Türk havacılığı çağdaş anlamda yeryüzünde ilk uçağın uçmasından 8 yıl sonra, 1911 yılında başlamış ve bu noktadan itibaren gelişim sürecini de Muavenet-i Milliye Cemiyeti’nin maddi desteği ile sürdürmüştür. Balkan Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Türk havacılığı her türlü olumsuzluğa rağmen üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir.
I.Dünya Savaşı öncesinde Türk havacıları; Boğazlar’da, Akdeniz’de, Adalar Denizi’nde, Karadeniz’de, Marmara’da, Irak ve Medine’de her türlü harp görevini tüm kısıtlı şartlara rağmen yerine getirmişlerdir. Cihan Harbi’nin yakın olması, Osmanlı ordusunun acil ihtitaçlarının karşılanması zorunluluğu, tüm Osmanlı halkının seferber olmasına da vesile olmuştur. Kendi coğrafyası üzerinde hakimiyetini kuvvetlendirmek isteyen Osmanlı Devleti’nde, dönem içerisinde havacılığa olan ilginin hızla büyümesiyle, Osmanlı’nın ilk eğitim amaçlı deniz uçağı ordu envanterine dahil edilmiştir. Osmanlı Bahriye Nezareti, Karadeniz ve Adalar Denizi bölgesinde uçuşların emniyetli bir açıdan devam edebilmesi için kritik noktalarda Alaim-i Cevviye isimli rasat merkezlerinin açılmasına karar vermiştir. İlk deniz uçağının alınmasından hemen sonra Yeşilköy’de kurulması kararlaştırılan Deniz Tayyare Mektebi’nin kuruluşu ile ilgili atama emri 25 Haziran 1914 tarihinde verilmiştir.
Bu dönemde Bahriye Nezareti’ne bağlı Deniz Tayyare Birliği’nde toplamda 2 Neiuport, 1 Curtiss, 8 Gotha tipi olmak üzere 11 uçak bulunuyordu.
Deniz Tayyare Bölüğü’nün, Büyük Harp’te, Alman müttefiklerimiz ile koordineli olarak yürüttükleri yoğun faaliyeti olmuş ve bu gayretlerin sonucunda oldukça da iyi sonuçlar elde edilmiştir.
Osmanlı Devleti Deniz Tayyare Teşkilatı, Harbiye Nezareti bünyesindeki Kuvva-i Havaiye Müfettişi Umumiliği ismiyle faaliyetlerini bir alt kuruluş sıfatıyla sürdürmüştür.
Almanlar’ın da katkısıyla bu deniz uçaklarının sayısı 1915’te 40’a, daha sonraki yıllarda 100’e kadar yükselmiş ve savaş müddetince Türk ordusunda ‘’Alman Paşa Tayyare Bölüğü’’ adı altındaki uçaklar ile deniz uçaklarının sayısı da dahil yaklaşık 450 adete ulaşmıştır. Bu uçaklardan biri 1916 yılında Karadeniz Ereğlisi’nde konuşlandırılmıştır.
Düşman deniz kuvvetlerinin harekatını engelleme, Türk mayın arama ve tarama gemilerini destekleme ve Zonguldak’tan İstanbul’a kömür taşıyan Türk gemilerine keşif-hava desteği yapma görevi Yeşilköy, Kavak ve Karadeniz Ereğlisi’nde bulunan Türk uçaklarına verilmişti.
Sinop Üniversitesi öğretim görevlisi Umut Cafer Karadoğan, 2018 tarihinde yayımlanan Atatürk Merkezi Dergisi’nin 34.sayısında yer alan ‘’Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele Döneminde Türk Deniz Havacılığı Faaliyetleri’’ başlıklı yazısında Ereğli limanında görev yapan deniz uçaklarının faaliyetlerini incelemiştir.
6 Şubat 1916’da Zonguldak önüne 6 parça Rus gemisi gelmişti. Bu gemilerden uçurulan iki düşman uçağı limanda kömür yükleyen Irmingat gemisi ile Şirket-i Hayriye’nin Nusret gemisini bombardıman ederek yaralamıştır.
Haziran ve Eylül aylarından görev uçuşlarına devam eden uçaklardan biri 28 Haziran 1916’da Ağva önünde, diğeri Sakarya Nehri ağzında düşerek parçalanmıştır.
Keşif ve gözetleme sırasında Rus deniz kuvvetlerine de taarruz edilmiştir. Bu taarruzlardan biri Ağustos ayında keşfedilen bir Rus muhribine, diğeri de Eylül ayında Zonguldak’ın ortalama 20 deniz mili kuzeybatısında görülen İmparatoriçe Maria adlı Rus harp gemisiyle bir muhribe karşı yapılmış, İmparatoriçe Maria’ya atılan 10 bombadan ikisi geminin kıç tarafına isabet etmiştir. Bu taarruz sırasında Rus gemilerinden uçaklarımıza ateş açılmışsa da, kaçınma manevraları yapan uçaklar sağlam olarak üslerine dönmüşlerdir.
Ocak 1917’ye gelindiğinde kabiliyeti daha iyi olan bir adet Gotha WD12 deniz uçağı satın alınarak İzmir’de bulunan 1.Deniz Tayyare Bölüğü’ne tahsis edilmiştir. 4 Aralık 1917’de bu tip uçaklardan biri kırılınca bölük tekrar tek uçağa kalmıştır.
Boğazlar Genel Komutanlığı emrindeki Türk hava birliklerine Çanakkale ve İstanbul Boğazları ve Zonguldak’a kadar olan sahanın keşif, gözetleme ve güvenlik altında bulundurulması görevi verilmişti. Bir deniz tayyare müfrezesi de Karadeniz Ereğlisi’nde bulunuyordu.
DEVAMI VAR……
Etiketler: can canverİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler