logo

17. VE 18. YÜZYILLARDA NEFS-İ EREĞLİ’NİN İDARİ VE SOSYAL YAPISI-2


DR. CAN CANVER

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
cancanver7@gmail.com
  • GEÇEN SAYIDAN DEVAM…

Osmanlı’da Çift; bir çift öküz, çiftlik ve çiftlik sahibi anlamlarına gelmektedir. Çift resmi ise bir çift toprak sahibi köylü ailelerinin ödedikleri bir hane resmi olarak görünür. Bolu Sancağı’nda alına çift resmi nahiyelere göre farklı miktarlarda alınmaktadır. Ereğli nahiyesinden alınan çift resmi 34 akçedir ve 1519 tarihinde Ereğli nahiyesinde; 132 çift resmi, 310 nim çift ve 797 çeyrek çift olmak üzere, 229 bac-ı bennak resmi, 110 caba bennak ve 44 bennak hanesi bulunur. 1568 tarihli tahrirde ise 48 çift resmi, 303 nim çift, 417 çeyrek, 1719 bennak hanesi bulunur. İki tahririn karşılaştırılmasında bennak ve çeyrek çift resimlerinin sayısının fazla olduğunu görmekteyiz. Aynı zamanda iki tarih arasında, Ereğli’de çift resminin çeşitleriyle beraber azaldığını verilen rakamlardan gözlemlemekteyiz.

Bolu Sancağı’nda alınan öşür miktarı; Bolu, Çağa, Mengen, Oniki Divan, Kıbrıs, Yenice ve Ereğli’de 3 kiledir. Bolu Sancağı’nda Gayr-ı Müslim nüfusun yoğunlaştığı yerler Ereğli ve Taraklıborlu’dur. Bir mudd 20 kiledir ve bir İstanbul kilesi 25 kilogramdır. Ereğli’de çeltik ürünü mahsulü yapılmaktadır. 1519 tarihinde Ereğli nahiyesinden alınan pirinç öşürü 4513 iken, 1568 senesinde bu sayı 300 akçeye düşmüştür. Bu sayının düşmesinin sebebi pirinç istihsalinin zamanla azalmasıdır. Çeltiğin kabuğundan ayrılmasını sağlayan değirmenlere ‘dink’ adı verilir. Değirmenlerden dink resmi alınırdı.

Ereğli’de bulunan değirmenlerden alınan vergi 1519 senesinde 2734, 1658 senesinde ise 4354 olarak karşımıza çıkmaktadır. Ereğli’de pirinç üretiminin yanı sıra bölgede yetişen diğer hububatlar; buğday ( hınta ), arpa ( şa’ir ), kapluca ve darı ( erzen ), aleftir. Ereğli’den alınan hububat öşürleri 1519 senesinde, buğday 1212 kile ve 7188 akçe, arpa 1742 kile ve 6673 akçe, kapluca 2768 kile ve 8199 akçe, darı 3601 kile ve 14.280 akçe, alef ise 2258 kile ve 6632 akçedir. 1568 senesinde ise, buğday 8025 kile ve 34.714 akçe, arpa 2357 kile ve 1024 akçe, kapluca 1050 kile ve 5146 akçe, darı 1129 kile ve 6282 akçe, alef ise 2270 kile ve 7416 akçedir. Bunların yanında Ereğli’de ceviz, kestane, çeşitli meyveler ve keten yetişirdi.

16.yz.da Bolu Sancağı’nda limana sahip olan 3 iskele vardır. Bunlar Ereğli, Amasra ve Akçaşehir’dir. Ereğli ve Akçaşehir iskelelerinin vergi gelirleri senelik 5484 akçe olup padişah hasları içerisinde yer almıştır. Bu iskele merkezleri kalabalık nüfusa sahip olmadıklarından ve büyük şehir özleliği olmadığından çok büyük ticaret merkezleri değildir ve ticaret hacimleri düşüktür. Ereğli limanından İstanbul’un zahire ihtiyacı karşılanmaktadır. Aynı zamanda ileri tarihlerde Osmanlı Devleti’nin donanması için gemi ihtiyacının karşılandığı bölgelerden biridir.

Ereğli’de 16.yz.da bulunan vakıf eserleri şunlardır; 13 adet cami ve mescid, 2 adet tekke zaviye ve hangah, 2 adet köprü ve kervansaray, 1 adet türbe, 24 adet evlada ve 22 adet umumi vakıf bulunmaktadır. Ereğli’de Gölefli Köyü’nde 479 akçelik Hoca Yusuf’un çiftliği vakıftır. Ereğli’de bulunan ‘’Ereğli Cami-i Şerifi’’, 1676 akçe gelire sahip olup, birçok çiftlik ve tarlası mevcuttur. Kilise Camii ise müezzini günlük 3 akçe ile vazifelendirilmiştir. Orhan Bey Camii, Orhan Bey zamanında yaptırılmış ve caminin müezzini günlük 2 akçe almak üzere toplam 1117 akçelik bir gelir kasaba iskelesinin gelirlerinden vakfedilmiştir. Samakov Camii, Hacı Hasan tarafından yaptırılmış ve 7000 akçe vakfedilmiştir. Sarukaya Camii, Ereğli’de bulunan Sarıkaya Köyü’ndedir ve Sadık Şeyh tarafından yaptırılmış ve camide görevli bulunan Musa halefi adlı birine 366 akçe tayin edilmiştir. Ereğli’de Kara Danişmend Mescidi, Kır Divanı isimli köyde bulunur. 6 muddluk vakıf yeri olup 294 akçe geliri vardır. Bektaşoğlu zaviyesi, Ereğli’nin Belen Köyü’nde bulunmakta ve 27 muddluk yerden 1420 akçe gelir elde edilmektedir. Mustafa Seydi zaviyesi de Belen Köyü’nde bulunmakta ve toplamda 2989 akçe geliri olan arazi vakfedilmiştir. Ereğli’de Firuz Ağa Hamamı bulunmaktadır.

16.yz.da Ereğli yer adları şu şekildedir : Ereğli iskelesi, Firuzağa Hamamı, Kepez Divanı, Karabağlı, Karadanişmend ( Kır Divanı ), Kaynarca Çeltük Nehri, Kilisecik’tir. Köy adları ise; Akçakilise, Alacakilise, Aksığırlı, Balı ( Saltuk ), Balı, Belen, Bölücek, Çekücü ( Senger ), Demirciler, Er Depeciği, Kızılcapınar, Çanakçılar, Kebe, Kayıkaymaz, Kaymaz, Kır, Kemer, Kepez, Kozlucaviran, Külefli, Sarıkaya, Soğanlı, Söküler, Yalı köyleridir. Bu dönemde Samakov ( Alaplı ) Ereğli’ye bağlı bulunmaktadır. Cemaller ve Ballıca köyleri ‘’Yalı’’ köyleri olarak bilinmektedir.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
990 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • DİKKAT ÇEKENLER!

    10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . REKTÖR ÖZÖLÇER ÇITAYI YÜKSELTİYOR Son dönemlerde üniversitemizin (BEUN) yükselen çıtası ile uyumlu olarak Zonguldak ve Ereğli’de sempozyum/panel/ söyleşi türü toplantılara gerek ev sahipliği yapması ve gerekse aktif olarak katılım sağlaması sevindirici. Örnek olarak öğretmenler günü ile ilgili, kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili, madencilikle ilgili ve konser-tiyatro gibi etkinlikleri gösterebiliriz. Üniversitemizin yüzünü şehirlere dönmesinin her alanda devamı dileği ile başta Rektör Prof. Dr. Özölçer olmak üzere...
  • YARI TANRI HERAKLES’İN GÖNÜL İŞLERİ

    10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Thebai’de Tiryns Kralı Alkaios’un oğlu ve Perseus’un torunu olan Amphitryon, amcası Mykenai Kralı Elektryron’u öldürüp onun kızı Alkmene ile evlenir. Zeus, Alkmene’nin kocasına bağlılığını yanıltmak için Amphitryon kılığına girerek onu gebe bırakır. Ondan sonra kocası ile de ilişkiye giren Alkmene, Amphityron’dan da gebe kalır. İkiz çocuk dünyaya getirir. Bu çocuklardan İphikles, Amphityron’un, Herakles ise Zeus’un oğludur. Bu nedenle Hera’nın şimşeklerini üzerine çeker. Bu öykü ilk çağda çeşitli tiyatro yazarları tarafından işlenmiştir. B...
  • 12 YILIK RAPOR: YAZDIĞIMIZI YAPTIK, YAPTIĞIMIZI YAZDIK

    22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Haber Hayat Yayıncılık çatısı altındaki İş’te Haber Hayat Gazetesi ile dijital mecramız www.haberhayat.net’i 1 Aralık 2012’de eşim Ülkü ile birlikte yayına başlattık. “Haber=Hayat” benim 25 yıl emek verdiğim Demokrat Yayın Grubu dönemimdeki köşe yazılarımın ve Radyo-tv programlarımın da ortak başlığı idi. Başına “İŞ” kelimesi getirerek "iş-ekonomi dünyasındaki haberleri ve hayatları” konu etmeyi hedefledik. Hayat’ın sonundaki “t” yi de o zaman popüler olan yeni TL’ile tamamlayarak logomuzu özgünleştirdik. Kuruluşumuzda da açıkla...
  • CANVER YAZDI: KDZ EREĞLİSİ AĞNAM VE AŞAR MEMURLARI

    22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Feridun Emecen, TDV İslam Ansiklopedisi’nin ‘’Ağnam Resmi’’ başlıklı yazısında; İslam devletlerinde çeşitli adlarla rastlanan bu vergi, Osmanlı’da resmi kayıtlarında ‘resm-i ganem’, ‘adet-i ağnam’ şekillerinde geçer demektedir. Ağnam vergisi genellikle koyun yavruladıktan sonra Nisan veya Mayıs aylarında alınır, kuzlu koyun kuzusu ile bir hesaplanırdı. Vergi miktarı Fatih kanununa göre üç koyundn bir akçe iken daha sonra iki koyundan bir akçe olarak tesbit rdilmişti. Ağnam resmi bilhassa büyük ölçüde koyun besiciliği yapan konar göçer T...