logo

EREĞLİ MÜZESİ’NDE SERGİLENEN FİGÜRLÜ BİZANS TAŞ ESERLERİ


DR. CAN CANVER

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
cancanver7@gmail.com

Kentimizdeki müzede figürlü Bizans taş eserleri de sergilenmektedir. Mersin Üniversitesi sanat tarihi Ana Bilim Dalı yüksek lisan öğrencisi ali Kıpramaz, Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne sunduğu ‘’Herakleia Pontike ( Karadeniz Ereğli ) Bizans Dönemi Taş Eserleri’’ başlıklı ve Ekim 2019 tarihli yüksek lisans tezinde bunlar hakkında bilgiler aktarmaktadır.

5.yz.ın ikinci yarıs-6.yz.ın ilk yarısına tarihlenen mermer bir sütun başlığının abaküs               ( boncuk ) köşeleri kırıktır. ‘Kalanthos’ ( kardelen çiçeği )’unda dört akanthus ( kenger ) yaprak çelengi yer alır. Akantus yaprakları ince damarlı olup, ince uçlu matkap ile şekillendirilmiştir. Başlık köşelerinde yer alan volut ( sarmak şekilde ) hizasına kadar yükselen akantus yaprakları, volut altlarında kıvrılmıştır. Başlık ön cephesinde, iki akantus yaprağı arasında dikey konumda biçimlendirilen Meryem ve çocuk figürü, akantus yaprakları ile aynı zeminden gelişerek üst bölümde abaküs hızından dışa taşmaktadır. Akantusların yan yaprak uçları, merkezde yer alan Meryem figürü ile birleşmektedir. Meryem2in başı hafif yana doğru bakmakta, iki eliyle bebek İsa’yı tutmaktadır. Alt bölümde görülen ve Meryem’in ayaklarının temas ettiği bölümün bir taht olduğu düşünülmektedir. Dizleri kırılmış vaziyette oturan şekilde biçimlendirilen Meryem’in baş kısmının yanından itibaren bir örtü ile örtülmektedir. Bu örtünün bebek İsa’nın başını yasladığı omuzu kapladığı görülmektedir. Meryem’in başında yer alan örtüsü ve kıyafetindeki kıvrımlar, figüre hareketlilik kazandırmaktadır. Başlığın abaküs hizasından itibaren boydan boya kazıma tekniği ile yapılmış yazı yer alır. Bunda; ‘’Soter Hagia’’ ( Yüce Kurtarıcı ) anlamına gelen bir ifade bulunmaktadır.

5-6.yz.a ait mermer sütun başlığının gövdesini yüksek kabartma tekniğinden yapılan dört aslan büstü çevrelemektedir. Alt zeminden gelişerek başlık köşelerine konumlandırılan büstler, boyun kısımlarında yüksek kabartma tekniği ile yapılmış yeleleri ile birlikte değerlendirildiğinde bunların erkek aslanlara ait büstler olduğu görülür. İnce işçilik ile yüz hatlarının gerçeğe yakın olarak yapıldığı, figürlerin, başlık köşelerinden hafif yere bakacak şekilde biçimlendirildiği görülmektedir. Başlığın abaküs köşeleri pahlı olup, merkezde dışa taşkın olarak yapılmış beş yuvarlak yapraklı abaküs çiçeği yer alır. Başlığı alt kısmında ise bezemesiz, sade olarak yapılmış bilezik bulunur.

Aynı tarihe aitlendirilen bir başka mermer sütun başlığının gövdesini yüksek kabartma tekniğinde yapılan dört geyik büstü çevrelemektedir. Alt zeminden gelişen ve yukarı yükseldikçe birbirinden ayrılan geyik figürlerinin boyun kısımlarının kaba işlendiği görülmektedir. Büstler, üst bölümde pahlı abaküs köşelerine konumlandırılmıştır. Başlık gövdesini çevreleyen figürlerin boynuzlarının abaküs merkezinde yer lana oyuğa doru uzatıldığı görülmektedir. Başlığın üst kısmından itibaren tek yöne doğru genişleyen oyuk, geyik boynuzlarının birleştiği noktada son bulmaktadır. Alt kısımda bezemesiz, sade olarak yapılmış bilezik yer alır.

Müze bahçesinde sergilenen mermer sütun başlığının gövdesinde boş yer kalmayacak şekilde bitkisel bezeme kompozisyonu görülmektedir. Ön yüzünde üst bölümde, iki tane sivri uçlu yedi yapraklı palmet ( yelpaze biçimli bezeme ) yer alır. Motifin iki yaprağı dışbükey olarak alt kısma doğru yönelmektedir. Kıvrım yapan bölümler arasında kalan boşluklarda ise matkap delikleri bulunmaktadır. Ayrıca her iki motifte de bitki saplarından iki yana çıkan ikişer bant, yukarı doğru dönmekte ve üst tarafta uçları birleşerek ince, uzun yaprak formunu alarak palmeti çevrelemektedir. Başlığın alt bölümünde yer alan palmet motiflerine benzer olarak iki yaprağı dışbükey doğrultuda alt kısma doğru yönelir. Diğer akantus motifinin yaprakları daha küçük biçimlenmiş olup, yan yapraklar komşu yapraklar ile birleşmektedir. Başlığın bir kenarında boydan boya dikey doğrultuda inen bordür içerisinde altı geniş yüzeyli yaprak motifi bulunmaktadır. Her bir yaprak ucunun farklı yönlere doğru işlendiği görülmektedir.

6.yz.a tarihlenen kireçtaşından imal kesik piramit tipteki sütun başlığının kare formlu üst bölümünün bir köşesi kırıktır. Başlığın ön yüzünde tüm yüz genişliğinde büyük bir rozet bulunur. Rozet içerisinde kabartma tekniğinde yapılmış, eşit kollu haç motifi yer almaktadır. Haç kolları merkezden dışa doğru genişlemektedir. Arka ve yan yüzlerde ise neredeyse tüm yüzeyi dolduran kabartma tekniği ile yapılmış ince profiller bulunmaktadır. Kırık olan üst köşesinin hemen altında gagası rozet ile temas eden bir kuş figürünün olduğu anlaşılmaktadır.

Müze bahçesinde sergilenen ve 5-6.yz.a tarihlendirilen mermer baluster ( korkuluk ), alt bölümde dikdörtgen kesitli gövde ve üst bölümdeki Attik tip varyasyonu sütun kaidesi ile birlikte monolit ( yekpare ) yapılmıştır. Gövde neredeyse yandan itibaren kırık durumda olup, sütun kaidesi bölümünde de kırık ve aşınmalar yer alır. Sütünpaye özelliği gösteren eserin gövde kısmında başını yana çevirmiş bir kartala ait motif, alt kısmında yer alam kıvrık dal üzerinde işlenmiştir. Kıvrık dalın üst kısmında içe dönük sivri uçlu bir yaprak yer alır. Bu yaprağın ucundan da dışa dönük şekilde oluşturulmuş bir başka sivri uçlu yaprak motifi bulunur. Kırık olduğundan dolayı kıvrık dalın devamı görülmektedir. Balüsterin tek yan yüzünde levha oyuğu bulunurken diğer bölümünde yüzeyel işlenmiş soffit ( alt yüzey ) motifi yer almaktadır.

10-11.yz.a ait dikdörtgen formlu mermer levhanın ön yüzünde iki çerçeve içerisinde büyük boyutlu iki kademeli Latin haçı kabartması yer alır. Haç kolları, uç kısımlarında genişleyerek içerdeki çerçeve ile birleşir.

Yine aynı yüzyıla tarihlendirilen mermer kare formlu levhanın ön yüzünde kazıma tekniği ile iç içe işlenmiş iki çerçeve içerisinde ‘kristogram’ ( İsa’nın isminden alınan  Hi-Ro harflerinin sembolü ) yer almaktadır. Haç kollarının uçlarının köşelerinde inci taneleri görülmektedir. Levha kenarında kırık ve aşınmalar vardır.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
734 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “FONKSİYONEL KARŞILIKLI İLİŞKİ ŞART!”

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Biz Ereğlililer Erdemir’le nasıl övünç duyuyor ve ‘etle tırnak gibiyiz’ metaforunu kurguluyorsak, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olmak istemesini de, büyümesi gelişmesi ve imtiyazlara sahip olmasını da aynı açıdan değerlendirebiliriz. “Ah keşke yabancılar alsaydı da …”  diye başlayan cümleleri kuranlar emperyalizme (bence istemeden) kucak açanlar ve adeta “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenlerdir. Erdemir, Oyak Maden Metalürji’nin ana şirketi olarak (tüm anonim şirketler gibi) karlılığa odaklıdır. Büyümek, gelişmek...
  • KUZEY MARMARA’DA KAPLAMA LASTİK CANIMIZI ALIYORDU!

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Geçtiğimiz günlerde İstanbul-Ereğli seyahatimizi Kuzey Marmara Otoyolu’ndan gerçekleştirdik. Büyük dram yaşadık; eşim, ben ve arkadaşımızla az daha ölüyorduk, kabus gibi bir geceydi! Sözüm ona Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Teknolojisi ile donatılmış otoyolda oldu tüm bunlar… Olay şöyle oldu: Gece 20.30-21.00 civarında Ankara yönüne doğru Akyazı gişelerine birkaç kilometre kala hızımı azalttım ve 4 şeritli yolun sağdan 2. şeridinde sakince ilerliyorum. Yol sakin, hava açık… Birdenbire çok büyük bir gürültü koptu ve araç korkunç bi...
  • MEVSİMLERİN OLUŞTUĞU YER: KDZ EREĞLİSİ

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Yılın, iklimdeki değişikliklere göre kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar olarak ayrılan bölümlerine mevsim denir. Kuzey yarımkürede mevsimlerin başlangıcı şöyledir: Kış gündönümü 22-23 Aral, ilkbahar ılım noktası 20-21 Mart, yaz gündönümü 21-22 Haziran, sonbahar ılım noktası da 22-23 Eylül’dür. Ilım noktalarında günler ve geceler eşit uzunluktadır; kış gündönümünde yılın en kısa günü, yaz gündönümünde yılın en uzun günü yaşanır. Yeraltı tanrısı Hades, aşık olduğu Persephone’nu ölüler ülkesine kaçırıp, ona sunduğu meyveyi yedirdikten sonra ka...
  • NEDENDİR?

    09 Ağustos 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Oh; çok sevdiğim yaz sıcağında özgür buharız, kısıtlayıcı kışa inat! Zamansız-amansız ölümlerin içe vurmuş ağıtları… Sessiz siyaset, suskun kamu, artan fiyatlarla yarışan vergiler! Kirlenen hava, azalan su, bozulan insanoğlu… “Nedendir?” diye umursasak bir türlü, umursamasak iki türlü zorluk. En iyisi umursamak ve detayda kaybolmadan usta şairin şiirine başvurmak : NEDENDİR Martıların kanat çırpınışları nedendir? Beyaz köpüklü dalgaların üstünde !.. Nedendir ay ışığının dalgalara verdiği renk Gecelerin ...