logo

HERAKLEİA PONTİKA MODASI -2

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
HERAKLEİA PONTİKA MODASI -2

(…geçen sayıdan devam)

Herakleia’lı kadınların temel giysisi olarak bilinen ‘peplos’; tuniği andıran görünümüyle Herakleia modasının sadeliğini gösteren diğer bir giysi türüdür. Peplos, genellikle kişiye özel özel olarak yünden ya da ünvanına göre keten veya ipekten dokunurdu. Peplos, dikdörtgen biçiminde, iki üç metre genişliğinde ve genellikle giyen kişinin boyundan 50-60 santim daha uzun olurdu. İlk olarak kumaş, tepeden ikiye katlanır ve yaklaşık 45 santimlik bir kumaş aşağı sarkıtılırdı. Tokalarla veya ilikli iğneye benzer çıtçıtlarla elbise omuzlarında sabitlenir ve bir çeşit pelerin veya üst bluz benzeri bir giysi oluşturulurdu. Dor kökenli olup tanrıça Athena’nın betimlemelerinde giydiği  tipik kıyafetidir. İkiye katlanmış kumaş vücudu soldan sağa keser ve sağ tarafı açık bırakırdı. Belde ise yine kemer kullanılırdı.

‘Eksomis’ ise; açık veya kapalı, sağ omuzu açıkta bırakan, işçiler, köleler, zanaatkarlar, asker ve denizcilerin giydiği bir elbisedir.

Herakleia’lı kadın ve erkekler, yaz aylarında da ‘theriston’ adı verilen hafif bir elbise giyiyorlardı.

Arkaik dönemde Herakleia’lı erkeklerde uzun ya da orta boyda saç ve sakal yaygın olarak kullanılıyordu. Klasik dönemde ise genç erkekler kısa saçlı ve sakalsız, daha yaşlı erkekler ise uzun saçlı ve sakallıdır. Başlarına ise geniş biçimli kepler ve ‘petasos’ takıyorlar ve bunları genellikle khlamys ile birlikte kullanıyorlardı. Petasosun geniş kenarları yazın güneşten, kışın yağmurdan korunmayı sağlıyordu.

‘Pylos’ ise; hem erkek, hem de kadınlar tarafından kullanılan, sivri uçlu, dar kenarlıklı veya kenarlıksız tacı olan şapkaydı. ‘Tholia’ ise yalnızca kadınların taktıkları geniş ve yuvarlak hasır şapkalardı.

Herakleia’lı erkeklerin taktıkları yün veya hayvan kılından yapılan kukuletalı başlıklara ‘birrus’ denirdi.

Arkaik dönemde kadınların saçları uzun ve kıvırcık buklelidir. Ufak bukleler de yüzün etrafını çevreliyordu. Klasik dönemde ise saçlar başın arkasına doğru bir ‘ciclon’ içinde toplanıyor veya düğümleniyordu. File, kurdele ve kep, saçı kaplamak için kullanılmıştır. Kadın resim ve heykelleri başlarının üstüne kadar çıkan tül peçeler taktıklarını göstermiştir.

Herakleia’lı kadınlar ve erkekler ayağa kayışlarla tutturulan; ‘krepis’ denen sandaletler giyiyorlardı. Ayrıca erkekler yüksek topuklu, boyu baldırın ortasında ayakkabılar ve seyahatler ile savaşlar için önden bağlanan deri botlar giyiyorlardı. Boiotia kökenli Herakleia’lılar ise ‘embates’ denilen kaba ayakkabılar kullanırlardı.

MÖ 800-300 yılları arasında bebekler, kumaş şeritlere sarmalanıyordu. Küçük erkek çocukları çıplak geziyor, okul çağında olanlar ise kemerli veya kemersiz kısa khitonlar giyiyorlardı. Kız çocuklarının khitonları ise kadınların giydikleri gibiydi ve kemerle değişik şekillerde bağlanıyordu. Ayrıca kız ve erkek çocuklar khimation da giyiyorlardı. Sivri uçlu kukuletası olan uzun kepler takıyorlardı. Kızlar yüksek sivri uçlu, düz, sert kenarlı şapkalar takarlardı. Kız ve erkek çocuklar çoğunlukla çıplak ayak geziyor, ayaklarına sandalet ve kapalı ayakkabı giyiyorlardı.

Herakleia Pontika gelinlerinin evlilik kostümleri sembolizmle yüklüdür. Düğün giysisi nadir bulunan ve oldukça pahalı olan ‘müreks’ denilen bir yumuşakçadan elde edilen mor boyayla boyanıyordu. Gelin, ‘Herkül’ün düğümü’ veya ‘gelin düğümü’ denilen çift düğümlenmiş bir kemer takardı. Duvak ya başın arkasından, giysiyle birlikte aşağı iner ya da ayrı bir duvak vardır ki bu; safran bitkisinden elde edilen sarı bir renkle boyanırdı. Duvağın üzerinde ‘gelin tacı’ yer alırdı. Gelin ve damadın taktığı taç; defne yapraklarından oluşurdu. Gelin ayrıca ‘nymphiudese’ denilen özel çarıklar giyerdi.

Paylaşın:
Etiketler:
1756 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KDZ EREĞLİSİ’NDE 1844 YILI EMLAK GELİRLERİ

    11 Temmuz 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı’na 2010 yılında sunduğu ‘Temettüat Defterlerine Göre Karadeniz Ereğli’nin Ekonomik ve Sosyal Tarihi’ başlıklı yüksek lisans tezinde Tansu Hilmi Hançer; Ereğli kasabasında 1844 yılında toplanan emlak gelirleri hakkında bilgiler vermektedir. Belirtilen defterlerde Ereğli kaza merkezinde bulunan taşınmazlar tespit edilmiştir. Birim olarak ‘bab’ ile hesap edilen dükkanlar 98.375 bab, ‘asiyab’ denilen değirmenler ise 14.71 bab olduğu görülmüştür. ...
  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...