logo

KDZ EREĞLİSİ’NDE İNANÇ TURİZMİ TARİHİ DOKUSU

DR. CAN CANVER

DR. CAN CANVER
cancanver7@gmail.com
KDZ EREĞLİSİ’NDE İNANÇ TURİZMİ TARİHİ DOKUSU

Kdz Ereğlisi’nde ‘İnanç Turizmi’nin oluşturulmasında temel çıkış noktası olacak tarihi ve mimari değerlerimiz bulunmaktadır. Ortodoks mezhebi kutsal mekan ve kiliseleri ile, Müslüman halkımız tarafından kutsal kabul edilen Türk din adamları ve velilerinin mezarları bunlar arasında sayılabilir. Kentimizin tarihi, mimari, kültürel zenginlikleri içinde önemli yer tutan inanç turizmi unsurlarını şöyle sıralamak mümkündür :

KİLİSE MAĞARASI : Girişi 4 m yükseklikte ve 18 m genişliktedir. İçi 32×15 m ebadındadır. Girişten itibaren sağ tarafta zeminde döşeme mozaiği yer almaktadır. Tavanı ise doğal bir düzlüğe sahiptir. Duvarları oyularak kült kullanımına elverişli hale getirilmiştir. Zeminde kumlu bir toprak bulunur.

Girişin sağında iç tarafta bir niş göze çarpar. Burası bir lahitin yer aldığı oyuntudur. Bu lahit Aziz Nikolaos’a aittir.

Dökme mozaiği; ortadaki dairesel alanda siyah ve beyaz renkli üçgenlerden ibaret geometrik formlar, köşe dolgularında ise bitkisel süslemeler, harap yan kısımlarında da üçgen, eşkenar dörtgen, yarım daire ve dairevi formların iç içe geçmesiyle oluşan geometrik süslemeler yer almaktadır. Bunlar siyah-mavi ve beyaz renkli iri mozaik taneleriyle oluşturulmuştur.

Bu döşeme mozaiğinin kaba sürgünler ve sivri sarmaşık yapraklarından oluşan bitkisel dekorasyonu, erken Hıristiyan sanatında çok sık kullanılmıştır. Geometrik formlarında aynı döneme ait olması, bu mozaiğin 3.yz.a tarihlendirilmesi akla uygundur. Bundan dolayıdır ki Akheron Vadisi, Bizans İmparatoru SeptimusSeverus ya da Gordianus devirlerinde önemli bir kült merkezi olduğunu göstermektedir. Kilise olarak kullanılmıştır. Bizans döneminde girişe 8 m.likkesmetaştan ve tuğladan bir duvar örülmüş ve sundurma ile genişletilmiştir.

AYAZMA MAĞARASI : Geniş bir girişi olup, 70×50 m.lik bir iç alana ve 3 ayrı mekana sahiptir. Ortalama 2 m.lik yüksekliği vardır. Batıdaki derin yol ile vadideki dere arasında bağlantı olduğu rivayet edilmektedir. Dipte göl bulunur ve erken Hıristiyanlık döneminde ayazma olarak kullanılmıştır. Bilindiği gibi ayazma Ortodoks mezhebinde kutsal su olarak kabul edilir, birçok hastalığa iyi geldiğine inanılır ve yeni doğan bebekler bu su ile vaftiz edilir.

ÇELİKEL CAMİ : Akarca Mahallesi Akkuyu Sokak’ta yer alan cami, Bizans kilisesi temelelri üzerine 1942 yılında yaptırılmıştır. Kilisenin döşeme mozaiği caminin bodrum katında kalmıştır.

Mozaik kompozisyonu 3.5×3.5 m.lik kare bir çerçeveyle sınırlandırılmış olup, en dışta siyah, içte beyaz mozaiklerden oluşturulmuş iki geniş çerçeve arasında siyah ve beyaz mozaiklerden oluşan dalga ( meander ) bordürü yer almaktadır. Ortadaki siyah renkli mozaik zemin üzerinde 12 ince uzun taç yapraklı ve yıldız biçimli beyaz ve sarı renkte büyük ve içi çe geçmiş iki adet çiçek motifi yeralmaktadır.

Bu mozaikin bir örneği Sırp-Makedon sınırı yakınında bulunan Philippi’deki Extra-Muros Bazilikası’nın ‘nartex’ döşemesinde de karşımıza çıkmaktadır. Antakya’daki erken Hıristiyanlık dönemine ait döşeme mozaiklerinde de dalga motifiyle karşılaşılır. Dalga motifi bordürle çevrelenmiş benzeri kaba çiçek dekorasyonu 4.yz.ın ilk yarısında moda olmuştur.

Mozaiğin bulunduğu bodrumun kuzeybatı duvarında dökülen sıvanın altında bir fresk kalıntısı da yer almaktadır. 19×28 cm ebadındaki bu parçada kırmızı bir bordür içinde, yeşil, mavi ve lacivert renkli bir dalga motifi mozaiği bütünleştirmektedir.

RUM KİLİSESİ : Orhanlar Mahallesi Orhanlar Sokak’ta yer alan harap bir kalıntıdan ibarettir. 18.yz Yakınçağ mimari özelliklerini gösteren mütevazı bir mahalle kilisesidir. Ortadaki daha geniş 3 ‘nef’li, 3 ‘apsis’li ve ‘nartex’li bir bazilika biçimli kilisedir. 15×10 m ebadında olup alt yapıda kaba moloz taşlar, üst kısımda ‘tupla’ kullanılarak inşa edilmiştir. Üstü ahşaptır ve çökmüştür. Apsis duvarı tamamen yıkık durumdadır. Yan duvarların alt bölümleri ayakta kalmıştır. Girişi batıdaki mermer söveli portalden yapılıdır.

AYA SOPHİA KİLİSESİ ( ORTA CAMİ ) : Hagia Sophia ( İlahi Akıl ) ya da Orhan Cami olarak da bilinir. Kilise 3 nefli bir Hellenistik basilika planı gösterir. Orta nef, yan neflerden üçer sütun dizisiyle ve ikişer duvar payesiyle ayrılır. Batıda olması gereken nartex kısmının yerinde bugün son cemaat yeri vardır. Üç girişi vardır; ilki batı cephesinin ortasında şimdi mevcut olmayan ana portal, ikincisi kuzey cephedeki kitabeli sövelere sahip yan kapı, üçüncüsü de bunun tam karşısında yer alması gereken güney girişi. Apsis yarım dairesinin üçüz pencereleri dışında açılan tüm pencereler Türk dönemine ait olup, iki katlı havası verilmiştir. Antik sütunlar İon tarzındadır.

SEYYİT NASRULLAH EFENDİ MEZARI : Göztepesi’nde yer alan, yıkık dökük bir mezardır.

EREĞLİ DEDELERİ TÜRBELERİ : Bazıları yerel imkanlarla, halkımız tarafından korunmaya çalışılmaktadır, bazılarının ise sadece yerlerini biliyoruz. Abalı köyünde Fındık Dede, Çeştepesi’nde Havlucu Dede, Gülüç’te Fıstık Dede, Göztepe altında Mersin Dede, Gökme köyünde Demirci Dede, Göktepe köyünde Abdal Dede, Kayabaşı mahallesinde Yorgancı Dede, Sarıkokmaz köyünde Aktaş Dede…

Paylaşın:
Etiketler:
1161 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • KDZ EREĞLİSİ’NDE 1844 YILI EMLAK GELİRLERİ

    11 Temmuz 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı’na 2010 yılında sunduğu ‘Temettüat Defterlerine Göre Karadeniz Ereğli’nin Ekonomik ve Sosyal Tarihi’ başlıklı yüksek lisans tezinde Tansu Hilmi Hançer; Ereğli kasabasında 1844 yılında toplanan emlak gelirleri hakkında bilgiler vermektedir. Belirtilen defterlerde Ereğli kaza merkezinde bulunan taşınmazlar tespit edilmiştir. Birim olarak ‘bab’ ile hesap edilen dükkanlar 98.375 bab, ‘asiyab’ denilen değirmenler ise 14.71 bab olduğu görülmüştür. ...
  • “SÖZ, GÖZE SÖYLENİR”

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Söz Ustası, Liderlik Eğitmeni Yaşar Ateşsoy, “Etik Gazetecilik” konulu toplantıda muhatabın anladığı dilden konuşulması gerektiğini ifade ederken “Söz, göze söylenir” derdi. Toplantının ana konusu olan mentörlükle ilgili ise “Dinlemek anlamak amaçlı olmalı, cevap vermek amaçlı değil” sözleri ile bir çırpıda ne çok şey söylemişti aslında. Tıpkı espriyle karışık, "Ağlaşmayın yahu, ne güzel ‘AĞ’ laşıyoruz işte" dediğinde olduğu gibi..! Sahi "söz" için demişti Koca Yunus : "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı... Söz ola agulu aşı balı...
  • KDZ EREĞLİSİ İLÇE İDARE MECLİSİNİN TABİİ ÜYELERİ

    26 Haziran 2025 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Bir ilçenin tüm kararlarını alan, ilçenin yapılması gereken işlerini planlayan, gözden geçiren, memurların yargılanıp yargılanmamasına karar veren vb birçok görev ve yetkilere sahip olan ilçe idare meclisinin iki üye grubu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; Azay-ı Tabiiye adını alır ve kaymakam başta olmak üzere memurlardan oluşur. Azay-ı Müntehabe ise ilçe idaresinin sivil halk temsilcilerinde oluşturulan kısmıdır. Meclisin tabii reisi ilçe kaymakamıdır. İlçe idare meclisinin alacağı kararları kayıt altına alacağı memur üyeleri de bulunmaktad...
  • DR.GÜNEN “İŞBİRLİĞİYLE İYİLEŞMENİN GÜCÜNÜ” YAZDI!

    20 Mayıs 2025 Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Hekiminize Güvenin, Sağlığınıza Ortak Olun: İşbirliğiyle İyileşmenin Gücü İyi bir tedavi yalnızca reçeteyle değil, güvenle başlar. Modern tıpta bilgiye ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Birkaç tuşla hastalığınız hakkında binlerce makaleye ulaşabiliyor, semptomlarınızı arama motorlarına yazıp kendi tanınızı koyabiliyorsunuz. Ancak bu bilgi bolluğu, kimi zaman kafa karışıklığına, hatta hekim-hasta ilişkisinde güven kaybına neden olabiliyor. Giderek artan bu “her şeyi ben bilirim” hali, ne yazık ki tedavi sürecini olumsuz etkiley...