logo

TELGRAF DİREKLERİ KDZ EREĞLİSİ ORMANLARINDAN


DR. CAN CANVER

Warning: Use of undefined constant user_email - assumed 'user_email' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/haberhayat/public_html/wp-content/themes/HaberMatikV3/single-kose-yazilari.php on line 34
cancanver7@gmail.com

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat fakültesi Tarih Bölümü öğretim görevlileri Yrd. Doç. Dr. Özkan Keskin ile Yrd. Doç. Dr. Ali Sönmez, ortak makaleleri olan ‘’Telgrafın Osmanlı İmparatorluğu’nda Yayılması: Çanakkale Telgraf Hattı Örneği’’nde şu bilgileri aktarmaktadırlar.

Osmanlı İmparatorluğu’nun telgraf ile tanışması, askerlerin 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında İstanbul Boğazı’ndan iletişimin hızlı bir şekildr sağlanmasını istemeleri üzerine oldu. ‘Semafor’ adı verilen ve pek de etkili olmadığı anlaşılan alet, o tarihte İstanbul’da yaşayan bir batılı tarafından bir tür telgraf olarak tarif ediliyor ve Boğaz’ın iki yakası arasında iletişimi sağlayabiliyordu.

İstanbul’da bir maden mektebi kurmak üzere geçici olarak görevlendirilen Amerikalı Prof. Lawrance Smith’in, 9 Ağustos 1847’de Abdülmecid’in huzurunda Beylerbeyi Sarayı’nın iki ayrı odasına kurulan makinelerden başarılı bir şekilde mesaj gönderildi. Ertesi gün Babıali ileri gelenlerinin katılımıyla yapılan ikinci gösterinin ardından sultan İstanbul-Edirne arasında bir hat çekilmesini teklif etti. Yeni makineden oldukça memnun olan sultanın, mucit Morse’a 1849 başlarında Osmanlı sultanının isminin baş harflerinin etrafına 130 elmasın zarif şekilde yerleştirildiği bir madalya ile berat gönderildi. Morse, berat ve madalyayı bir yıllık gecikmeyle aldıktan sonra sultana cevabi bir teşekkür mektubu gönderdi. Abdülmecid’i icadının değerini takdir eden ilk Avrupalı devlet adamı olarak övmekteydi.

Sultanın ilgisine rağmen telgrafın Osmanlı Devleti’nde etkili bir şekilde kullanılmaya başlaması Kırım Savaşı sırasında oldu. Osmanlı-Rus savaşı şeklinde başlayan Kırım savaşı’na kısa süre sonra İngiltere ve Fransa da dahil oldu. Müttefik ordularının hükümetleri ile olan iletişiminin acilen en hızlı mesaj; iki günü gemiyle Kırım’dan Varna’ya ve dieğr üç gün ise oradan Bükreş’e at ile olmak üzere 5 günde ulaşabiliyordu. Bu nedenle İngilizler, Şubat 1855’te Varna-Kırım arasında deniz altından ilk telgraf hattı yapımına başladılar. ‘Newall and Company’ Şirketi tarafından ‘Balck Sea’ adlı vapur ile çekilen hat 400 mil uzunluğundaydı.

Aslında 1854 yazında Osmanlı telgraf şebekesini kurmak üzere İngilizler ve Fransızlar Babıali’ye tekliflerini iletmişlerdi. Fransız ‘De la Rue’ ile imtiyaz anlaşması imzalandı. Padişahın isteği üzerine hat İstanbul ile Edirne’yi bağlayacak, oradan Şumnu’ya uzanacaktı. Yapılan mukavele gereği direkler Karadeniz Ereğlisi ormanlarından, malzemeler ise Fransa’dan temin edilirken, Fransız teknisyenler de Osmanlı telgrafçılarını eğiteceklerdi. İnşaata başlandıktan altı ay sonra, 19 ağustos 1855’te İstanbul-Edirne hattı, 6 Eylül’de ise Edirne-Şumnu bağlantısı tamamlandı. Varna-Rusçuk-Bükreş inşaatlarının 15 Mayıs 1855’te bitirilmesinin ardından Viyana-Bükreş ile İstanbul-Varna arasındaki hatların da yapılmasıyla Osmanlı Devleti’nin Avrupa ile bağlantısı sağlanmış oldu. 10 Eylül 1855’te Şumnu’dan Edirne’ye ve oradan da İstanbul’a çekilen ilk telgrafta müttefik askerlerinin Sivastopol’a girdiği müjdeleniyordu. Bu haberden yalnızca 15 yıl sonra Osmanlı Devleti’ndeki telgrafhanelerin sayısı 301’e ulaşacaktı.

Paylaşın:
Etiketler:
Share
2131 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • “FONKSİYONEL KARŞILIKLI İLİŞKİ ŞART!”

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Biz Ereğlililer Erdemir’le nasıl övünç duyuyor ve ‘etle tırnak gibiyiz’ metaforunu kurguluyorsak, Erdemir’in Özel Endüstri Bölgesi olmak istemesini de, büyümesi gelişmesi ve imtiyazlara sahip olmasını da aynı açıdan değerlendirebiliriz. “Ah keşke yabancılar alsaydı da …”  diye başlayan cümleleri kuranlar emperyalizme (bence istemeden) kucak açanlar ve adeta “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyenlerdir. Erdemir, Oyak Maden Metalürji’nin ana şirketi olarak (tüm anonim şirketler gibi) karlılığa odaklıdır. Büyümek, gelişmek, daha f...
  • KUZEY MARMARA’DA KAPLAMA LASTİK CANIMIZI ALIYORDU!

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Geçtiğimiz günlerde İstanbul-Ereğli seyahatimizi Kuzey Marmara Otoyolu’ndan gerçekleştirdik. Büyük dram yaşadık; eşim, ben ve arkadaşımızla az daha ölüyorduk, kabus gibi bir geceydi! Sözüm ona Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) Teknolojisi ile donatılmış otoyolda oldu tüm bunlar… Olay şöyle oldu: Gece 20.30-21.00 civarında Ankara yönüne doğru Akyazı gişelerine birkaç kilometre kala hızımı azalttım ve 4 şeritli yolun sağdan 2. şeridinde sakince ilerliyorum. Yol sakin, hava açık… Birdenbire çok büyük bir gürültü koptu ve araç korkunç bi...
  • MEVSİMLERİN OLUŞTUĞU YER: KDZ EREĞLİSİ

    11 Eylül 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    Yılın, iklimdeki değişikliklere göre kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar olarak ayrılan bölümlerine mevsim denir. Kuzey yarımkürede mevsimlerin başlangıcı şöyledir: Kış gündönümü 22-23 Aral, ilkbahar ılım noktası 20-21 Mart, yaz gündönümü 21-22 Haziran, sonbahar ılım noktası da 22-23 Eylül’dür. Ilım noktalarında günler ve geceler eşit uzunluktadır; kış gündönümünde yılın en kısa günü, yaz gündönümünde yılın en uzun günü yaşanır. Yeraltı tanrısı Hades, aşık olduğu Persephone’nu ölüler ülkesine kaçırıp, ona sunduğu meyveyi yedirdikten sonra ka...
  • NEDENDİR?

    09 Ağustos 2024 Ekonomi, Genel, Gündem, KÖŞE YAZILARI, Tüm Manşetler

    . Oh; çok sevdiğim yaz sıcağında özgür buharız, kısıtlayıcı kışa inat! Zamansız-amansız ölümlerin içe vurmuş ağıtları… Sessiz siyaset, suskun kamu, artan fiyatlarla yarışan vergiler! Kirlenen hava, azalan su, bozulan insanoğlu… “Nedendir?” diye umursasak bir türlü, umursamasak iki türlü zorluk. En iyisi umursamak ve detayda kaybolmadan usta şairin şiirine başvurmak : NEDENDİR Martıların kanat çırpınışları nedendir? Beyaz köpüklü dalgaların üstünde !.. Nedendir ay ışığının dalgalara verdiği renk Gecelerin ...