logo

YEREL MEDYA NEREYE?

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
YEREL MEDYA NEREYE?

İŞ’te Haber Hayat olarak ‘Batı Karadeniz Ekonomi Politika Kültür Forumu’ vizyonu ve ‘aydınlık bir dünya aydınlık bir hayat’ misyonu ile 9 yıldır hiç kesintisiz yayımlanan gazetemizin 15 günde bir çıktığını, ‘Ekonomi’ temalı olmaya çalıştığını ve sadece sizlerle var olduğunu arada bir tekrarlıyoruz.

Yerelde gazeteciliğin hem keyifli ve hem de zorlu tarafının okur ve haber kaynakları ile iç içe olmamızdan kaynaklandığını tekrarladığımız gibi. Keyifli yanı, tarafsız-bağımsız olmanın yanında, haberimizin yorumunuzun yayımından hemen sonra geri dönüşler almamızda iken, zorlu yanı ise “sen de mi Brutüs” durumuna maruz kalmamızdan kaynaklanıyor.

Rövanşistlik faydasızdır, etkisidir

Bu “sende mi?..” işinin müeyyidesi de –güya- çok pratik! Kişi ya da kurum, haber/yorum hoşuna gitmezse abone ve ilanı kesiyor/kestiriyor. Gerçi tersi de oluyor ama sonuçta hiçbir faydası olmayan/çatışma kültürünü tetikleyen, en iyi ihtimalle de uzun vadede etkisiz olan ‘rövanşistlik’ alıp başını gidiyor!..

Bilirsiniz ki; Yazılarımda akçeli işlere girmemeye, hakkımı yazı ile aramamaya özen gösteririm.  Ancak demokrasinin biz basına verdiği görev gereği ‘sorgulama’ faslında ve ‘haber kutsal yorum hürdür’ kıvamında (görmezden gelmek yerine) kamuoyu bilgilendirilmeli. Yerel medyada yaşanan zorluklara bilgi örneği olsun diye zaman zaman somut örneklerini vermek gerekir diye düşünüyorum. Zira “tehditle-şantajla değil” ama sorgulama sonucu oluşan yeni bilgi ‘yeni bir fikir’ doğuruyor. Ah, “sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya değmez” diye ne güzel ifade etmiş Filozof Sokrates. Bizimkiler de “Keskin sirke küpüne zarardır” demiş.

Güzel gelişmeler…

Öte yandan genel tabloya bakacak olursak, manşet haberimizde olduğu gibi; Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü temel güç ‘basın’ın kılcal damarları olarak nitelendirilen yerel medya son dönemlerde daha da önemseniyor ve güçleniyor, değerleniyor. Yaygın medyaya nazaran karar alma ve uygulama süreçlerinde daha bağımsız ve operasyonel olan yerel medya,  kendi içinde örgütlenmeyi farklı temalarla hızlandırırken, bir yandan siyasi partiler ve belediyeler, diğer yandan kamu otoritesi ve dernek-sendika gibi STK’lar, yerel basını önemsediğinin işaretlerini veriyor. Haberlerin ayrıntılarını iç sayfada derledik ama özetleyeyim:

Örgütlenme kapsamında Ankara’da kurulan AVKON, ilk iş olarak Medya Meslek Odası kurmayı hedeflediğini açıkladı. Bir TİMEF AB projesi olan ‘Medya’nın Kadın Dili’ eğitim toplantısında ise mesleki etik konular görüşüldü. Anadolu Yayıncılar Derneği(AYD),  Millet Haber Ajansı ve ortak yayınlarla mesleki örgütlenme girişimlerini sürdürürken, Türk Metal Sendikası ise ‘Yerel Medya Kurultayı’ düzenleyerek konuya verdiği öneme dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da Medya Derneği iş birliği ile ‘Yerel Medya Buluşmaları’ projesi çerçevesinde bölgesel toplantılar düzenleyerek sorunları raporlamak ve çözüm bulmak için bir süredir yerel medya ile yaygın medya temsilcilerini bir araya getiriyor.

Bunların tümü ve planlanan projelerin gerçekleştirilmesi, yerel medyanın değerini daha da arttıracak, böylece hem yerel medya için hem de haber, bilgi ve finans kaynakları için motivasyon oluşturacaktır diye düşünüyorum.

PTT’de Posbıyık’a  yapılan yanlıştır

Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın PTT açılışında söz verilmemesi yanlıştır ve kabul edilemez.

Bunu yapan her kimse protokol ayıbının ötesinde siyasetin çirkin yanının görülmesinde turnusol görevi yapmış, kendi kalesine gol atmıştır. PTT Türkiye Cumhuriyetinin iletişimdeki ana rahmidir, beşiğidir. İletişim hatası yapılabilecek en son kurumdur. Bu işin sorumlusu çıkıp kamuoyundan ve Posbıyık’tan özür dilemelidir.

PTT Pul Müzesi şaşırttı!

PTT demişken… Geçtiğimiz günlerde Ankara seyahatim sırasında Ulus Meydanındaki PTT Pul Müzesi’nigezme fırsatım oldu. ‘Haberleşme ve Posta Tarihçesi’nin anlatıldığı(!)uzun bölümde 1900-2000 yıl aralığına tek pano ayrılması, PTT’nin kuruluş sürecinde Cumhuriyet döneminden ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten hemen hemen hiç bahsedilmemesi ilgimi çekmişti. Şimdi Posbıyık’a yapılan muamele ile gözlemim arasında bağ kurmaya çalıştığımda ise kendi kendime “Hadi ya, o kadar da değil!” diyorum.

Acaba!

Paylaşın:
Etiketler:
1076 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...