu bileşenlere göre yapı üretmenin mümkün olduğu da biliniyor. Ona rağmen gerekli şartlar yerine getirilmeyince sonuçta facia göz göre göre geliyor.
Şimdi, “iktisat anlayışımızda, yapı üretme, şehirleşme, ticari ahlak anlayışımızda ve zor zamanlarda doğru davranma gibi konularda bir milat yaşarmıyız?”diye sorumu tekrarlıyor ve “Japon teknik ve disiplininin örnek olması” dileğimi kayda geçiriyor, başka soru ile sonlandırıyorum:
Böyle mi olmalıydı?
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
08 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler