logo

KDZ EREĞLİ REDİF TABURU


DR. CAN CANVER

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
cancanver7@gmail.com

1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından hemen sonra kurulan ‘’Asakir-i Mansure-i Muhammediye’’ ile çok geniş sınırları olan imparatorluğu koruyup kollamak olanaksızdı. Ülkenin belli başlı gelir kaynakları bu ordu için kurulmuş olan Mansure Hazinesi’ne devredildiği halde, masraflar karşılanmıyordu. Şartlar, yeni ordunun erat sayısını artırmaya elvermiyordu. Başka bir çözüm yolu aranmak, bulmak gerekiyordu. Nitekim çok geçmeden yeni bir yol bulunmuş ve Redif askeri teşkilatı kurulmuştur.

Redif askeri teşkilatının kurulması 1834 yılı Ağustos başlarında toplanan ‘’Meclis-i Şura’’da karar verilmiştir. Bu karar II. Mahmut tarafından onandıktan hemen sonra uygulama başlanmıştır. Redif askeri teşkilatının kuruluşu hakkında bilinenler azdır. M. Nuri’nin ‘’Netayicü’l-Vukuat’’tan verdiği bilgi dışında teşkilatın kuruluşu ile ilgili bilinen pek az şey vardır. Başta takvim-i Vekayi olmak üzere, Şeriye Sicilleri ile Başbakanlık Arşivi’nde mevcut bazı kayıtlar bulunmaktadır.

Redif askeri teşkilatının kuruluş esaslarını II. Mahmud’un yayınladığı bir genel fermandan şöyle saptayabilmekteyiz: Meclis-i Şura’da alınan karara uygun olarak, imparatorluğun dahilinde bulunan bütün sancakların kapsadığı kazalarda ( Maden, Has, Evkaf ve gayr-ı muaf bütün kazalarda ) subayları ile birlikte 1400’er kişilik birer tabur teşkil ettirilecektir.

Redif askeri yazılacak kimseler 23-32 yaşları arasındaki gençler arasında kura ile tespit edilecekti. Asker yazılması, defterlerinin tutulması ve bu defterlerin İstanbul’a Bab-ı Seraskeri’ye gönderilmesi için sancak mutasarrıfları ile valilere bırakılmıştı. Bunlar emirlerinde bulunan mütesellim ve voyvodalar yardımı ile bu işi yürütecekelr ancak bütün sorumluluk kendilerine ait olacaktı.

Taburlar için gerekli subaylar kazaların ileri gelen aileleri ( hanedan ve kişizadeler ) arasından valiler tarafından seçilecek, isimleri İstanbul’a bildirilecekti. Onay alındıktan sonra bunlar subay olarak göreve başlıyacaklardı. Bu yolla subay seçilenler idare işlerine karışmayacaklar, yalnız askerlikle uğraşacaklardı.

Zabit seçilenler peyderpey İstanbul’a çağrılarak bir iki ay Asakir-i Mansure-i Muhammediye talimlerine iştirak ettirilerek terfi verilip geldikleri yerlere gönderilme kuralı uygulanmıştır. Ayrıca redif askerinin eğitim ve öğretimi için Asakir-i Mansure’ye mensup askerlerden de yararlanılmıştır. Bunlar izinli olarak memleketlerine gittiklerinde redif taburlarının talimlerine katılıp eğitimlerine yardımcı olacaklardı. Yine Asakir-i Mansure-i Muhammediye subayları da senede iki kere sancak merkezlerinde yapılacak genel talimlere katılacaklardı.

Redif askeri teşkilatının kurulmasını emreden ferman eyalet valilerinin eline geçer geçmez harekete geçmişler, derhal asker yazmaya ve taburlarını tamamlamaya başlamışlardır.

Hassa askeri müşirlerinden olup aynı zamanda Kocaeli sancağı muhasıllığını yapmakta olan Ahmet Fevzi Pala’ya Bölu sancağı da ‘muhasıllık’ olarak verilmiş ve kendisinden buralarda redif askeri teşkilatını kurması istenmiştir. Bunun üzerine harekete geçen Ahmet Fevzi Paşa, bizzat hem Kocaeli’ne ve hem de Bolu’ya giderek buralarda 17 gün içinde redif taburlarının kuruluşunu tamamlamıştır. Onun çalışmalarından hoşnut kalan II. Mahmut kendisini takdir ve taltif edip diğer idarecilere örnek göstermiştir.

1895 yılına ait Kastamonu Salnamesi’ndeki sayfalardan Ereğli Redif Taburu ümera ve zabitanını öğrenmekteyiz. Buna göre Hassa Ordu-yı Hümayunu’na mensup 3. Ankara Fırkası’nın 6. Ereğli Livası’nın kumandanı Hafız Abdülezel Paşa ( Osmani 3, Mecidi 3 madalyaları ) ve yardımcısı 11. Alay Komutanı Miralay Hüsnü Bey ( Mecidi 3, Osmani 3 madalyaları )’dir. Alay Katibi Ahmet Zeki Efendi ( Girit madalyası ) ve Erkan-ı Harb Yüzbaşısı Ahmet Refik Efendi’lerdir.

11. Alay’ın 1. Ereğli Tabur Komutanı Binbaşı Hasan Basri Ağa, yardımcısı Kolağası Hüseyin Ağa, tabur Katibi Salim Efendi’dir. Taburun 1. Bölük Komutanı Yüzbaşı Süleyman Efendi, yardımcıları Mülazım-ı evvel Mehmed Emin Efendi ve Mülazım-ı sani Mustafa Efendi, 2. Bölük Kumandanı Yüzbaşı Hasan Ağa, yardımcıları Mülazım-ı evvel Battal Ağa ve Mülazım-ı sani Ahmed Efendi’lerdir.

3. Bölük Komutanı Birinci Yüzbaşı Salih Efendi ( Plevne madalyası ) olup, yardımcıları İkinci yüzbaşı Mehmed Efendi ve Mülazım-ı evvel İbrahim Hakkı Efendi ile Mülazım-ı sani Mehmed Efendi ( Plevne madalyası ) idiler.

Yüzbaşı Nesib Efendi ( Plevne madalyası ) 4. Bölük’e komuta etmekte, Mülazım-ı sani Abdurrahman ile Mülazım-ı sani Ahmed Efendi ( Plevne madalyası ) yardımcılığını yapmakta idiler. 11. Alay’ın Depo Memuru Mülazım-ı evvel Bekir Efendi, Tüfekçisi Mehmed Nuri usta’dır

1897 yılının Kastamonu salnamesi’nde ise Ereğli Redif Taburu ümera ve zabitanı şöyle kaydedilmiştir :

Hassa Orduy-ı Hümayunu’na mensup 3. Ankara Fırkası’nın 6. Ereğli Livası Kumandanı Hafız Abdülezel Paşa ( Osmani 2, Mecidi 2, İftihar, Kırım, Karadağ, Girit, Plevne, İngiliz, Rusya madalyaları ), yardımcısı 11. Alay Kumandanı Miralay Hüsnü Bey ( Mecidi 3, Osmani 3 madalyaları )’dir. Alay katibi Hamza Bey ( Mecidi 5, Girit madalyaları ), erkanı harbi Yüzbaşı Ahmed Refik Bey ( Mecidi 5 madalyası )’dir.

11. Alay’ın 1. Ereğli Taburu Komutanı Binbaşı Şevket Bey ( Gümüş imtiyaz madalyası ), kolağası Hüseyin Efendi, katip Mustafa Efendi ( Mecidi 4, Rusya madalyaları ) idiler.

1. Bölük Komutanı Yüzbaşı Süleyman Efendi ( Mecidi 5, Plevne madalyaları ), yardımcıları Mülazım-ı evvel Mehmed Emin Efendi ve Mülazım-ı sani Muhyiddin Efendi, 2. Bölük Kumandanı Yüzbaşı Yakup Efendi, yardımcıları Mülazım-ı evvel Battal Ağa ve Mülazım-ı sani Ahmed Efendi, 3. Bölük Kumandanı Yüzbaşı Salih Efendi ( Plevne madalyası ), yardımcıları Mülazım-ı evvel Battal Ağa ve Mülazım-ı sani Mehmed Efendi, 4. Bölük Kumandanı Birinci yüzbaşı Nesib Efendi ( Mecidi 5, Plevne madalyaları ) ve yardımcıları İkinci yüzbaşı Abdurrahman Efendi ( Mecidi 5 madalyası ) ile Mülazım-ı sani Ahmed Efendi’lerdi. Alayın Depo Memuru Bekir Efendi ve Tüfekçisi Rüstem Usta görev başında idiler.

Talim süresi boyunca askerlerin yiyecek, giyecek, yatacak, silah ve diğer giderleri devletçe karşılanacaktı. Sancak merkezleri olan şehirlerde fırka III. Selim devrinde Nizam-ı Cedid askeri için inşasına başlanan kışlalar gibi kışlalar yaptırılacak, talimlere katılan askerler buralarda kalacaklardı.

Ereğli Redif Taburu askerleri için de bir kışla binasının yapılması başlatılmış olup günümüzde Ereğli’nin Kışla mahallesinin adı bu redif taburu ve ona ait kışla binasından gelmektedir.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
858 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • GÖNÜLLÜ YAZDI : DÜNYADA İLK VE TEK!

    22 Nisan 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Türk milletinin siyasi iradesi bir asırdan daha fazla süredir 23 Nisan 1920’de ilk kez toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)’nde temsil ediliyor. Bu zor günlerde Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimi ile ilk kez toplanan TBMM’de  Türk halkını temsil eden milletvekilleri, milli egemenlik ve birlik iradesini ortaya koydu.  Atatürk, Cumhuriyetimizin ilanından sonra 23 Nisan tarihini Dünya’da örneği tek olan büyük öngörü ile çocuklarımızın milli bilinçle yetişmesini desteklemek amacı ile Ulu...
  • PANTEREKLİ’NİN AZİZ ANDREAS’I VE BİZANS’TA KUTSAL KİŞİLER

    22 Nisan 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Azizler ( Hagios ) ve kutsal kişiler ( hosios ), bütün Hıristiyan dünyası için önem taşır ama aziz kültürü Doğu Hıristiyan kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Genellikle bu kutsal kişiler öncelikle halk arasında yerel anlamda kabul görür ve bir saygınlığa ulaşırlardı. Giderek o kişinin ya da onun fiziksel kalıntılarının ( rölik ) etrafında yerel bir kült oluşurdu. Röliklerin bazı mucizeler gerçekleştirdiği inancı yayılır, insanlar burayı ziyaret etmeye başlar, ikonaları yapılırdı. Kilise tarafından, kilisenin ‘litürjik’ takvimine ve aziz k...
  • ÇOBANLARIN TANRISI

    08 Nisan 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Herakleia Pontika yöresinde de yaygın olarak tapınılan ama hakkındaki mitosların oldukça belirsiz olan Aristaios; ‘çobanların tanrısı’ olarak bilinir. Genellikle kabul edilen bir açıklamaya göre, Apollon ile Nympha ( su perisi ) Kyrene’nin oğlu olarak Libya’da doğan Aristaios, daha sonra Teb’e gitmiş, burada Musalar’dan sağaltma ve kehanette bulunma dersleri almıştır. Kadmos’un kızıyla evlenerek Aktaion’un babası olmuştur. Uzun yolculuklardan sonra Trakya’ya varan Aristaios’un, Herakleia Pontika havalisine de gelip burada ‘khlaina’ dene...
  • POSBIYIK NASIL KAZANDI?

    08 Nisan 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    13 Şubat’ta bu köşede kaleme aldığım “Seçime Doğru-2” başlıklı yazımda Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın seçimi kazanmaya en yakın aday olduğunu yazmıştım. Ayrıca, o tarihte adayı henüz yeni belli olan (Aday gösterilen İbrahim Sezer'in isminden soyutlanmış olarak) Ak Parti’nin ise adeta Ereğli’de seçimi almak gibi bir kaygısının olmadığını kast ederek, “Belki de, Ak Parti Ereğli’yi de kazanıp bir de buranın vaatlerini yerine getirme ‘zorluğuna-masrafına-risklerine(!)’ girmek istemiyordur kim bilir!!!” yorumunu kaydetti...