Toprak mahsullerinden alınan zekata ‘öşür’ denir. Kelime olarak onda bir ( Yüzde 10 ) manasını taşır. Bu kelimenin çoğulu aşardır ve yaygın bir kullanıma sahiptir. Öşür toprak için bir ürün veya gelir vergisi vasfını taşımaktadır.
Öşre tabi olan topraklarda yetiştirilmiş olan mahsulün istenmeden tahrip olması mükellefin İslam’dan çıkması ( irtidat ) ve mükellefin ödeme konusunda vasiyet yapmadan ölümü halinde öşür düşer.
Osmanlı Devleti’nde öşür iltizam usulüyle toplanıyordu. Yıllık safii hasat üzerinden alınan aşar, her sancakta ayrı ayrı mültezimlere veriliyor, mültezimler aldıkları iltizamı bölerek daha küçük mültezimlere ihale ediyorlardı. Bu şartlarda, köylünün ödediği vergi, ödemesi gerekenden çok daha fazla oluyordu.
Aşerden en büyük faydayı mültezimler elde etti. Devlet umduğu gibi gelirlerini iltizamla arttıramadı. Aşarın tarımda üretim artışını engellediği konusunda yaygın bir izlenim vardı. Aşar nedeniyle çiftçiler çalışmaktan kaçınmaktaydı. Açlıktan ölmeyecek kadar ekerek bununla yetiniyorlar, bunun sonucunda birçok arazi boş kalıyordu.
Tarh ve tahsil yöntemi olarak aşar önemli sorunları da içinde barındırıyordu. Vergi matrahı olarak gayri safi ürünü kapsadığından safi ürüne göre hesaplanan vergi yükü daha ağırdı. Bu durum tarım kesimine yapılacak yatırımları olumsuz yönde etkilerken diğer yandan da mültezim karını araya sokarak pazara çıkacak olan nihai üründeki maliyetlerin artmasına yol açıyordu.
Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alındığında ve 1923 yılında kurulan yeni Cumhuriyet’in siyasi tercihleri de düşünüldüğünde çeşitli tartışmalardan sonra ‘Aşar Vergisi’, 1924 yılında uygulamadan kaldırılmıştır.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisi Tansu Hilmi Hançer, İstanbul 2010 yılında sunduğu ‘Temettüat Defterlerine Göre Karadeniz Ereğli’nin Ekonomik ve Sosyal Tarihi’ başlıklı tezinde 1844 yılında Ereğli kasabamızda belirlenmiş öşür vergisi hakkında önemli bilgiler vermektedir.
1844 tarihli Temettüat Defterleri’ ne göre Bender-i Ereğli’de Kirmanlı, Murtaza, Sultan Orhan, Sultan Süleyman, Müftü ve Akarca mahallelerinde üretilen toplam mahsul miktarı 70.2.kile olup, BOA’nın ML. VRD, TMT, No. 3373, 3536, 3547, 3557, 3559 ve 3575 sayılı dosyalarına göre bunun 29.7’si hınta, 21.75’i şair, 6.5’ğu yulaf, 6’sı erzen ve 6.24’ü mısırdan oluşmaktadır.
Aynı belge dosyalarında kentimizde toplam aşar miktarı 1438.1 kuruştur. Bunun 760.6 kuruşu aşar-ı bağ, 348 kuruşu hınta, 175.5 kuruşu şair, 35 kuruşu yulaf, 56 kuruşu erzen ve 63 kuruşu da mısır ürünlerine aittir.
Aynı belgeye göre Sultan Orhan Mahallesi’nde adet-i ağnam ederi de 321.5.kuruştur.
Etiketler: can canverİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
24 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
24 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler