logo

EREĞLİ YÖRESİNİN ŞELALELERİ


DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com

Ereğli-Zonguldak karayolunun tam ortasında, Sücüllü ve Bayat köylerinin arasında, karayolunun yanındaki Seçkin çeşmesinin önünden sağa sapıldığında, orman içine dalarsınız… Yolu izlediğinizde Salı Değirmeni’nin kalıntılarına ulaşırsınız. Biraz daha yolda iz sürerseniz, Dağlıca ve Yalnızçam köylerinin bulunduğu tepenin eteklerindeki Salıdere Kanyonu’nda beş ayrı şelale ile burun buruna gelirsiniz. Şelalelerin döküldüğü göletlerin suyu buz gibidir.

Ancak buraya ulaşılması yazıldığı kadar kolay değildir… Yemyeşil meşe ve gürgen ağaçlarının arasında, yaklaşık 45 derecelik bir rampayı tırmanmanız gerekli… Belinize kadar çıkan dikenler ve eğreltiotlarını aşmanız oldukça zahmetli. Sonra kanyona inen zorlu bir yokuş sizi bekler…

Kanyonda 1960’lı yıllarda iki su değirmeni aktif olarak çalışmaktaymış. Bugün sadece temelleri ve su olukları kalmış. Civarda buna Salı Değirmeni denilmekteymiş…

Salı Kanyonu, yaklaşık dört beş kilometre uzunluğunda olup, şelalelerin bulunduğu alan ise bir kilometreyi kapsar. Salı Deresi’nin suları son şelaleden döküldükten sonra Üçköy Deresi adını alıyor…

Kanyonun ortasındaki küçük gölete Koyun Gölü denmekte… Değirmenin altındaki sekiz metreden düşen şelaleye Çavlan, hemen üstünde, daha alçak olmakla birlikte daha geniş gölete sahip olan şelaleye Harman ismi verilmiş civar köylüler tarafından… Değirmen altındaki uzunlamasına dar göletin adı Kısman, kanyonun üst kısmındaki göletin adı ise Direkli… Salı Deresi’nin en üst ucunda ise Mahmutpaşa adında başka bir şelale ve göleti bulunuyor…

Salı Deresi ve şelaleleri, birer doğa harikası… Cıvıl cıvıl kuş seslerinin arasında, yeşilin her tonunu bulmak mümkün… Hele bir de bunlara akan suyun şırıltısı eklenince insan bütün yorgunluğunu ve gerginliğini unutuyor… Son zamanlarda kentimizde dillendirilen ekoturizm için bulunmaz bir değer… İlgililerin ilgisini bekliyor…

Ereğli ilçe merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede bulunan Çaylıoğlu beldesine bağlı Kayalıdere köyü yakınında yer alan şelaleler de keşfedilmeyi ve turizme kazandırılmayı bekliyor…

Yaklaşık üç kilometrelik kanyon içindeki 8 adet şelalenin en küçüğü 3, en büyüğü 20 metreden düşmekte… Doğa harikası ancak bunlara ulaşmak da oldukça zorlu… Ormanlık alanda tırmanma düzeyinde parkurun aşılması gerekiyor. Tehlikeli ve zorlu olmasına rağmen doğa severlerin ve doğa sporcularının tercih edeceği bir güzergah… Yeşilin içinden geçilerek gidiliyor ve derinlikler içinde küçük bir kanyona giriliyor…

Şelaleler Kayalıdere akarsuyunun üzerine sıralanmış. Çaylıoğlu merkezine 15 kilometre uzaklıktalar. Aşağı ve Yukarı Kayalıdere köylerinin hemen yanı başındalar. Su aktığı zaman sert kayaları adeta cilalamış. Su akışıyla, sesi ve serinliğiyle başka bir evren yaratmış, biz Ereğli insanı için… Ancak yolu biraz sarp olduğu için az insan görebiliyor günümüzde.

Kayalıdere Kanyonu, dağ sporları, trekking, yabanıl doğa izlemcileri ve ekoturizm alanlarında Ereğli’mize kazandırılmayı beklemekte : müthiş bir turizm potansiyeli… En yüksek şelalenin üst kısmındaki doğal park ise yaklaşık 30 metrelik bir alan ve bitiminde iki ayrı gölet bulunuyor. Çevresi ise yüksek orman ağaçlarıyla çevrili…

Çaylıoğlu beldesi sınırları içinde, merkezine yaklaşık 5 kilometre mesafede bulunan bir diğer şelale ise; Güneşli şelalesi… Oldukça külfetli bir yürüyüş parkuru ile ulaşılabilmekte… Patikalar, patikayı sağlı sollu kuşatmış bitki örtüsü, bahçeler insana suyun sesiyle birleşerek zamanda boyut değiştirebilmenin mümkün olabileceğini söylüyor. Kayalardan yeşil bir dünyaya dökülen ardarda iki mütevazı şelale…

Ereğli’nin Süleymanbeyler köyündeki Balkayalar’da bulunan iki adet Göleviç mağaralarının dibindeki kanyon içinde de Göleviç şelalesi yer alıyor. Yaklaşık 100 metreden dökülmekte… Bir başka serinleme fırsatı, bir başka ekoturizm değerimiz…

Güzelyurt ile Göleviç köyleri arasında halk arasında ‘İnler’ olarak bilinen kaya mağaralarına, Ereğli-Ormanlı karayolu üzerindeki Süleymanbeyler köyünü geçtikten sonra Güzelyurt sapağından tırmanılarak ulaşılabiliyor. Mağaralar büyük bir kanyon içinde yer alıyor : doğal bir çöküntü alanında…

Karşıda 200 metre yükseklikte Göleviç Mağaraları bulunuyor. Kanyon; ıhlamur, akçaağaç, kestane ve akasya ağaçlarından geçilmiyor. İki mağaranın bulunduğu yükseltiye Balkayalar deniliyor. Mağaranın biri küçük, diğeri daha büyük. İçinde bir zamanlar bulunan kiliseyi defineciler tahrip etmişler. Var olduğu söylenen duvar resmi de artık yok… Bu mağara da Ereğli için bir inanç turizmi fırsatı…

Mağaranın üzerindeki düzlüğe çıkabilirseniz, buradan Üçköy, ‘Uyuyan Güzel’ ve Erdemir’in ‘Sinter’ bacasını görebilirsiniz… 

Dağdan çıkan suyun önüne köylüler bir bent çekmiş ve suni bir göl oluşturmuşlar; sulama amaçlı… Bu su Subaşı köyüne gidiyor…

Balkaya’da yosunların arasında kırmızı taşlar göze çarpıyor. Yöre kızları bir zamanlar bunu suyla ıslatıp parmaklarına sürerlermiş, kına niyetine… Bu nedenle Kına Kayası da deniyor, bu ekoturizm potansiyeline… Balkayalar’ın üstüne bir seyir terası yapılamaz mı?..

Neden olmasın?.. Yeter ki yetkililerin ve girişimcilerin dikkati çekilebilsin…

Paylaşın:
Etiketler:
Share
#

SENDE YORUM YAZ

#

EREĞLİ YÖRESİNİN ŞELALELERİ” için 1 yorum

  1. Buraları gezmek harika olur bir de iyi bir rehmer eşiliğnde olursa daha da anlamlı olur. Boyle guzel yerlerın tanıtılması ve korunması gereklı cok onemlı bır yazı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • MİLLETVEKİLİ BOZKURT DAHA SERİNKANLI OLMALIYDI!

    31 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Kdz. Ereğli’de Ramazan Bayramı resmi bayramlaşma töreninde kısa süreli de olsa bir gerginlik yaşandı! Öğretmenevinde düzenlenen törene yoğun katılım olması dikkatimi çekmişti. Bazıları bu durumu “Az sonra kopacak fırtına için bindirilmiş kıtalar” olarak yorumlasa da, ben genel-yerel siyasal iklimin gereği olarak düşünmüştüm.   Cici hanımların, şık beylerin katıldığı bayramlaşmada Kaymakam Yapıcı’nın sakin ve güleryüzlü hali ile misafirleri kapıda karşılıyor olması salona da yansımıştı ki!.. Ta ki; CHP’li Belediye Başk...
  • 1844 YILINDA KDZ EREĞLİSİ’NDE CİZYE VERGİSİ UYGULAMASI

    13 Mart 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Cizye vergisi klasik İslam toplumlarında en önemli vergi kalemlerinden biridir. Toplum içerisinde azınlık olarak yaşayan veya bir bölgede azınlık olmasa dahi devletin hükümranlığı altında bulunan geyrımüslim olan bütün unsurlardan alınan bir vergi türüdür. Müslüman olmayan faal nüfustan baş vergisi olarak alınan cizye, gayrımüslimlerin askerlikten muaf olmaları ve himaye edilmeleri yanında Müslümanların hakimiyetinin de bir sembolüdür. Bu vergi türünün Osmanlılarda en önemli vergi olduğu bilinmektedir. Cizye eli silah tutan kimselere...
  • GÖNÜLLÜ YAZDI : VURMAYIN ABALIYA!

    27 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’la ilgili “BAŞKANIN DEDİĞİNİ YAP, YAPTIĞINI YAPMA” başlıklı yazımı “hiciv, manidar ve tarzım dışı” bulup eleştirenlere ve kutlayanlara teşekkür ederim. Gerçekte de manidar ve tarzım dışı-şiirsel oldu. Ama kimse beni haksızlıkla itham etmedi. Başkan Posbıyık’ın da muhtemelen bıyık altından gülmesi de bunun işaretedir.  Kutlama ile gaz vermeler ise daha çok bizim camiadan ve iş dünyasından oldu. Kimi samimiyetle, kimi gayri samimi… Beni bilen bilir; ima etmem, sulandırmam, rövanşizmde...
  • KDZ EREĞLİ HAMİDİYE TABURU

    14 Şubat 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Batılı devletlerin gayrımüslimlerin hakları üzerinden Osmanlı’nın içişlerine karışmaları karşısında Osmanlı da toprak bütünlüğünü korumak için türlü siyasi hamleler geliitirmiştir. Batıl devletler ‘’Şark Meselesi’’ şeklinde formüle ederek  ortaya attıkları bu egniş siyasetin çerçevesine Ayestefanos ve Berlin Antlaşmaları ile devletin doğuusnda bulunan Eremeniler’in haklarını da dahil etmişlerdir. Osmanlı’nın bu hamleye karşı toprak bütünlüğünü korumak için aldığı tedbirler içerisinde geliştirdiği en genel siyaset ‘İslamcılık’ olmuştur...