logo

TUGAY YAZGAN YAZDI: “TÜRKİYE’NİN SOSYOLOJİK DÖNÜŞÜMÜ!”

Uzman Psikolog Dr. Tugay YAZGAN

Uzman Psikolog Dr. Tugay YAZGAN
tyazgan@haberhayat.net
TUGAY YAZGAN YAZDI: “TÜRKİYE’NİN SOSYOLOJİK DÖNÜŞÜMÜ!”

.

Bilgi Yarışmalarından Reality Show’lara: Türkiye’nin Sosyolojik Dönüşümü

Türkiye’de 1980’ler ve 1990’larda popüler olan “Ben Bilirim”, “Riziko”, “Bir Kelime Bir İşlem” gibi bilgi yarışmaları, bugün yerini “Survivor”, “Yemekteyiz”, “MasterChef” gibi rekabet ve drama temelli formatlara bıraktı.

Bu değişim “Gerileme” değil tek başına; daha çok toplumsal dönüşümün semptomu.

Bu dönüşümün altında beş büyük dinamik var:

  1. Eğitim Kalitesindeki Erozyon ve Toplumsal Yansıması
    1980’lerde TRT’nin tek kanal olduğu dönemde bilgi yarışmaları hem eğlendirir hem eğitirdi.
    Bugün ise: Eğitimin niteliği düştü. Akademik başarı toplumsal prestij açısından eskisi kadar belirleyici değil. “Bilgi” yerine “Görünürlük” ve “Hikaye” değer kazandı. Bu kayma, medyada da karşılığını buldu: Bilerek kazanan yerine, konuşan, dramatize eden, dikkat çeken kazanıyor.
  2. Toplumsal Sınıf Hareketliliğinin Değişmesi
    80’lerde alt-orta sınıf için “Sınıf atlama” çoğunlukla eğitim ve bilgi üzerinden gerçekleşirdi. Bu nedenle bilgi yarışmalarına katılmak bir tür saygınlık göstergesiydi. Bugün ise sınıf atlama yolları:
    Sosyal medya görünürlüğü, eality show fenomenliği, Dijital şöhret, Drama, rekabet ve duygusal hikayeler üzerinden şekilleniyor. Yani toplumda yükselme kriterleri değişti, medya içerikleri de buna uyum sağladı.
  3. Seyircinin Psikolojisi: Kaçış, kimlik aynalama ve vitrinleşme
    Türkiye’de modern yaşamın stresi arttıkça insanlar daha fazla kaçış arıyor. Bilgi yarışması → zihinsel çaba
    Reality show → izleme, yorumlama, taraf olma, dedikodu
    Bu formatlar izleyiciye:
    “Ben olsam ne yapardım?”
    “Aynı gün içi çatışmaları ben de yaşıyorum.”
    “Bu insanlar benim gibi…” duygusunu veriyor. Kimlik aynalaması arttıkça reality showlar çekici hale geldi. Ayrıca günümüz bireyi sosyal medyada olduğu gibi seyredilmeye ve başkalarının hayatını seyretmeye daha eğilimli.
  4. Medya Ekonomisi: Düşük Maliyet – Yüksek Reyting
    Bilgi yarışması kurmak zahmetli: Akademik kurgu, Bilgi doğrulama, Profesyonel jüri, Yüksek üretim maliyeti. Reality shows ise: Ucuz, Uzun süreli içerik üretilebilir, Rekabet ve dramatik unsurlar reytingi otomatik artırır, Sponsor bulmak kolaydır, Dijital platformlarda kolay viral olur.
    Bu nedenle televizyonlar doğal olarak bu formatlara yöneldi.
  5. Toplumsal İlişkilerde Yüzeysellik ve Duygusal Uçlara Kayış
    Bugünün reality show’ları aslında Türkiye’deki ilişkilerin dönüşümünü de gösteriyor: Pasif-agresif davranışlar, rekabet kültürünün aşırı yüceltilmesi, empati yerine performans, “Drama” ile ilgi çekme, samimiyet yerine gösteriş…

Bu yüzden bu yarışmalar “Sosyolojik bir ayna” işlevi görüyor: Toplumda yaşanan gerilimler popüler kültüre aynen yansıyor.

Sonuç: Bu Değişim Ne Anlatıyor?
Bu dönüşüm, Türkiye’nin son 40 yıldaki sosyolojik evriminin bir özeti:
1) Bilgi kültüründen gösteri kültürüne
Bilmek → Önemli olmaktan çıktı
Görülmek → Değer kazandı
2) Eğitimden çok görünürlük öne çıktı
Başarı kriteri: Eskiden; bilgi + emek; şimdi hikaye + rekabet + şöhret
3) Toplumsal yapıda parçalanma
Toplumsal dil: Eskiden saygı, nezaket, kuralcılık; bugün duygusal uçlar, çatışma, hızlı tüketim…
4) Kollektif bilinç değişti
Toplumun izlediği programlar, kimin değerli sayıldığına dair ipuçları verir.
Bugün değerli sayılan şeyler: Şöhret, duygusal gösteri, rekabet, samimiyetten çok görünürlük.

Paylaşın:
Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • TUGAY YAZGAN YAZDI: “TÜRKİYE’NİN SOSYOLOJİK DÖNÜŞÜMÜ!”

    25 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Bilgi Yarışmalarından Reality Show’lara: Türkiye’nin Sosyolojik Dönüşümü Türkiye’de 1980’ler ve 1990’larda popüler olan “Ben Bilirim”, “Riziko”, “Bir Kelime Bir İşlem” gibi bilgi yarışmaları, bugün yerini “Survivor”, “Yemekteyiz”, “MasterChef” gibi rekabet ve drama temelli formatlara bıraktı. Bu değişim “Gerileme” değil tek başına; daha çok toplumsal dönüşümün semptomu. Bu dönüşümün altında beş büyük dinamik var: Eğitim Kalitesindeki Erozyon ve Toplumsal Yansıması1980’lerde TRT’nin tek kanal olduğu dönemde bilgi yarışmaları ...
  • “YAPAY ZEKA’YA GÖRE BİZ!”

    24 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Her yıl Aralık ayı başında kuruluş yıl dönümü yazısı yazarız. Ayıptır söylemesi birazda gösterişe kaçarız! Bu yıl yazmadık, yazdırdık! Yapay zekâya(YZ) Gazeteniz İş’te Haber Hayat’ı ve Doğan Gönüllü’yü değerlendirmesini istedim. Bugünlerde “fırsat mı, yoksa tehdit mi?” tartışmasının alevlendiği Yapay Zeka’nın verdiği cevabı adeta virgülüne dokunmadan (övgülü ifadeler de olduğu için mahcubiyetle) paylaşıyor ve engin desteklerinize samimiyetle tekrar teşekkür ediyorum. İşte sonuç: İŞ'te Haber Hayat Gazetesi: 13. Kuruluş Yıldönümü Değerle...
  • DİJİTAL BAĞIMLILIK DÖNGÜSÜ NASIL KIRILIR?

    15 Kasım 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Türkiye’de dijital dünyada geçirilen uzun süreler artık sadece bir alışkanlık değil, psikolojik bir bağımlılık döngüsüne dönüşüyor. Günde 7 saatten fazla internet kullanımı ve gençlerde giderek artan 3 saatlik günlük oyun oynama süreleri, beynin ödül mekanizmasını sürekli uyararak dopamin sistemini yeniden şekillendiriyor. Bu durum, tıpkı madde bağımlılığında olduğu gibi, kişiyi kısa süreli haz arayışına sürüklüyor ve “biraz daha” kullanma isteğini tetikliyor. Sosyal medyada geçirilen uzun süreler, beyne sürekli olarak mikro ödülle...
  • ZİHİNSEL DETOKS: BİLGİ KİRLİLİĞİ RUHUMUZU NASIL YORUYOR?

    11 Kasım 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Günümüz insanı, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar çok bilgiye maruz kalıyor. Sabah gözümüzü açtığımız anda telefon ekranına düşen bildirimlerden, sosyal medyada akan sonsuz içeriklere kadar zihnimiz sürekli bir “Girdi yağmuru” altında. Artık sorun bilgiye erişememek değil, hangi bilginin gerçekten değerli olduğunu ayırt edememek. İşte bu noktada zihinsel detoks kavramı, çağımızın en önemli psikolojik ihtiyaçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bilgi Kirliliği ve Zihinsel Aşırı Yüklenme Psikolojide “Bilişsel aşırı yüklenme” o...