Ekonomi gazetecisi olarak ticari itibara zarar verici kurumsal ve kişisel haberlerden kaçınmaya çalışıyorum.
Daha doğrusu, kişi ve kurumlara “aleyhinde yazamayacak kadar yakın, lehinde yazamayacak kadar uzak durmamaya” çalışıyorum. Hele ki duyumlar veya iddialar üzerine hemen hemen hiç durmam!
Ancak doğruluğu kesin olan ve haber değeri olan durumlarda tabi ki görevimi hiç düşünmeden yaparım. Bu yüzden maddi/manevi bedeller ödediğim yakın geçmişte vakidir.
Aşağıda, başımdan daha dün geçen trajikomik olay, içinde bulunduğumuz iletişim çağında dünyanın her yerinde haber değeri olan bir yaşanmışlık olduğundan köşeme konu olmayı hak etti diye düşünüyorum!
Şöyle ki;
6 Mart’ta bir internet alışveriş sitesinden bir kaç kırtasiye malzemesi ve kitap sipariş ettim. Ürün ve kargo ücretini de peşin ödedim.
Bilenler bilir. Bir siteden alıyorsunuz ama ürünler genelde farklı sanal dükkanlardan ve farklı kargolarla geliyor. 3 üründen 2’tanesi hemen 2 gün içerisinde tarafıma ulaştırıldı. Görevliler nazik ve çözüm odaklı idi.
3. paketimi Sürat Kargo’dan bekliyordum ve araya hafta sonu da girdiğinden gecikmeyi normal karşıladım. Takip numarasından internet sitesine yaptığım girişlerin işe yaramadığını görmek de şaşırtmadı/üzmedi!
Son olarak 11 Nisan Pazartesi günü Kargomun Çilek Şubesine ulaştığını ve teslim almam gerektiğini bildiren mesajı aldım ve Süret Kargo’nun Erdemir şubesine ulaşarak yardımcı olmalarını istedim. Takip numarasını sorgulayan görevli “Bu standart bir mesajdır. Oraya gitmeyin, çünkü paketiniz adresinize ulaştırılmak üzere şubeden araca yüklenmiş” dediğinde sevindim ve büromda beklemeye başladım….
Saat 16.00 olduğunda Çilek Şubeyi arayıp kargonun akıbetini sorduğumda aldığım cevap karşısında “şaka yapıyorsunuz, bu kadar da olmaz ki telefon denen bir şey var” türünden bir cevap verdim.
Üzülmüştüm…
Çünkü telefonla aldığım bilgiye göre olay şöyle olmuştu:
Sürat Kargo tarafından Kdz. Ereğli Meydanbaşı Caddesindeki işyerime teslim edilmek üzere 3 gün gecikmeli gelen ve Kepez’de olduğunu öğrendiğim Çilek Şubesine ulaşan paketim Sakarya’ya dağıtım deposuna geri gönderilmişti. Çünkü paket Erdemir Şube Yerine 1 km ötedeki Çilek Şubeye gitmişti. Buradaki görevliler, müşteriye telefon etmek veya 1 km. ötedeki şubeye göndermek yerine yanlış şube gerekçesi ile paketimi tekrar Sakarya depoya göndermişler.
Ben ise şu anda kargo ücretini peşin ödediğim paketimi; Ereğli Çilek Şubesine geldiği halde tekrar Sakarya’ya gönderilen ve ertesi günü tekrar Ereğli-Erdemir Şubesi tarafından teslim edilmesini beklemeye başladım.
Sosyal medya paylaşımıma sadece “kısaca yuh” diyorum paylaşımında bulundum. Gerekçesini de işte burada paylaşıyorum…
Acaba “yuh” çok mu hafif kaldı? Tüketici hakları, hukuk, tazminat falan varken…
Bilinir ki; kişiler sistem içinde verecekleri operasyonel kararlarla şirketlerini vezir de eder, rezil de!… Kar da ettirir, zarar da.. Sistemi yanlış ve kötü kullanım başarı yerine başarısızlığa neden olur. Başta “güven” olmak üzere, her şey kaybolur.
Ey Sürat Kargo tepe yönetimi; Daha ne diyeyim ben size ; yazık-günah değil mi heba olan emeklere/emekçilere!.. Elle tutulup gözle görülen, ağırlığı-kokusu-dokusu olan eşyalarla birlikte, biraz da hizmet sektörünün olmazsa olmazı “çözüm odaklı yetki ve sorumluluk taşımayı” öğrenseniz/öğretseniz.
Böylece; kurbanlarınız YUH yerine, sadık müşterileriniz size BRAVO dese…
Etiketler: SÜRAT KARGOİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
10 Aralık 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler
22 Kasım 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler