logo

GÖNÜLLÜ YAZDI: “KELEŞ’E ‘AJANDA’DA SORDUK”

Doğan GÖNÜLLÜ

Doğan GÖNÜLLÜ
haber@haberhayat.net
GÖNÜLLÜ YAZDI: “KELEŞ’E ‘AJANDA’DA SORDUK”

Yerelde yazacak fazla bir konu yok.

Hep aynı şeyler:

Başkan Posbıyık, sık sık yol açma çalışmalarını ve yeni balık lokantasını denetliyor, fırsat buldukça iş dünyasına yükleniyor…

Kaymakam Yapıcı ziyaretçilerini kabul ediyor, sahada görünmüyor…

İktidar milletvekillerinden adeta ses seda çıkmıyor, Muhalefet milletvekillerinden ise sadece ses seda çıkıyor…  

STK’lar rutin etkinlikler yapıyor, pazarcılar yarım kilo etiketi ile ürün satıyor…

Cami yeri tartışmasında; hükümet kanadı nezdinde ‘sahile dolgu’ şeklinde ciddi bir projeye dönüşürken, karşı cephede “demokratik eylem yaparız” söylemsel çıkışı; eylemsel, hukuki ve teknik itiraz/ikna sürecine dönüşmüyor, TSO ise başa dönüp racon kesmeye soyunuyor’ Bendeniz hala, merkezden uzak ama daha büyükçe cami ve çevresinde ısrardayım…

Hükümet ve emniyet binaları ihale sürecine girmiş, Kampüste çıt bile yok, restore edilecek denilen eski gar binası çürüyor, Piyalepaşa müzesinden haber yok…

Medyada kaza haberleri dolu dolu iken, kamusal ve özel yatırım haberleri özleniyor…

Sosyal mecralarda okumadıkları haberlerin başlığına göre hüküm çıkartan ve yorum yapan rahatsız edici, yapışkan ama zararsız at sinekleri(!) bir türlü temizlenemiyor…

Zam yağmurlarını kanıksadığımızdan olsa gerek, eleştirmek yerine keyfini(!) çıkartıyoruz…

Velhasıl kelam medya olup-biteni yazıyor….

.

“Medya olup biteni yazıyor” derken aklıma iki konu geliyor:

Bir:

Geçtiğimiz hafta içinde Ereğli’deki bir lisede mesleki tanıtım günlerine eğitimci olarak katılarak gazetecilik/medya mesleğini tanımak isteyen(!) öğrencilerle buluşup bildiklerimi anlattım, soruları(!) cevaplandırdım. Fakat öğrencilerin durumu akademik ve sosyal olarak gerçekten hiç iç açıcı değil! Hayır, salt öğrencilere ve ailelerine serzenişim yok. Özellikle eğitimcilere çok şey söylemek isterim. Sakın “sistem böyle” falan mazeretleri üretilmesin. Sayın hocalarım, mesleğiniz kutsal ama öğretim yetmiyor, öğrencilerimizi eğitmenizi de bekliyoruz. Bilgi fikre ve davranışa dönüşmedikten sonra tek başına işe yaramıyor. Sormaktan aciz bir gelecek nesil istemiyoruz. Öğrenilmiş çaresizlik hastalığı ise siz eğitimcilere hiç yakışmıyor. Tıpkı biz medyaya yakışmadığı gibi…

İki:

Geçenlerde meslektaşım Fikri Kapan’la Kanal Z ekranlarında katıldığımız ‘Ajanda’ programında bir çağrıda bulunduk. Burada tekrar edelim istiyorum.

Program boyunca Ekonomik siyasal ve sosyokültürel konuları “haber kutsal, yorum hürdür” faslından değerlendirmeye çalıştık. Söz bir ara TSO başkanı Arslan Keleş’in tüm milletvekillerinin yeterince iyi çalıştıklarını söylemesine geldi.  

Ve biz Keleş’e yayından, mealen şu soruyu yöneltmeyi uygun gördük:

“Sayın Keleş, Madem milletvekillerinin çalışmalarını başarılı buluyorsunuz, neler yaptıklarını anlatırmısınız?”

Sağlıklı, sıcak ve refah içinde haftalar diliyorum.

Paylaşın:
Etiketler: » »
1338 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...
  • DR. GÜNEN, EN KADİM İLACI YAZDI: “İNSAN GİBİ YAKLAŞMAK”

    02 Mayıs 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Kdz. Ereğli Özel Echomar Hastanesi'nde Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Erol Günen "Hekimlik ve Doktorluk Arasındaki Fark: Beyaz Önlüğün Ötesindeki Meslek Ahlakı" başlıklı makalesinde "Teknoloji gelişse de, protokoller değişse de, iyileşmenin en kadim ilacı hep aynı kalacak: "İnsana insan gibi yaklaşmak." görüşüne yer verdi. Günen'in makalesi şöyle : Toplumda genellikle aynı anlamda kullanılan iki kelime: doktorluk ve hekimlik. Kimi zaman birbirinin yerine geçiyor, kimi zaman da farkları göz ardı ediliyor. ...